Bedir Haber

Eskilerden

Eskilerden
Selma HARPÇI( selma.harpci@bedirhaber.com )
243 views
20 Temmuz 2015 - 10:42

Bizim evde bayram sabahları geç kalkmak diye bir şey asla söz konusu değildir. Evin beyleri malum bayram namazı münasebetiyle annemin temizleyip hazır ettiği bayramlıkları giydikten sonra caminin yolunu tutarlar. Evin hanımları ise beyler camiden gelmeden, zaten arefe gününden bayrama özel temizlenmiş olan evi şöyle bir kere daha hafifçe elden geçirdikten sonra onlarda bayramlıklarını giyer bayramlaşmaya hazır beklerler. Siz benim ev dediğime bakmayın, aslında bir apartmandan bahsediyorum. Bir aile apartmanı. Kalabalık bir ailede doğdum ben. Aile bağları oldukça kuvvetli, içinde büyük büyük adamların olduğu Arnavut göçmeni bir ailenin içinde. Dedem, babaannem, amcalarım, yengelerim ve kuzenlerim… Çocukluğum bu kalabalığın içinde geçti. Kalabalıkta büyümenin elbette zor yanları da var ama bana kattığı şeyler çok daha fazla…

Rahmetli dedem hayatta iken bayram kahvaltılarını hep birlikte yapardık. Bizim apartmanda yaşamayan kendi çocuklarının da gelmesini bekler, bayramlaşır sonra kocaman bir yer sofrasının etrafına doluşurduk. Küçüklere ayrıca yer ayrılması lükstü tabi ki o kalabalıkta. O yüzden biz de bir büyüğün bize sahip çıkıp kendi önüne bir yere sıkıştırmasıyla sofradan nasibimizi alırdık. Bayram kahvaltılarımız akşam yemeği gibi olurdu bizim. Arnavutlara has “miş höriz” dediğimiz tepside etli pilav olmazsa olmazımızdı. Hala öyledir. Annemi o sofrada çok anımsayamıyorum. Canım annem sofranın eksiklerini tamamlama telaşındaydı hep ve şimdi gözlerimi kapatıp onu hayal ettiğimde misafir odasıyla mutfak arasındaki koşuşturmacasını hatırlıyorum. Misafir odasının ne olduğunu açıklamaya gerek yoktur sanıyorum. Hani şu kirlenmesin diye kilitli tutulan oda. Heh işte o odaya bayramda giriş çıkış serbestti. Kahvaltıdan hemen sonra sofra toplanır ve misafir bekleme moduna girilirdi. Biz de torunlar olarak harçlık alma hakkımızı bu bekleme vakitlerinde değerlendirmeye çalışırdık. Babamın bütün çocukları ve yeğenleri için arefe gününden bakkal dükkanındaki bozuklukları hazır etmesi şimdilerde aklıma geldiğinde beni bir hayli duygulandırıyor. Canım babam…

Dedem bizim sülalenin en büyüğü idi. “Hacı Zabit (Sabit)” derledi. Bütün akraba ve tanıdıklar mümkün olduğunca bayramın ilk günü ziyaretlerini yapmaya çalışırdı. O yüzden bayram bizim için ziyarete gitmekten çok misafir ağırlamaktı. Hatıralarımda ki bayram ziyaretlerim anneanne ve dayılarımı saymazsak, sayılıdır desem yalan söylemiş olmam. Gelen herkese önce kolonya ve şeker verilirdi. Daha sonra kısa bir hal hatır sorma merasimi yapılırdı. Mutfakta ise mutlaka birileri servis sirkülasyonundan sorumlu olur ve arefe günü yapılmış baklava, nokul (yetiştiğim ilçeye ait) ve ayran üçlüsünün hazırlanması ile ilgilenirdi. Bazen bir misafir çıkmadan diğeri gelir evdeki bütün odalar muhabbetle şenlenirdi.

Kardeşlerden bir kısmı ziyaret amaçlı evden ayrılsalar da evde mutlaka misafirleri karşılayacak bir “nöbetçi” olurdu. Kapıya gelen geri döndürülmezdi.

Bayramın ilk gününün akşamı veya ikinci gün mutlaka anneanneme giderdik. Bizi bir padişah ağırlar gibi ağırlardı hep. Annemin babası ben doğmadan vefat etmiş. Onu hiç tanıyamadım maalesef ama anneannem hani derler ya “hükümet” gibi kadındı. Hala öyledir. Bir kere bile harçlıksız bıraktığını hatırlamıyorum. Küçücükken bile elimize azıcık da olsa kimsecikler görmeden para sıkıştırırdı.

Yani demem o ki etrafta herkesi memnun etmek için koşturan annem ve bizi ne olursa olsun en darda olduğu zamanlarda bile bayramlıksız bırakmayan babamdan tutun da hiç bir bayram ziyaretimizi eksik etmeyen bilmem kaçıncı dereceden akrabamıza kadar herkesten öğrendiğim ve gördüğüm çok şey var benim eski bayramlarımda. Yüzlerce karakter, yüzlerce sima, yüzlerce anı var kafamda…

Eski olan her şeyi çok severim ben. Siz de sevin. Çünkü onlardan öğrenilecek çok şey var. Her eski doğru değil belki ama doğru olmayanında bile çıkarılacak tonla ders vardır.

Şimdi o ailedeki her bir fert büyüdü. Herkes daha yaşlı artık. Anne babalar, nine ve dede olurken evlatlar anne ve baba oldular. Ailemize yeni fertler katıldı. Dedemin sayısını bilmediğim kadar farklı meslek gruplarından, farklı düşüncelerden, farklı yaşayışlardan bir sürü torunu var artık. O kahvaltı sofrasından şimdi bilmem kaç evde kuruluyor. Zaman geçiyor, insanlar yaşlanıyor, anılar birikiyor.
Ben ise uzun zamandır bayramları memleketimden uzakta geçiriyor olmama rağmen, gelmesi muhtemel hiç bir misafirim olmamasına rağmen hala erkenden kalkıyor ve bayramlıklarımı giyip bekliyorum. Çünkü bayramlarda erkenden kalkılır!

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno