34,3122$% 0.21
37,2200€% -0.48
44,4322£% 0.46
3.017,79%-0,07
2.736,14%-0,26
8.885,00%0,24
Fransa Milli Meclisi’nde Zaman Fransa gazetesinin düzenlediği konferansta Türkiye’deki cumhurbaşkanı seçimi tartışıldı. Siyasetçi, diplomat ve araştırmacıların katıldığı “Türkiye’deki cumhurbaşkanı seçimleri: Türk demokrasisi ve Fransız-Türk ilişkileri bakımından yankıları” başlıklı konferansta Türkiye’nin uluslararası arenada yalnızlaştığına dikkat çekildi.
“FRANSA, BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇERKEN AYNI TARTIŞMALARI YAŞADI”
Konferansa ev sahipliği yapan Halk Hareket Birliği (UMP) milletvekili ve Fransa-Türkiye Dostluk Grubu Üyesi Damien Meslot, Fransa’nın 1962’de başkanlık sistemine geçerken benzer tartışmaları yaşadığını kaydetti. Meslot, Fransa’da da cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine yönelik 1962’de yapılan anayasal değişikliğin otoriterleşme endişesine sebebiyet verdiğini hatırlattı. Meslot, Fransa’nın 1962’de yarı başkanlık sistemine geçerken, güçler ayrılığı ve yürütme yetkisinin denetimi için çok sayıda kurum oluşturulduğunu belirtti.
“TÜRKİYE’DE YÜZLERCE POLİS BİR GÜNDE GÖZALTINA ALINABİLİYOR”
Youth Diplomacy Düşünce Kuruluşu Başkan Yardımcısı Arnaud Castaignet ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kampanyasını eleştirdi. Erdoğan’ın kampanyasında Avrupa Birliği’nin olmadığını savunan Castaignet, “Türkiye’nin hem AB hem de Ortadoğu’da bu derece yalnız kaldığı başka bir dönem olmadı.” diye konuştu. “Türkiye’de yüzlerce polis bir günde gözaltına alınıyor. Medyaya sansür tahammül edilemeyecek noktaya geldi. Yasama ve yürütmenin ardından yargının kontrolü de büyük ölçüde artık iktidar partisinin elinde. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte Türkiye’de rejimin karakteri değişebilir.” dedi.
Fransız uzman, cumhurbaşkanı seçiminden çıkacak sonucun Türkiye-Fransa ilişkilerini etkileyemeyeceğini belirtti. Fransa’nın, Cumhurbaşkanı François Hollande döneminde iki ülke ilişkilerinin normalleştiğini belirten Castaignet, “Fransa, Türkiye’yi AB adayı bir ülke olarak değil yükselen bir ekonomik partner olarak görüyor. O nedenle Türk demokrasisiyle ilgili endişe verici gelişmeler iki ülkenin ekonomik ilişkilerini etkilemez.” dedi.
“ERDOĞAN PUTİN OLAMAZ ÇÜNKÜ GAZPROM’U YOK”
Zaman gazetesi köşe yazarı Ali Yurttagül de cumhurbaşkanı seçiminin Türk demokrasisi açısından bir şans teşkil ettiğini söyledi. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde gücünün zayıflayacağını iddia eden Yurttagül, dinleyicilerden gelen “Erdoğan Putinleşiyor mu?” sorusuna “Erdoğan Putin olamaz çünkü Erdoğan’ın Gazprom’u yok. Türk ekonomisi dış yatırıma bağımlı. Uzun vadede bugünkü otoriter politikaları sürdürme şansı yok.” şeklinde cevap verdi.
Yurttagül, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından sonra AKP içindeki fikir ayrılıklarının cumhurbaşkanı seçiminden sonra daha da derinleşebileceğini öne sürdü.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden (AB) yüzünü çevirdiği an hep kaybettiğini de aktaran gazeteci Yurttagül demokratik anlamda ilerlemenin olmadığı bir ülkede ekonomik kalkınmanın da yaşanmadığını söyledi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.