35,5568$% 0.33
36,6443€% 0.04
43,5036£% 0.15
3.099,68%0,21
2.710,59%-0,17
9.866,73%1,30
Çocuklar…
Gülmelerine..
Sınır koymazlardı…
Zira…onlar…
Kötülüklerden uzaklardı…
Biz yetişkinler….
Bazen de gülerdik…
Ağlanacak halimize….
Deliler…
Sınırları yıkmışlardı….
Durup…durup gülerlerdi…
Olur olmaz şeylere…
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), gülümsemesiyle insanları kendine yakınlaştırmış ve toplumsal ilişkilerde hoşgörüyü örnek almıştır. Allah, Kur’an’da Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) yumuşak huylu ve affedici olduğunu vurgulamaktadır. Bu, gülümsemenin ve güzel ahlakın İslam’daki ne kadar önemli bir yer tuttuğunun göstergesidir.
فَبِمَا رَحْمَةٍ مِنَ اللَّهِ لِنْتَ لَهُمْ وَلَوْ كُنْتَ فَظًّا غَلِيظَ الْقَلْبِ لَانْفَضُّوا مِنْ حَوْلِكَ فَاعْفُ عَنْهُمْ وَاسْتَغْفِرْ لَهُمْ وَشَاوِرْهُمْ فِي الْأَمْرِ﴾
“Allah’ın bir rahmeti olarak onlara yumuşak davrandın. Eğer sert ve katı kalpli olsaydın, etrafındaki herkes senden uzaklaşırdı. O yüzden onları affet, onlar için mağfiret dile ve onlarla işlerde görüşüp danış.”(ALİ İMRAN, 159)
Bu ayet, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) insanlara karşı olan yumuşak ve anlayışlı tavrını yansıtır. O, sadece sözleriyle değil, aynı zamanda gülümsemesi ve hoş karşılamasıyla da insanları etkilemiş ve kalpleri kazanmıştır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), gülümsemenin ve hoşgörünün İslam’daki önemini bizzat gösteren bir örnek olmuştur. Hind bin Ebî Hâle (r.a.) tarafından yapılan bir rivayette, Efendimiz’in gülümsemesi şöyle tasvir edilmiştir:
“كانَ رَسولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَائِمَ البِشْرِ سَهْلَ الخُلُقِ لَيِّنَ الجَانِبِ”
(Tirmizî)
“Resulullah (s.a.v.) daima güleryüzlü, kolayca anlaşılabilen, yumuşak huylu bir insandı.”
Aişe (r.ah.) annemiz ise, Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) şöyle anlatmıştır:
“كانَ ألينَ النَّاسِ وأكرمَ النَّاسِ وكانَ رَجُلًا من رِجَالِكُمْ إلَّا أنَّه كانَ ضَحَّاكًا بسَّامًا”
(Tirmizî)
“O, en yumuşak huylu, en cömert, en neşeli insandı. O, her zaman güler yüzlüydü.”
Abdullah bin Hâris (r.a.) ise şöyle demiştir:
“ما رَأَيْتُ أَحَدًا أَكْثَرَ تَبَسُّمًا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم”
“Resulullah’tan (s.a.v.) daha çok tebessüm eden birini görmedim.” (Tirmizî)
Bu hadis, Abdullah bin Hâris (r.a.) tarafından rivayet edilmiştir ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) güler yüzlülüğüne dair önemli bir örnek teşkil eder. Burada ifade edilen, Peygamberimizin (s.a.v.) insanlara karşı sürekli bir tebessümle yaklaşması ve bu özelliğinin diğer insanlardan farklı olarak belirgin olmasıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), gülümsemenin sadaka olduğunu belirterek, bu güzel davranışı teşvik etmiştir:
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: “تَبَسُّمُكَ في وَجْهِ أَخِيكَ لَكَ صَدَقَةٌ”
“Senin, kardeşine gülümsemen, senin için bir sadakadır.”(Tirmizî)
Bu hadis, İslam’daki sadaka anlayışının genişliğini gösterir. Gülümseme gibi basit bir davranışın da sevap kazandıran bir iyilik olduğunu belirtir.
Bir başka hadis-i şerifte de Peygamber Efendimiz (s.a.v.) gülümsemenin önemini şöyle vurgulamıştır:
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: “إِنَّكُمْ لَا تَسْعَوْنَ النَّاسَ بِأَمْوَالِكُمْ وَلَكِنْ يَسَعُهُمْ مِنْكُمْ بَسْطُ الْوَجْهِ وَحُسْنُ الْخُلُقِ”
“Siz, insanların kalbini paralarınızla kazanamazsınız; fakat sizden güzel bir yüzle ve iyi ahlakla yaklaşmak, onları kazanmanızı sağlar.”(Beyhaki)
İslam, toplumsal ilişkilerde de gülümsemenin çok önemli olduğunu belirtir. Gülümsemek, sadece insanları birbirine yakınlaştıran bir davranış değil, aynı zamanda toplumsal huzuru sağlayan bir erdemdir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) gülümsemeyi bu yüzden çok önemsemiş ve onu bir örnek davranış olarak göstermiştir:
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: “كُلُّ مَعْرُوفٍ صَدَقَةٌ وَإِنَّ مِنَ الْمَعْرُوفِ أَنْ تَلْقَى أَخَاكَ بِوَجْهِ طَلْقٍ”
“Her türlü iyilik bir sadakadır ve bunlardan biri de, kardeşini güler yüzle karşılamaktır.”(Tirmizî)
Bir başka hadis-i şerif ise, gülümsemenin, toplumsal ilişkilerdeki önemini şöyle belirtir:
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: “لَا تَحْقِرَنَّ مِنَ الْمَعْرُوفِ شَيْئًا وَلَوْ أَنْ تُلْقِيَ أَخَاكَ بِوَجْهِ طَلْقٍ”
“Hiçbir iyiliği küçük görme, hatta kardeşini güler yüzle karşılaman bile bir iyiliktir.”(Tirmizî, Sahih Albânî)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), gülümseme ve hoşgörüyü sadece birer güzel ahlak göstergesi olarak değil, aynı zamanda birer sevap kaynağı olarak öğretmiştir. Gülümseme, müminlerin birbirlerine olan sevgisini pekiştiren, toplumsal huzuru sağlayan bir davranış biçimidir. İslam’da gülümsemek, aynı zamanda Allah’ın rızasını kazanmanın bir yoludur. Müslümanlar, bu güzel davranışı hayatlarında daha çok uygulayarak, hem kendilerini hem de çevrelerindeki insanları mutlu edebilirler.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.