Güven ve İtibar

0

BEĞENDİM

0

Muhterem Müminler!

Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salât ve selâm, insanların en güvenilir rehberi olan Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya, aline, ashabına ve tüm müminlere olsun.

Bugünkü hutbemizin konusu: “Hizmette Güven ve İtibar” üzerinedir.

Kıymetli Kardeşlerim!

Mümin, güvenen ve güvenilen insandır. Onun hayatında doğruluk, sadakat, emanet ve samimiyet esastır. Hele ki iman ve Kur’ân hizmetinde bulunan bir kimsenin en büyük sermayesi, halkın ve Hakk’ın nezdindeki itibar ve güvenidir. Bu güven zedelendiği an, yapılan hizmetin bereketi de kaybolur.

Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:

يا أَيُّهَا الّذِينَ آمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثِيْرًا مِنَ الْظَّنِّ إِنَّ بَعْضَ الْظَّنِ إِثْمٌ (el-Hucurât, 12)

“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.”

Bir mümin, başkasını kendi nefsiyle kıyaslamamalı; suizanna düşmemelidir. Hizmet edenler için de bu bir imtihandır. Ne yaparlarsa yapsınlar, bazı insanlar onların ihlasına inanmayabilir. Ama mümin, doğru bildiği yoldan sapmadan, sadece Allah’ın rızasını gözeterek hareket eder.

Aziz Cemaat!

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:

إِنَّمَا الْأَعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ (Buhârî, Bed’ü’l-Vahy, 1)

“Ameller ancak niyetlere göredir.”

Hizmet yolunda samimiyet ve ihlas esastır. Dünya beklentileriyle yapılan iş, ne kadar dışarıdan güzel görünse de Allah katında bir değer ifade etmez. Ama sırf Allah rızası için yapılan küçük bir hizmet, büyük ecirlere vesile olur.

Değerli Müminler,

Kur’an-ı Kerîm’de şöyle buyrulmuştur:

وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى اللهِ فَهُوَ حَسْبُهُ (et-Talâk, 3)

“Kim Allah’a tevekkül ederse, O ona yeter.”

Mümin, insanlardan bir şey beklemez. Allah’a güvenir, O’na dayanır. Hizmet eden insanlar için de en büyük zenginlik istiğna ve kanaattir. Bu, onların hürriyetini ve izzetini korur.

Muhterem Müslümanlar,

Bediüzzaman Hazretleri ve yanındaki dava arkadaşları bu anlayışla yaşamışlardır. Hiçbir menfaat beklentileri olmadan, ömürlerini iman ve Kur’ân hizmetine adamışlardır. Fakirâne yaşadılar ama izzetlerini çiğnetmediler. Bu hâlleriyle ümmete örnek oldular.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur:

الْيَدُ الْعُلْيَا خَيْرٌ مِنْ الْيَدِ السُّفْلَى (Buhârî, Zekât, 18)

“Veren el, alan elden üstündür.”

Bu yüzden hizmet erleri, kendilerini ve çevresini maddî-manevî temiz tutmalı, halkın güvenini boşa çıkarmamalıdır. İffet ve ismetle yaşamalı, her yönüyle örnek olmalıdır.

Sonuç olarak,

Güven, hizmetin namusudur. İtibar, kazanılması zor, kaybedilmesi kolay bir değerdir. Rabbimiz bizleri, hesap verebilir bir hayat yaşayan, ihlas ve sadakatle hizmet eden kullarından eylesin.

وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ اللهِ (el-Bakara, 110)

“Kendiniz için ne hayır yaparsanız, onu Allah katında bulursunuz.”

Âmin.

Velhamdülillahi Rabbil Âlemîn.