İşte Ahmet Karataş hocanın “Ğurre nedir? Kürtaj yapılan çocuğun mirası kimlere kalır? Kürtaj yaptırmanın cezası nedir?” sorusuna cevabı:

Değerli okurum size denildiği gibi bilerek ve isteyerek şer’i bir mazeret olmaksızın yapılan kürtajlarda anne ve baba kürtajla aldırdıkları çocuğun kardeşlerine yani kendi çocuklarına ĞURRE ödemeleri gerekir. Bu ğurre ölen kişinin mirası sayılır. Bunu ölen çocuğun mirasçıları yani anne babası varsa dede ninesi ve kardeşleri kendi aralarında paylaşırlar. Ancak bir kişinin ölümüne sebebiyet veren kişiler onun mirasından mahrum kalacakları için şer’i bir mazeret olmaksızın isteyerek yapılan bir kürtajda anne ve baba miras haklarını kaybederler. Bunun için ölen çocuğun dede ve ninesi ile kardeşleri ona mirasçı olarak bu ğurreyi kendi aralarında paylaşırlar. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem düşüğe sebep olan kişilere ĞURRE MİKTARI olarak diyetin (cinayet cezasının) yirmide biri, yani 5 deve veya 50 dînar (212,5 gr altın) olarak takdir etmiştir (Ebû Dâvûd, Diyât 21; Tirmizî, Diyât 15). Günümüzde kürtaja verilen cezada buna göre belirlenmektedir. Dolayısıyla isteyerek ve şer’i bir mazeret olmaksızın kürtaj yaptıran anne ve baba 212,5 gram altını kürtajla alınan çocuğun kardeşlerine vermek zorundadırlar. Konunun burasında şer’i mazeretin ne olduğu hususunun üzerinde durmakta fayda vardır.

Âlimler şer’i mazeret için birkaç hususu zikretmişlerdir. Annenin hayatının kesin olarak tehlikede olması, ceninin anne karnında ölmesi, hamileliğin ikiz olması durumunda birisi alınmadığı taktirde ceninlerin ikisinin de hayatının tehlikede olması şer’i mazeret sayılır. Bu mazeretlerden birisinin olması durumunda ceninin kürtajla alınması caiz olur. Bu mazeretlerden birisinin bulunması sebebiyle ceninin kürtajla alınması durumunda ğurrenin ödenmesi de gerekmez. Bunun dışında sebep ne olursa olsun anne karnındaki ceninin kürtajla alınması caiz değildir. Bu mazeretlerden birisi olmadan kürtaj yapıldığı takdirde hem cinayet günahı işlemiş olur hem de ğurrenin ödenmesi gerekir (Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî, c.8, s.133-137). Hamileliğin tecavüz sonucu gerçekleşmiş olması ya da anne karnındaki ceninin özürlü olması ceninin kürtajla alınabilmesi için kesinlikle mazeret olmaz. Dolayısıyla özürlü bir ceninin kürtajla alınması durumunda ğurrenin ödenmesi gerekir. Aynı şekilde gayri meşru bir şekilde gerçekleşen bir hamilelik sonlandırıldığı taktirde ğurrenin ödenmesini gerektirir (Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî, c.8, s.133-137).

Hacı Bektâş-ı Velî kimdir?