Şampiyonluk yarışı için büyük öneme sahip dev derbi Türk Telekom Arena’da oynandı.
Maçtan önce Şenol Güneş “Hem biz hem de Galatasaray kazanmak için sahaya çıkacak. Futbolun doğrularını yaparak kazanmak için mücadele edeceğiz” dedi ama Galatasaray kazanmak zorunda olmadığı bir maça çıktı. Galibiyetin zorunlu olmadığı maçta Galatasaray sezon içinde göstermesi gereken performansın çok daha üzerinde bir performans gösterdi.
Özellikle maçın ilk yarısında Snaijder ve Podolski’nin üstün gayretleriyle Beşiktaş’a kendi yarı sahasını dar etti.
Bu dönemlerde Beşiktaş’a ani ataklarla gol bulmaya çalıştı. Artık Smoviç, Taffarel, Mondragon gibi efsaneler arasına yerini alan Muslera gole her zamanki gibi kapılarını kapattı. Bu sezon sonu Galatasaray Muslera’yı elinde tutmakta çok zorlanacak. En büyük kayıp O’nunla büyük bir kupa kazanamamış olmak olacak.
İkinci yarı Beşiktaş’ın yogun baskısı ve bulduğu fırsatları cömertçe harcadı. Muslera kalede ilken gol atamıyacağını anlayınca Beşiktaş’ta Cenk’in çevirdiği topu Gomez boş kaleye göndererek skor dengesini takımı lehine değiştirdi. Derbilerin gol ayağı, gol attığı çoğu maçı takımına kazandıran Mario Gomez bu golle hem maçın galibini hem sezonu şampiyonunu hem de Gol kralının kim olacağını net bir şekilde ortaya koydu.
Sonraki dakikalarda skoru değiştirebilecek çok atak oldu ama velakin her iki takımda gol atmaya muaffak olamadı.
Galatasaray mağlup olduğu maçta iki tane kazancı vardı. Birincisi ezeli rakip Fenerbahçe’nin şampiyon olamayacak olmasın netleşmesi. İkincisi yönetim istifa seslerinin artık daha yüksek Bir şekilde söylenebilecek olması idi.
Hedef olarak biten bir ligde bir mağlubiyet Galatasaray’ı üzmez.
Beşiktaşı tebrik ediyorum. Başarısında Dünya 3. Lüğü patentli Şenol Güneş’in önemli payı olduğunu düşünüyorum. Kendisini özellikle tebrik ediyorum.