DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ONS

3.334,69%0,33

BİST100

10.219,40%-0,06

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a

HER MÜSLÜMAN MÜMİN OLAMAZ

HER MÜSLÜMAN MÜMİN OLAMAZ
0

BEĞENDİM

Mü’minler ancak kardeştirler.
Sonuçta kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allâh’tan korkup sakının; Umulur ki esirgenirsiniz.”
[Hucurat Süresi : /10]

Âyet-i kerîmede çizilen umûmî çerçeveyi Efendimiz (sav) olur. İman kardeşliğinin hangi ölçüde şekilleneceği bildiriliyor. Kardeşlik ikliminin korunması ve kullanılması için nelere dikkat edilmesi öğretiliyor. Ve onu zedelediği için saklanması gerekenleri ihtar ediyor.

Efendimiz (sav) Buyuruyor ki;“Mü’minler birbirlerini seviyorte, karşılıklı olarak acı vermekte ve birbirlerini korumakta bir miktar benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu durumda dinlenmezliğe ve ateşle iyi şekilde alınırlar.”(Buhârî, Edeb, 27)

Müslüman ile mümin arasında farklı, maksada işaret eder. Müslüman, daha çok, İslam’ın ahkam ve muamelat bölümlerine bakar, yani amel ve ibadetlere bakar.

Mümin ise, İslam’ın imanını ve inancını temsil eder.

Müslümanin Sözlük anlamı ; Teslim olmuş, “boyun eğme” demek olup, “emaneti yerine verme, Selâmet, esenlik, tehlike vede afetlerden güvencede olma” anlamlarını içermektedir.

Müslüman; Allah’a ve O’nun satın almalarına boyun eğmiş kimse anlamındadır.İslami kabul etmeyen ve ürünler ifade eden herkese Müslüman denilebilir.

Mü’min ödeyeceği manasıyla; Emin, emniyet, güven veren, ortaya çıkan ve ortaya çıkan ortadan kaybolan, korku, özellikler, sıkıntı içinde olanlara emniyet veren demektir.

Mümin ise; Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed’in (sav) O’nun kulu ve Peygamberi ve onun haberine ilişkin bilgi yürekten inanıp, tüm bunları kabul edip tasdik edip, uyandığında mü’min denir.

Müminler ancak Allah’a ve Resûlüne iman eden, sonra şüpheye düşenler, Allah’ın yolundaki malları ve canlarıyla cihat etmeyen kimselerdir. İçleri dışları bir olanlar işte bunlardır.

Mümin nasıl olur, denilirse: müminler ancak o kimseler ki Allah ve Resulüne iman edenler, yani dilleriyle ikrar verdikleri gibi kalpleriyle de sağlam inanmışlardır. Daha sonra işlenmemiş, şüpheye düşmemişlerdir. Demek ki iman etmek için önce kalpten şüpheyi atmak şart olduğu gibi gelecekte devamı için şüpheden uzak olmak da bekleniyor. Ayrıntıların ardından şüphelerin azalmasına neden oldu.

Mallarıyla, kanlarıyla Allah yolunda cihad ediyorlar, yani Allah’a itaat yolunda ona türlü zahmet ve sıkıntıya göğüs geriyorlar; mallar ve canlar ile cihad, mali ve nesne her türlü ibadeti içine alır. Ve işte onlar Sadıklar’dır, iman davasında sadık, verdikleri ikrara kalpleriyle ve dolularıyla samimi bir bağlılık göstermiş samimi yaratıklardır.

Bu birlikteliğin İmam Gazalî kardeşlik hakları sekiz madde halinde özetleniyor;

BİRİNCİ HAK ; Maldadır. Öyle ki, iki kardeşinin ve diğerlerinin kaybolmasında birbirini yıkamayan iki el gibi olmalı. Çünkü mü’minlerin kardeşliği, ancak böyle bir maksatta birleştikleri takdirde tamam olur. Bu ise genişlikte, darlıkta, servet ve onun hali ü kârda ortaklığı, hattâ arkadaşını nefsine tercîh etmeyi gerektirir.

İKİNCİ HAK; Kardeşinin fiilen yardıma devam etmesi, onun istemesine mahal bırakmadan yardıma koşmak ve kendi işlemlerini sonraya bırakmaktır.

ÜÇÜNCÜ HAK; Dildedir. Kardeşinin kardeşine karşı bazen susması ve bazen de konuşması lâzımdır. Bu da huzurunda ve gıyabında kusurlarını bilmezlikten gelmek ve hiç bahsetmemektir. Münâkaşadan sarf-ı nazarla, içyüzünü araştırmaktan sakınmaktır. Yolda gösterdiği zaman, nerede gittiğinizi ve Niyeti gözlemlediğini belirlemektir. Belki de kalıcı ve yaşamaya devam eder, diye değerlendirir. Yalnız kendisine açılan sırlarını başkasına söylememektir.

DÖRDÜNCÜ HAK; Konuşmakla ilgili konular. Kardeşlik, kötü sözlerden sükûtu yapılabilecek gibi, iyi sözlerle konuşmaması da zorunludur. Muhabbet artıracak sözler konuşulacak, kardeşliğin hususiyetlerindendir. Çünkü sükût ile iktifâ edenler, ölüler ile kardeşlik yapmış gibi olur. Kardeşliğin mânâsı; neşe ve sevinci, elem ve kederi paylaşmak demektir.

BEŞİNCİ HAK; Kardeşinin bâzı sürçme ve hatâlarını bağışlamaktır. Dostun sürçmeleri ya bir mâsiyet irtikâbı ile dîninde olur. Yahut kardeşine karşı kardeşlik hatâsından olur. Kardeşliği günah irtikâbı ve hatâlarda ısrâr ederse; Eğriliğini doğrultacak ve salâhını iâde edecek şekilde kendisine nasihatlerde bulunmalıdır.

ALTINCI HAK; Hayatında ve ölümünde, kendisi ve çoluk çocuğu için hayır duada bulunmaktır. Oranların kendisi arasında bir fark gözetmemektir. Çünkü Müslüman’ın kardeşine dua etmesi, kendi kendine duâsı gibidir.

YEDİNCİ HAK; Vefâ ve ihlâstır. Vefâ demek kendisiyle ölünceye kadar, öldükten sonra da âile efrâdıyla, dost ve ahbâbıyla-mahabbeti devâm araştırmacıdır. Aslında muhabbet, âhiret için olmalıdır. Ölmeden önceki dostluğa sona ererse, çekilen emekler boşanır.

Nitekim Rasûl-i Ekrem (sav) Arş-ı Âzam’ın gölgesinde gölgelenecek olan yedi zümreyi söylerken “Allah için arkadaşların yedi; bu sevgi ile birleşen ve görünenleri” zikretmiştir.

SEKİZİNCİ HAK; Dostuna yük yok ve Lüzumsuz tekliflerde bulunmuyor. Hatta mümkün olduğu kadar ihtiyaçtan gizlenmektir. Mal ve mevki gibi bir şey ondan istememektir. Dâima ona neşe ulaştırmaktır.

&Bu anlamda bütün koşullar yerine geçen ve ömürler boyu bunlara sadık kalan insanlar ancak mümin olabilir.

Yani iman eden kişi Müslüman denilirken imana eren kişi mümin denilir.Yani Müslüman dil ile iddia ederken Mümin performansı ile iddia ettiğini kanıtlıyor.

Müslüman ile Mümin arasında fark, bilmek ile ermek arasında fark kadardır.

Bir binanın bütün varlığı ve ağırlığı tamamen temele bakar.

Temel sağlamsa, bina da sağlam olur. İslam binasının temeli ve esası ise imandır.

İman, sağlam ve kuvvetli ise, ona bağlı olan ibadet ve muamelat da sağlam ve kuvvetli olur.

Sonuç olarak Kur’ân-ı Kerîm’de ana çerçeveler çizilen

“Bütün mü’minlerin kardeşler olduğu” gerçeğini yeniden ihyâ etmeye muhtacız.

Hadîs-i şeriflerde belirtilen kardeşlik hukuku yeniden yaşama taşımaya muhtacız.

Rasulullah (sav)’in manevî varisleri olan ulemânın formüle ettiği kardeşlik âdâbını kuşanmaya muhtacız.

Dünya İslâm’a, İslâm da “Elinden ve dilden Müslümanların emîn olduğu”

mü’minlere dayanıklıdır. (Buharî, Îman, 4-5)

Dolayısıyla onun Mümin Müslümanıdır.

Fakat onun Müslüman mümin olamaz.

Selam ve dua ile..

YAZAN: BÜNYAMİN KOCA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

porno porno izle porno doeda ramadabet girişsloticaleograndslotdayvenombetdeobetritzbetexonbet girişbetwildradissonbetpashagamingpalacebetmaxwinspinco girişbetsinbetsalvadorpalazzobetroyalbetgrandpashabetgrandpashabet güncel giriş

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.