Fıkıh-Der rezaletine seyirci kalmayacağız!

0

BEĞENDİM

0

İstanbul Ümraniye’de Fıkıh-Der’e ismiyle faaliyetlerine devam eden yatılı Kur’an Kursu’nda pek çok öğrencinin cinsel istismara uğradığı iddiasıyla başlatılan soruşturmanın yankıları artarak devam ediyor.

Olayın basına yansıması sonrasında bazı medya organlarının kasıtlı bir şekilde olayı minvalinden çıkarıp Diyanet’e ve inanan kesime mal etmeye çalışması sonrasında konu ile ilgili olarak Ümraniye Müftülüğü’nün bilgisine başvuran Din Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Şahin basına şu açıklamayı yaptı:

Gayri resmi kurs, yatılı ve 20 öğrenci kapasiteli bir dernek yurdu. Menfur olay, 2014 yılında yaşanıyor. Mağdur öğrenci, aradan yıllar geçmesine rağmen kendisine yapılan iğrenç saldırıyı kabullenemiyor. Hem kendi hakkını arama hem kendisi gibi başkalarının çocuklarının yanmaması adına vicdani görevini yapıp 2018 yılının sonunda karakola gidip şikayetle ihbarda bulunuyor.

2019 yılının başında Emniyet ve Üsküdar Ana Çocuk Sağlığı Ve Aile Planlama Merkezi’nin yaptığı soruşturma Mahkemeye intikal ediyor ve sonuçta üç kişi tutuklanıyor. Ümraniye’de yaşanılan bu çirkin olayın soruşturmasını Kaymakamlık, Savcılık, Emniyet ve Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlama Merkezi birlikte yürütüyor. Müftülüğün bilgi ve izni dışında kaçak bir kurs olduğu için soruşturmaya müftülük dahil edilmiyor. Dernek şu an Emniyetçe kapatıldığı gibi bina da mühürlenmiş durumda… Zanlılar hakkında soruşturma genişletilerek devam ediyor. Olayın basına yansıması adli dosyasının Cumhuriyet Gazetesi’ne sızmasıyla gerçekleşiyor. Her zaman olduğu gibi kol kırılır yen içinde kalır anlayışında olan Müslümanlar ve medyası olaya sessiz kalır. İfadelere bakıldığında her bir satırı mide bulandırıcı ve gönül yaralayıcı olaylar zincirinin sözünü dahi etmek insanı rahatsız ederken bu rezalet karşısında suskun kalan Müslümanların istismara uğrayan çocuğun kendi çocukları olması durumunda suskun kalmayacaklarını düşünüyoruz.

Kur’an Kursu adı altında hoca kisvesiyle bu çirkin fiile maruz kalan o çocukların içlerinde taşıdığı yarayı hayal bile etmek istemiyoruz.O çocuklar anlatmaya utandıkları rezaletin sonuçlarını ömür boyu kendilerinden utanarak kaçarak yaşayacaklar. Belki içlerine kapanıp toplum düşmanı olacaklar. İslam’dan nefret edip ateist olmakl en azılı düşmanlarımızı kendi duyarsızlığımız yüzünden kendi mahallemizde büyütmüş olacağız.

Din Bir Sen olarak bu menfur olayı kınıyor ve zanlıların tamamının bir an önce tespit edilerek en ağır cezayı almasını istiyoruz. Devletimizden gayri resmi olarak eğitim veren bu tür merdiven altı kurslar için acilen önlem alması beklentimizdir.

İslam, Kur’an, Fıkıh isimleri altında İslam’ın en çirkin gördüğü livatayı yapmanın ötesinde hem de kendi emanetlerine aldıkları savunmasız çocuklara karşı bu iğrenç fiili gerçekleştirenleri şiddetle kınıyoruz. Bu tür çirkin olaylar elbette dünyanın dört bir tarafında yaşanmaktadır. Lakin bu tür menfur olaylara karşı ahlaki çözümler sunan İslam dini mensuplarının olduğu kesimde gerçekleşmesi tüm Müslümanları derinden üzmektedir.

Müslümanlar olarak çevremizde bu tür hadiselerin son bulması adına başta din görevlilerimiz olmak üzere tüm inananlarımızı çevrelerinde cereyan eden olaylara karşı daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Halkımızın kurslar konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı ve Müftülüklerimizle iletişim halinde olmaları durumda bu tür merdiven altı kurslara çocuklarını emanet etmeyeceklerine olan inancımız tamdır.

Bir şekilde bu kurslara çocuklarını gönderen velilerimize de hatırlatmak isteriz ki, “Lütfen çocuklarınızı “eti senin kemiği benim” mantığıyla teslim edip arkanıza bakmamacasına dönüp gitmeyin. Özellikle yatılı verdiğiniz çocuklarınızı sık sık ziyaret edin. Mümkün olduğu kadar çocuğunuza izin çıkarıp ortamdan ayrılmasını ve ortamı analiz etmesini ondan isteyin. Çocuklarınıza inanın ve güvenin. Ve onlara inandığınızı hissettirin. Unutmayın ki anne babasının kendisine inanmayacağını düşünen çocuklar dışardaki istismarcıların kurbanı olmaktadır. Dışarıda insanlıktan çıkmış yamyamlara çocuklarınıza sırtınızı dönerek kurbanlar vermeyin.”