Genetiği Değiştirilmiş Kavramlarla Düşünmek

0

BEĞENDİM

0

İnsan kavramlarla düşünür. Kavramlara yüklediği manalara göre bir anlam dünyasını inşa eder.

Bilgi ve tecrübelerimizle edindiğimiz kavramları zihnimizde nasıl anlamlandırmışsak, hayatı da o şekilde anlamlandırırız. Bir kavram kendisine yüklenen anlamlara göre, farklı çağrışımlar ve farklı anlamlar kazanabilir. Hatta zıt anlamlar bile kazanabilir. 

Şimdi bilgi birikimimizi ve insanların farklı algılama biçimlerini düşünerek, bize ait kavramların insanların zihninde nasıl farklı çağrışımlar kazanabildiğini basit birkaç örnekle görmeye çalışalım. 

**
**Cihad, İrşad, Tebliğ, Fetih, Adâlet, Hak….

Bu kavramları çoğaltabiliriz. Mesela bunlardan Cihad kavramını düşünelim.

Birinci düşünme ve algılama biçimi şöyle bir yol izleyebilir; Cihad → Kelimenin kök anlamı c-h-d: gayret sarf etmek → Çalışmak gayretli olmak → kişinin Allah yolunda bütün varlığıyla çalışması → Bunun için de, insanların Allah’ı tanımalarına ve sevmelerine vesile olmak → Allah’ı tanımalarına vesile olmak için de insanlara iyilikte bulunmak, infak etmek…

İkinci düşünme ve algılama biçimi şöyle bir yol izleyebilir; ; Cihad → Kelimenin kök anlamı c-h-d: gayret sarf etmek → Allah yolunda savaşmak → din düşmanlarını yok etmek → Bu şekilde davranarak dini hâkim kılmak → böylece dünyayı kötülüklerden temizlemek…

Ele aldığımız cihad kavramına, kişinin edindiği bilgi, ahlak ve tecrübeye göre, bu iki farklı anlamlardan birini, yada her ikisini, hatta başka anlamları da yükleyebilir. Çünkü kavramlar, farklı anlamlandırmaya ve zaman içinde anlam kaymalarını yaşamaya müsaittir.

Dini kavramlara doğru anlamlar yüklemek ve dini doğru yaşamak suretiyle, asr-ı saadet (mutluluk ve huzur çağı) gibi dönemler yaşandığı gibi, dini değer ve kavramlara yanlış anlamlar yüklemek suretiyle, yüce dinimizin maalesef terörle, saldırganlık ve cehaletle anıldığı dönemler de olmuştur.

Günümüzde “Aman GDO’lu ürün almayalım.” diye insanlarda haklı bir hassasiyet oluştu. Aynı hassasiyeti genetiği değiştirilerek sunulan kavramlar karşısında da göstermeliyiz. Netice itibariyle Akl-ı selime ve kalb-i selime sahip olmak için orijinal kavramlarımızı ve değerlerimizi bütün duruluğuyla ve orijinalliğiyle sunan kaynaklara ihtiyacımız vardır.

Genetiği bozulmuş kavramlarla düşünerek sağlam bir bilince vekâmil bir imana sahip olmak mümkün mü?