39,5615$% 0.11
45,6327€% 0.53
53,4430£% 0.72
4.284,91%0,10
3.369,36%0,02
9.102,02%-1,02
Allah’ın gönderdiği dine hizmet etmek, hiçbir devirde kolay olmamıştır.
Bu yolda hep çile, ızdırap sürgün, hapis, ölüm, sakat bırakılma, malına canına kast etmelerle bu yolun adanmışları bedel ödenmişlerdir. Tarihte bunların hikayelerini bize aktarmaktadır. İşin güzel yanı dinimiz bugünlere bu şekilde ulaşmasıdır. İkincisi müslümanların sayısı milyarlara ulaṣması bu durum devam edecek, çünkü hak ile batıl, kıyamete kadar sürecek bir savaş halindedir. Batılın tarafı şeytan iken, hakkın tarafı Allah’ın peygamberlerle gönderdiği kitaplar ve bu kitapların en sonuncusu olan Kur’an-ı Kerim’dir. 1443 yıldır, Kur’an’a tabi olanlarla şeytana tabi olanlar mücadele halindedir. Şeytanın taraftarları güç kazandığında, Kur’an’ın taraftarlarına zulüm, işkence ve her türlü kötülüğü yapmış ve yapmaya devam etmektedirler. Mısır, Türkiye, Filistin, Doğu Türkistan, Myanmar, Irak, İran, Suriye gibi yerlerde bu zulüm devam etmektedir ve bu zulümlerin çoğu, entresan şekilde İslam ülkelerinde gerçekleşmektedir.
Allah dostları ve ehli kalp, manevi istişarelere katılan ve Allah’ın veli kulları arasında yer alan alimlerden olan bu asrımızın önemli bir siması. 1980’lerde Hizmet Hareketi için söyledikleri, bugünün şartlarını da öngörür niteliktedir: O ṣöyle söyler.
“Sizi zor günler beklemektedir. Sarsılacak, ırgalanacak, yerinizden yurdunuzdan edilecek, belalarla iflahınız sökülecek. Her şey bitecek. Bir adım atacak takatiniz kalmayacak. Şartlar aleyhinizde cereyan edecek, zaman aleyhinizde akacak. Pes etmeyecek; dimdik duracak ve avazınız çıktığı kadar Allah! diyeceksiniz. Tüm bunlardan sonra çığlığınıza Allah yetişecek, mazlumu zalimin elinden Allah çekip kurtaracak. Ne baharlar ihsan edecek, ne bulutlar gönderecek, ne çimenler yaratacak.”
O dönem geldiğinde, size ihanet edenlere ve haince saldıranlara bakmayın. Onlar, sadece hasetlerinden dolayı bunu yapacak ve masum insanları şeytani algılarla kendi taraflarına çekmeye çalışacaklar. Siz, sırat-ı müstakimden şaşmadan yolunuza devam edeceksiniz. Silah kullanmayacak mümince davranıṣtan ayrılmayacaksınız uhuvet ve ihlasta samimi kalarak, tıpk her devirdeki mazlumların davranıṣını sergileyeceksiniz.
Ṣu menkibedeki misal gibi bir kabadayı Allah’ın garib kulu olan bir mazlumu berber koltuğunda tıraṣı yarım halde iken kafasına bir tokat indirir kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye bağırır. Ve bu mazlum ahir zaman garibi olan derviș sesizce kalkar, göz yaṣını içine akıtarak bekler. Kabadayı tıraṣ olur, kalkar gider on adım atmadan yolada delirmiṣ șekilde bir atarabası sahipsiz ṣekilde bu kabadayıyı önüne katar arabanın oku kabadayının karnını deler Kabadayı oracıkta can vererek ölür diğreyanda berber koltuktaki dervişe sorar bir tokata bir can değermi. Derviș der o benden değil ammeneni hukukullah’ın hukukudur. Ben ona karıṣamam benim görevim ‘dövene elsiz, sövene dilsiz, gönül koyana gönülssüz olmaktır. Diğer yandan, halktan gelen her şeyin hak’tan geldiğine inanmamdır.
Tıpkı bu menkibedeki gibi bu devrin garipleride her şeyin Allahtan geldiğine inanarak böyle davranıyor ve yine Allahüme erham ümmeti Muhammed diyorlar. Evet canlar günümüze baktığımızda bunlar gerçekleşti ve en bariz örneği KHK’lılardır. Bundan sonraki dönemlerde dine samimi hizmet edenleride bu akibet beklemektedir. bundan hiç şüphemiz yoktur bu yolun kaderidir.
Vesselam. Kalın sağlıcakla.
4.7. 2024
Helsinki.
M.Abdurrahman Koyuncu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.