Hancı şiiri…

0

BEĞENDİM

0

“Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı” şiiri, Türk edebiyatının önemli şairlerinden Bekir Sıtkı Erdoğan‘a aittir. Bu şiir, şairin en bilinen ve sevilen eserlerinden biridir. Şiir, gurbet temasını işler ve gurbetteki bir insanın duygularını, özlemlerini, yorgunluğunu ve iç dünyasını derin bir şekilde yansıtır.

Şiirin İçeriği:

Şiirde, gurbetten dönen bir yolcu, bir handa dinlenirken hancıya seslenir. Yorgunluğunu, özlemlerini ve içinde biriken duygularını hancıya anlatır. Şiirde, gurbetin acısı, sıla özlemi, ayrılığın verdiği sancı ve yalnızlık duygusu ön plandadır. Şair, bu duyguları yalın ve etkileyici bir dille ifade eder.

Şiirin her dörtlüğünde, gurbetin farklı bir yönüne değinilir. Yolculuğun zorlukları, memleket özlemi, ayrılığın acısı ve içkiyle avunma gibi temalar işlenir. Şiirin sonunda ise şair, hancıya hesabı kapatmasını söyleyerek, bir anlamda gurbetin ve yalnızlığın hesabını da kapatmak ister.

Şair Hakkında:

Bekir Sıtkı Erdoğan (1926-2014), Türk şair ve yazardır. Özellikle “gurbet” ve “memleket özlemi” temalarını işlediği şiirleriyle tanınır. Şiirlerinde halk dilini ve sade bir üslubu benimsemiştir. Bu nedenle şiirleri geniş kitleler tarafından sevilmiş ve bestelenmiştir.

Bekir Sıtkı Erdoğan’ın şiirlerinde, Anadolu insanının duyguları, özlemleri ve yaşam mücadelesi ön plandadır. Şair, gurbetteki insanların yaşadığı zorlukları, sıla özlemini ve ayrılık acısını derin bir duygu yoğunluğuyla anlatır.

Şiirin Bestelenmesi:

Bu şiir, Türk halk müziği sanatçısı Müzeyyen Senar tarafından bestelenmiş ve seslendirilmiştir. Beste, şiirin duygusal derinliğini müzikle birleştirerek dinleyicilere farklı bir deneyim sunar. Şiirin bestelenmiş hali, Türk müziği repertuvarında önemli bir yere sahiptir.

“Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı” şiiri, Bekir Sıtkı Erdoğan’ın gurbet temasını en iyi işlediği eserlerden biridir. Şiir, gurbetteki insanların yaşadığı duygusal çalkantıları, özlemleri ve yalnızlığı etkileyici bir dille anlatır. Şairin sade ve samimi üslubu, şiirin geniş kitleler tarafından sevilmesini sağlamıştır.

Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
Aman karanlığı görmesin gözüm
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş

Sıla burcu burcu… İlle ocağım
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş

Güç bela bir bilet aldım gişeden
Yolculuk başladı Haydarpaşa’dan
Hancı n’olur, elindeki şişeden
Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş

Ben o gece, hem ağladım, hem içtim
İki gün, diyardan diyara uçtum
Kayseri yolundan, Niğde’yi geçtim
Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş

Garibim, her taraf bana yabancı,
Dertliyim; çekinme, doldur be hancı
İlk önce kımıldar hafif bir sancı
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş

Bende bir resmi var, yarısı yırtık
On yıldır evimin kapısı örtük
Garip bir de sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş

İşte hancı ben, her zaman böyleyim
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim
Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş

Bekir Sıtkı Erdoğan