Bedir Haber

Ey Şehit Oğlu Şehit

Ey Şehit Oğlu Şehit
Güzide Yazar( guzide.yazar@bedirhaber.com )
196 views
18 Mart 2016 - 21:01

-18 Mart anısına-
Şehit bedenlerinin üzerinde yükselen bu vatan toprağı, nice aziz ruhu zerrelerinde barındırır. Yüzyıllar ötesinden gelip çağların ilerisine gidecek olan insanlığın bîhaber olmadığı uluların ruhlarıdır bu ruhlar. Manevi mimarlarımız, vatan toprağının korunmasından öte, insan ve hatta İslam olmanın gereğini bedenleriyle tohum misali ekmişlerdir mana otağlarımıza.
“Toprakları toprak yapan üstündeki kandır,
Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır! “ ihtarı böylesi bir ruhun damlalarından izler taşır. İslam’ın son kalesi diye adlandırılan Anadolu toprakları, özellikle Çanakkale olmuştur. 1915’te kazanılan Çanakkale Zaferi, ilk fasıldaharemgâha değen namahrem elleri temizlemiş gibi görünse de, asla bakan yönüyle durum pek vahimdir. Asrısaadette Allah Rasulü’nün(AS) ifadelerinde olduğu gibi küçük cihattan büyük cihada geçiş evresi yaşandığı anlaşılmaktadır. Dokuz yüzlü, şerirlerin hesaplarının, Çanakkale hezimetiyle dumûra uğrasalar da bitmediğine, Hak ve halk aşığı insanlar şahit olmuşlardır. Bunu şahitlerden biridir Mehmet Akif. Çanakkale’de tablolaşan o muazzam iman destanı, ehli küfrün belini kırmıştır. Bununla birlikte sonucu her ne olursa olsun, savaşın sadece planlarının birinci basamağı olduğu gerçeği çok kısa sürede su yüzüne çıkar. Kuran hakikatlerinden uzaklaşmadıkça hiçbir İslam ordusunun yenilgiye uğratılamayacağı gerçeğini, dış mihraklar asırlar boyu karanlık çağlarında bizzat müşahede etmişlerdir. Milletimizin asıl zaferiniyse Akif, ebedi istiklale sahip olmakta bulmuştur.
Rabbinden mukaddes vazife almışçasına coşkun yaşayan Akif, milletin felahını İslam’ın ruhundan bölünmez cevheri tanımakta bulmuştur. Ümitten inkisara uğradığı bir demde “Şu sessiz kubbenin altında insandan eser yokmuş!“ terennümlerini dile getirse de inkılapları anlamayışını eleştirenlere ve ümitsizlik deryalarında sürüklenenlere
“Âlemde ziya kalmasa halk etmelisin halk!
Ey elleri böğründe şaşkın adam kalk! “nidalarıyla seslenir:
“Lakin bu alev selleri artık dinecektir,
Artık bize nar inmeyecek, nur inecektir.” ümidini de aşılar.
Onun arzusu, milletimizin mayası, ruh ve ahlakımızın temeli olan İslam’ı vatanımızda canlandırmak ve onunla milletimizi yükseltmekti. Müminin yitiği ilmi, nerede kaybettiysek orada bulup milletin ihyasını onunla sağlamaktı. İnsan olma ideali ona göre ancak ve ancak İslam ruhunu kavramakla mümkündü. İslamî şuur Akif’te-Allahu âlem- son safhadaydı. “Hüsran” şiirinde bu duygularını şu mısralarla ifade ediyordu:
Ben böyle bakıp durmayacaktım, dili bağlı
İslam’ı uyandırmak için haykıracaktım.
Hak yolunun yolcuları için taşınacak yük, şüphesiz pek ağırdır. Ruhlarının ufuklarında pervaz eden tüm büyük ruh mimarları gibi bu büyük dava insanı da sonsuzluğa açılan pencerelerden ebediyet manzaralarını müşahede etmiş olmalıdır. İstiklal Marşı’nın yazıldığı yer olarak bilinen ve Ankara’ya geldiğinde kaldığı TaceddinDergahı’nın kapıları Mehmet Akif’in ruh dehlizlerine ne soluklar üflemişti ki ah edip inleyen bir bülbül huşusuyla yüreğinden çıkan nağmeler, yürekleri yakabilmişti.
Sözünün tesiri söz olsun diye söylemiyor oluşundandır. Ebedilikten aldığı emaneti, merhamet idealinin âşıkı olan gönüllerde ebedi kalacaktır. Hallac-ı Mansur’a “Enelhak” dedirten enfüsi ruh ve ilahi irade, Akif’e de “Hakkı tutar kaldırırım” dedirtmektedir. Temaşa ettikleri sonsuzluk emareleri bu yüce ruhları, pes insanların idrak edemeyeceği noktalara ulaştırmış olmalıdır.
Safahat’ının “Asım” bölümünde Muhammed Abduh’a söylettiği
“Nesli tehzibile,i’la ile meşgul olalım.” bizzat Akif’in ruhundan diline ve kalemine dökülen düşünceleridir. Süleyman Nazif, onun için “Allah’ın şehitleri olduğu kadar şairleri de vardır. Akif de Allah’ın şairidir.” der. Evet, doğrudur. Temiz Tahir Efendi’nin oğlu Akif, bütün ömrünü Allah dinini i’la etmeye adamış, Kur ‘anî hakikatlerin anlaşılmasıyla ancak milletinin selametinin sağlanabileceğine tüm zerreleriyle iman etmiş aynı zamanda bir Kur’an şairidir. Akif’i anlamak, Allah’ın arz yüzünde elçi kıldığı insanın iradesiyle ve Kur’an adesesiyle hakikatlere ulaşma azminde olmasını da anlamayı gerektirir. İşte bu idrak ile adım atan da nihai arzunun O’na(CC) ve Resul’üne (AS) ulaşmak olduğunu bilir. Dünya namına bir mezar taşına bile talip olmamayı da ancak böyle anlamak gerektir. Ki son söz bu minvaldeki Akif sözü olsun:
Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber;
Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber!

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno