Bedir Haber

HİCRET NEDİR VE HİCRETİ NASIL ANLAMALIYIZ ?

HİCRET NEDİR VE HİCRETİ NASIL ANLAMALIYIZ ?
Mustafa Öz( mustafa.oz@bedirhaber.com )
854 views
31 Ocak 2016 - 12:59

Sözlükte terk etmek, ayrılmak, bir yerden başka bir yere göç etmek” demek olan hicret, Hz. Muhammed (sav) ve diğer Müslümanların baskılar yüzünden 622 de Mekke’den Medine’ye göçüne günümüzde ise Müslüman birey veya topluluğun, inançları yüzünden baskı gördükleri bir yerden başka bir yere göç etmesine verilen isimdir.
Günümüzde sadece bir mekândan başka bir mekâna yolculuk olarak anlaşılan hicreti; cahiliye, küfür, ölçü, değer, inanç ve adetlerini terk etmek, arınmak İslami kimliği kuşanmak yanında Allah rızası için küfür ve zulüm diyarından kopup ayrılmak şeklinde anlamak hicrete farklı bir bakış açısı kazandıracaktır. .
Hicret beden ile olabileceği gibi, dil ile veya kalp ile de olabilir. Kalbi, Allah’ın dışındaki her şeyden ayırıp, Allah’a yönelmek anlamında hicret ibadetidir.(1)
Müslüman için dönüm noktası hicret bir Müslüman için İslâm Dininin kabulüyle başlayıp ölünceye kadar devam etmektedir. Sadece bir takvim başlangıcı değil; bir çağın kapatılıp yeni bir çağın açılmasıdır.
Hicret, dinimizin mesajlarının hayat buluşudur. İman eden bir insanın hayatında hiçbir boşluk bırakmamacasına köklü bir dönüşümün adıdır.
Hicret, imanın maddeye üstünlüğüdür.Allah’ın rızası için Allah’ın rızası dışındaki her şeyi terk etmektir.
Hicret, Allah rızası için anadan, babadan, yardan, evlattan, diyardan, maldan, mülkten hatta Candan vazgeçişin ibretli, meşakkatli serüvenidir.
Hicret bir kaçış değil köklü bir arayış, ciddi bir taleptir. Bu sebeple hicret büyük bir eylem, muhacir ise büyük bir şahsiyettir.
Hicret, yardımı ve zaferi Allah’tan beklemektir. Böylece hicret kıyamete kadar devam edecek bir ameldir. Allah Rasulü (asv) “Kafirlerle savaş devam ettiği müddetçe hicret sona ermeyecektir” (Nesai) buyururken “Hicret nedir?” sorusuna “Kötülüğü terk etmendir” (Ahmet b. Hanbel) cevabını verirken “Muhacir kimdir?” sorusuna da “Hata ve günahları terk edendir” (İbn Mace) şeklinde cevap vermiştir.
Hicret eden, muhacir farklı toplum ve coğrafyalarda yeni imkânlar üretmek üzere harekete/eyleme geçen kişidir.Nerede, ne zaman ve ne şartlarda olursa olsun küfür ve şirki terk eden, uzaklaşan kimse muhacirdir.
Fıskı, küfrü, şirki olduğu gibi modern tüketim kültürünü, kapitalist yaşam tarzını terk etmek de Müminler için zor olsa bile kesinlikle bir zarurettir, Farzdır. Ahlaki ve ameli olarak nefsimizde, ailemizde ve çevremizdeki her bir ıslah ameliyesi bizim için takva yolunda, hicret yolunda atılmış bir adımımız olacaktır.
Hicret’in istikameti zulümden adalete, küfürden imana, cimrilikten cömertliğe, korkaklıktan cesarete, esaretten özgürlüğe, düşmanlıktan kardeşliğe ve zulüm yurdundan selam yurduna olmalıdır. Hz. Muhammed’in sözü ile; “Hicret et! Zira onun gibi bir amel yoktur.” Biz de açıkça ve onurlu bir şekilde Hz İbrahim’in sünneti üzerinde yürümeli ve: “Gerçekten ben Rabbime hicret edeceğim. Hiç kuşkusuz o galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (2) ahdinin arkasında durabilmeliyiz.
Hicret, Allah’ı her şeye tercih etmektir. Allah’a yönelmektir, O’na yaklaşmak, O’na sığınmaktır. Küfürden İmana, haramlardan helâllere, günahlardan sevaplara, isyandan itaate, kötülükten iyiliğe, rezîllikten fazîlete göz arkada kalmadan yapılan kutlu bir yolculuktur.
Hicret, Nebevî Bir Harekettir
Hicret, Peygamberlerin ortak kaderidir. Tevhide davet eden her peygamber hicret rehberidir. Hicret’in, Hz. İbrahim’in babasına ve içinde yaşadığı topluma hitaben “Sizden de, Allah’tan başka yalvardıklarınızdan da kopup ayrılıyorum. Yalnız Rabbime yalvarıyorum” (3) ikazı Hicretin Nebevi mücadeledeki yerine güçlü bir vurgudur. Hz Muhammed (sav)’in “Kâfirlerle savaş devam ettiği müddetçe hicret sona ermeyecektir.” (4) sözü ise hicret’in zaman, mekan ve toplumlar üstü bir ibadet olduğunu teyit eder.
Kurtuluşa götüren hicret “pislikten hicret et” (5) emrinde, ifsada, azaba götüren hicret ise “Ya Rabbi kavmim bu Kur’an-ı terk etti”(6) beyanında kendine yer bulmuştur. Yani hicret hem kurtuluşa, hem de azaba neden olan hayatın ta kendisidir.
Hicret, hem Kur’anı Kerim’deki muhtevası ile hem de Hz Muhammed’in mücadelesindeki konumu ile İslam’ın temel kavram ve hükümlerini toplumsal veya tarihsel şartlara hapsedenlere verilmiş güzel bir cevaptır.
Hicret, Namaz, İnfak, Sabır, Cihad, Oruç vb. tüm ameller gibi bütün müminlere Allah’ın bir emridir. Hicret diğer ameller gibi insanı günahlardan uzaklaştırıp takvaya eriştiren bir ibadettir.
Hicret, daha hızlı sıçrayabilmek için gerileme ve gerilmedir. Cephe değişikliğidir.
Hicret, kavmiyetçilik, ırkçılık, şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir.
Hicret, müslümanların, zulüm düzeninin bir parçası olarak yaşamayı reddedip, zulme karşı çıkma ve son verme eylemidir.
Hicret, câhiliyye ile, onun kural, kurum ve bağlılarıyla ilişkileri koparıp atmak, bağımsız ve özgür olarak İslâm’a teslim olup, O’nun hâkimiyeti için çalışmaktır.
Dünyada izzet ve Devletin, Ahirette ise cennetin bedeli Hicrettir
Mü’min kimse, hür olarak insanca ve dâvâsı uğruna yaşayabilmek için gerekli her bedeli ödemeye hazırdır.
Hicret, sıkıntılarla birlikte Allah’ın ekstra lütuflarına mazhariyetin de bir vesiledir. Yüce Yaratıcı’nın şu müjdeleyici beyanları da bunu göstermektedir: “Kim Allah yolunda hicret ederse dünyada gidecek çok yer, genişlik ve bolluk bulur. Kim evinden Allah’a ve Resulü’ne hicret niyetiyle çıkar da yolda ecel gelip kendini yakalarsa o da mükâfatı haketmiştir ve onu ödüllendirme Allah’a aittir. Allah gafurdur, rahimdir (affı, merhamet ve ihsanı boldur).” (7) “Zulme mâruz kaldıktan sonra Allah uğrunda hicret edenleri, elbette dünyada güzel bir yere yerleştiririz. Âhiret mükâfatı ise daha büyüktür. Bunu bir bilselerdi!” (8)
Hicret, Allah katında en üst mertebeye erme ve kurtuluşu kazanmaya vesiledir. “İman edip hicret edenler, mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler var ya, işte onlar Allah indinde daha yüksek derecelere sahiptirler ve işte onlardır umduklarına nail olanlar!” (9)
Hicret, affedilmeyecek günahların affına ve gözün görmediği, kulağın işitmediği, beşerin aklından dahi geçemeyeceği derecede sürprizlerle dolu Cennet’e girmeye vesiledir.
“Onların Rabbi de dualarına şöyle icabet buyurdu: Sizden gerek erkek, gerek kadın hayır işleyen hiçbir kimsenin çalışmasını zâyi etmem. Çünkü siz birbirinizdensiniz, birbirinizden farkınız yoktur. Benim rızam için hicret edenlerin, vatanlarından sürülenlerin, Benim yolumda işkenceye, zarara uğrayanların, Benim yolumda savaşanların ve öldürülenlerin, elbette kusurlarını örtecek ve elbette onları Allah tarafından mükâfat olarak içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğim. En güzel ödüller Allah’ın yanındadır.” (10),
“Bundan sonra şunu bil ki: Şüphesiz ki senin Rabb’in, mihnet ve işkenceye, zulme ve baskıya uğradıktan sonra mücahede edip sabreden, ardından da hicret edenlerle beraberdir. Evet, Rabbin, onların bütün bu güzel hareketlerine karşılık elbette onları bağışlayıp ihsanda bulunacaktır. Çünkü O gafurdur, rahîmdir.” (11)
Tövbe Günahlardan Hicrettir
Tövbe, Allah’ın yasakladıklarından Allah’ın emirlerine, isyandan itaate, şerden hayra doğru yapılan hicret, Günah gemilerini yakmak, eski yanlışlara döndürecek araçları ve ortamı ortadan kaldırmaktır. Geçmişi tasfiye etmek; hayata yeniden başlamaktır.
Günah işlenir işlenmez hemen yüce Rabbimizi anıp O’na yönelmemiz, O’na iltica edip günahlarımızı affetmesi için O’na müracaat etmemiz, yaptığımız bu kötü işlerden dolayı O’ndan utanıp korkmamız, yanlışlarda ısrar edip direnmememiz gerekir. Tövbenin gereklerini yaparsak, hem günahlarımız bağışlanır, gönlümüz rahat ve huzura kavuşur, hem de bu anlayış ve inanç sebebiyle başka kötü bir şey yapmaktan uzak dururuz. İşte bizde oluşan bu şuur ve kuvvetli iman, bizi isyan etmekten ve tekrar günah işlemekten alıkoyacaktır.
“Hicret, Allah’ın nehyettiklerini terk etmektir.” hükmünce haramları terk etmektir. İç dünyada yapılan bu hicretin uygulanması için, genellikle dış dünyada da hicretin gerçekleşmesi gerekecektir. Nasûh tövbenin başta gelen engellerinden biri, isyan yerinden ve günah ortamından hicret edilmemesi, haramlara davet eden çevrenin değiştirilmemesidir. Kurtuluş isteyen, öldürücü yerde kalamaz. Günahların açıkça işlendiği yerler, bulaşıcı mikropların barındığı yerlerdir, orada kalanlara mikrop mutlaka bulaşacaktır.
Hicret, Allah’ın rızası için köklü bir arayış, ciddi bir taleptir. Bu sebeple hicret büyük bir eylem, muhacir ise büyük bir şahsiyettir. Hicret, yardımı ve zaferi Allah’tan beklemektir. Böylece hicret kıyamete kadar devam edecek bir ameldir. Allah Rasulü Muhammed (as)’ın diliyle: “Kafirlerle savaş devam ettiği müddetçe hicret sona ermeyecektir.” (Nesai) Çünkü “Hicret nedir?”sorusuna Hz Muhammed; (SA) “Kötülüğü terk etmendir” (Ahmet b. Hanbel) cevabını verirken Muhacir kimdir?” sorusuna ise; “Hata ve günahları terk edendir” (İbn Mace) şeklinde cevap veriyor. Nerede, ne zaman ve ne şartlarda olursa olsun Küfür ve Şirki terk eden, uzaklaşan kimse muhacirdir.
Günah ortamını terk etmek hicrettir
Sahih-i Müslim’de rivayet edilen hadis-i şerifte, yüz kişiyi öldüren katilin tövbesi hakkında son tövbesini yanında yaptığı sâlih âlim ona “Falan yere git. Orada Allah’a ibadet eden insanlar var. Sen de onlarla birlikte Allah’a ibadet et; Eski yerine dönme, çünkü orası kötülük yeridir.” (12) demiştir. Nitekim Allah Rasülünün (sav) “Kişi, sevdiğinin/arkadaşının dini üzeredir. Kişi, sevdiğine baksın (dikkat etsin).” (Câmiu’s-Sağîr) buyurduğu gibi insan, mutlaka kendisiyle beraber olduklarından ve dostlarından olumsuz veya olumlu etkilenir. Eğer günahkar arkadaşlarını sâlih arkadaşlarla değiştirmezse, günahlardan kendini koruması da çok zor olacaktır. Bazıları, onun dinin emirlerine uymasıyla alay edecek, onlardan Allah’ı hatırlatan belki hiçbir söz ve davranış olmayacaktır. Günahlara tövbe edip İslâmî bir yaşayışa hicret etmek isteyen kimse, günah ortamında Allah’ı hatırlatacak kimseyi bulamayacak, çevresinin kurbanı olacaktır. Hz. Ömer’in “Tövbe edenlerle oturup kalkın, çünkü onlar çok yumuşak kalplidirler.” (13) ve Hz. Ali’nin “Kötüyle arkadaş olma; Sana yaptığı şeyin güzel olduğunu göstermeye çalışır ve senin onun gibi olmanı arzular.”, “Kötülerle beraber olmaktan sakın. Senin haberin olmadan tabiatın onlardan bir şeyler çalar. Arkadaşın arkadaşa zararı sadece sözle değildir; o, bakmakla da olur. Yüzlere bakmak, nefislerde bakılana uygun bir ahlâk bırakır.” (14) dediği gibi kişiyi etkileyecektir.
Tövbe yalnızca dil ile, ‘tövbe ettim, tövbe estağfurullah’ demekle gerçekleşmeyeceğine göre tamamlanması, amelle, günahı tümüyle terk ile ve uğranılan zararları gidermekle olacaktır. Her hal ve durum bir değişim, yöneliş ve hicrettir. Meselâ, bir kimseye el ve dil ile verilen zarara karşılık yalnızca Allah’a tövbe etmek yetmez. Ona verdiği zararı karşılaması gerektiği gibi, helâllık istemesi de gerekir. Peygamberimiz (s.a.s.) “Her kim de (din) kardeşine bir mal veya ahlâkî borcu varsa dinar ve dirhemin olmayacağı ve ancak sevapların ve günahların geçerli olacağı gün gelmeden önce, ondan hemen bugün kurtulsun.” (15) buyurmuştur. Günaha pişmanlık, farzları kaza etmek, hakları sahibine vermek, helâlleşmek, günaha dönmemeye kesin karar vermek, nefsi günahla büyüttüğü gibi onu itaatle küçültmek ve ona itaatin tadını tattırmak nasuh bir tövbenin şartlarındandır.

Mustafa ÖZ

1-Ankebut:26
2-Ankebut/26
3-Meryem/48
4-Nesai: Bey’at/15
5-Müddesir/5
6-Furkan /30
7-Nisâ, 4/100
8-Nahl, 16/41
9-Tevbe, 9/20
10-Âl-i İmrân, 3/195
11-Nahl, 16/110
12-S. Müslim ve Tercümesi, c. 8, s. 261-262; Nevevî, 17/82
13-İmam Gazali, İhyâ, IV/15
14-Feyzü’l-Kadir, 5/507
15-Ankebût, 45
16-Buhârî, Mezâlim 10; Ahmed bin Hanbel, 2/435, 506

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno