Her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı vardır. Bu ifadeler, insanoğlunun yaşamı boyunca karşılaştığı zorluklar ve ümitlerle dolu bir gerçeği yansıtır. Türkülerde, şiirlerde ve nesirlerde sıkça dile getirilen bu sözler, insanlık var oldukça canlılığını koruyacak ve devam edecektir.
Kıştan sonra güzel baharların geleceğini hep biliyor ve bunu dile getiriyoruz. Bu benzetmeleri yaparken, hüzünlerimizin, üzüntülerimizin, kederlerimizin ve imtihanlarımızın neticesinde güzel günlerin geleceğini umut ediyoruz. Bu umutla, kendimizi, dostlarımızı, musibet zedeleri, savaş mağdurlarını, ülkelerinden sürülmüş ve mülteci konumuna düşmüş insanları teselli ediyoruz. Her şeyin bir döngüsü olduğu gibi, doğum-ölüm, gece-gündüz, karanlık-aydınlık, ay-güneş gibi zıtlıklar, bu dünyada güzellikleri ve farkındalıkları ortaya çıkarıyor.
Aslında musibetlerle daha hazırlıklı ve dayanıklı olmayı öğrenebiliriz. Nasıl ki doğumdan sonra ölüm, gençlikten sonra yaşlılık var, bazen zenginliğin kaybından sonra fakirlik kaçınılmaz olur. Sağlığın kaybından sonra hastalık gelir. Bazı bölgelerde bahardan sonra kışın gelişi mukadderdir ve bunu hiçbir güç durduramaz. Ancak dünyanın bazı yerlerinde yıl boyunca yaz, bazılarında ise uzun kış mevsimleri yaşanır.
Örneğin, Sibirya’yı hep düşünürüm. Sibirya’da yaşayan insanlar neden oraları terk etmezler? Çünkü insanın aidiyet duygusu vardır. Bir Sibiryalıya neden orada yaşadığını sorduğumda, ” Beyefendi, ben Finlandiya’da yaşıyorum ama memleketimi özlüyorum. Orada doğdum, büyüdüm, hatıralarım var ve onları asla unutamıyorum,” demişti. Evet canlar, mültecilik gerçekten çok ağır bir musibettir. İnsan zor alışır, Sibiryada yaşamayı mülteci olmaya tercih edebiliyor insan “Kekliği altın kafese koymuşlar, illa vatan demiş.” Meselenin özü, kıştan sonra baharı beklerken, bahardan sonra da kışın kaçınılmaz olduğunu bilebilmek insan yaṣamını kolaylaṣtırmakta.
Şimdi; Kuzey ülkelerinde sert bir kıştan sonra harika baharlar yaşanıyor. Gençlik nasıl çabuk geçiyorsa, kuzeyin baharları da öyle çabuk geçiyor. Kışlar ise ağır ve uzun geçiyor. Hastalıkların ve musibetlerin geceleri uzundur derler. “Leyli yelda” yani uzun geceler. Baharı yaşarken yaṣadığım duyguları kaleme dökmek benim için anlamlı hale geliyor. Bu güzel duyguları dostlarla paylaşmak ise daha da anlam kazanıyor.
Sağlıcakla kalın, selamlar.
4.6.2024
Helsinki
M. Abdurrahman Koyuncu