Çocuk: İnsana Allah c.c’ın verdiği en sevimli, en masum, en neşeli, en güzel lütfu!
Bu muhteşem varlık, genellikle anne, babadan aldığı terbiye-i hâl’i yaşamaktadır. Ve bu terbiye neticesi kimi çocuk alim, kimi çocuk zalim, kimi veli, kimi deli olur. Göre göre, duya duya…

Evlât sevgisiyle sarhoş olmuş nice ebeveyn kendine verilen emanetin sorumluluğundan bi-haberdir. Evladıyla övünme gafleti içindedir. “Benim oğlum şöyle yakışıklı, benim kızım böyle güzel, yok derece yaptı, yok doktor oldu.” vs. vs. vs… Aynı zamanda hayat meşgalesi içinde mal (ev, eşya, araba, para) biriktirme girdabında mutluluk aramaktadır. Bu arada ebeveyn kendileri bir dünyada, evlatlar ayrı dünyada birbirine hasret!

‘’İyi bilin ki (Ahirete yer vermeyen) dünya hayatı, bir oyundur, bir oyalanmadır, bir süstür. Kendi aranızda karşılıklı övünme, mal ve nesli çoğaltma yarışıdır. Tıpkı o yağmura benzer ki bitirdiği ürün, çiftçilerin hoşuna gider. Ama sonra kurur, sen onu sapsarı kurumuş görürsün. Sonra da çerçöp haline gelir. İşte dünya hayatı da böyledir. Âhirette ise kâfirler için şiddetli bir ceza, müminler için ise Rab’leri tarafından bir mağfiret ve rıza! Evet, dünya hayatı bir aldanma metâından başka bir şey değildir.’’ (Hadid suresi 57/20)
Bir gün öleceğini, sevdiklerinin de öleceğini ve mahşerde birbirinden kaçacağını, o büyük hesabı unuturlar.
Allah’ın rızasını kaybetmenin en büyük kayıp olduğunu da unutur, Allah’ın emanet olarak verdiklerini kaybetmeme derdiyle, O’nun rızasının dışında işler yapar, sonra da bizi affetsin isterler.
Lâkin çocuk ebeveyninin rızasını almadan bir işe giriştiğinde veya yaptığı en küçük bir hatada. Kendisinin Allah’a karşı işlediği onca günaha bakmaz.

**”İyilik etmeleri için çocuklarınıza yardımcı olun. Her anne ve baba çocuklarının itaatsizliğine engel olabilir.”**[3] Mecma’uz-Zevâid, c.8, s.146 hadis-i şeriflerini görmezden gelir de asıl cezaya müstahak benim demez. Tevbe ile Allah’ın merhametine sığınmaz! Evladının da gözünün yaşına bakmaz, cezalandırır. “Niçin sözümü dinlemiyorsun, Allah taş eder, cehennemin de yakar seni.” der.
Böylece evladını merhameti sonsuz, affı bol Allah’tan (c.c) uzaklaştırdığının farkında bile değildir çoğu zaman.
Çünkü o, Allah’ın (c.c): Ve De ki:** “Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!”**(Mü’minun suresi 118) buyruğunu unutmuştur.

Bazı ebeveynler ise:
**“Mallarınız da, çocuklarınız da sizin için bir imtihan, bir kayma veya pişip olgunlaşma sebebidir. Allah katında ise, (nazara alınması, ona göre davranılması gereken) çok büyük bir mükâfat vardır.’’** Teğabün suresi (15)

Ayetinin ağırlığıyla ve
**”Ey iman edenler! Kendinizi ve yakınlarınızı, yakıtı insanlar ve taşlar olan bir ateşten koruyun.”**
(Tahrim 6)
Ayet-i kerimesinin dehşetiyle dünyaya değil ukbaya hazırlamak isterler hem kendilerini hem evlatlarını.
**”Allah’ın rahmeti, çocuklarının iyi işler yapmasına yardımcı olan anne ve babanın üzerine olsun!”** hadis-i şeriflerindeki peygamber duasına ulaşabilmek için,

Almanya vize başvuru Amaçları

Kendileri kılı kırk yararak yaşamaya çalışırlar. Allah’ın ( c.c.) rızasını kaybetmekten korkarlar. Sünnete uygun yaşamaya çalışır evlatlarını ümmet olarak yetiştirme gayreti ve endişesi içinde olurlar. Dünya ve içindekileri de rızayı kazanma noktasında birer vesile görürler. Onların bıraktıkları miras ta Allah’ın izni ile güzel ahlâktır. …

Ebu Hureyre (ra)’den rivayet edildiğine göre, Rasûlüllah (sav) şöyle buyurdu:
**”İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat.’’** ( Müslim, Vasiyyet 14.)hadis-i şerifindeki hayırlı evlat ise dualarıdır onların.

Allah Rasulü (SAV) buyuruyor:
**”Çocuklarınızı iyi eğitin ki yüce Allah sizleri affetsin.”**[5] Mekarim-ul Ahlak, s.255
Allah’ın (c.c.) affına nail olabilmek ümidi ile…