Bu yazımızda güncel olarak çok fazla tartışılan bir konu üzerinde durmak istiyoruz. Eşcinsellik ve LGBT kavramları üzerinde duracağız. Bu konu üzerinde durmamızın temel sebebi son dönemde medyanın fazlasıyla bu konuları özellikle ramazan ayında gündeme getirerek sanki bunun meşru bir iş olduğunu göstermek istemektedirler. Ama bu normal olağan bir durum değil direkt olarak Allah Teâlâ’nın yarattığı fıtrata müdahaledir ve bundan uzak durmak gerekmektedir. Ayrıca ben böyleyim demek işin kolayına kaçmak olur. Dünya hayatı bizim için imtihandır. Darılma olmadan dayanmalıyız ki imtihan sırrı ortaya çıksın.** Bu hadiseler nesli ve nefsi bozmaktadır.**

**Konumuza Öncelikle çift cinsiyet konusuyla başlayalım.**

### Çift Cinsiyet(Hünsa ve Hünsayı müşkül)

İslam âlimleri çift cinsiyet kavramını ifade etmek için hünsa ve hünsayı müşkül lafızlarını kullanmışlardır.
Necm suresinin 45.ayetinde; çiftleri-erkek ve dişiyi-yaratan odur buyurmaktadır.

Ayrıca Rabb’imiz Zariyat suresinin 49. ayetinde Rabb’imiz “Ve biz her şeyi çift yarattık umulur ki düşünür ibret alırsınız.” Buyurarak her şeyin çift olduğunu söylemektedir ama burada bir konu var ki değinilmeden olmaz. Çift cinsiyet olanlar yani hem erkeklik hem de kadınlık organı olanlardır. Peki, bunlar kadın olarak mı yoksa erkek olarak mı değerlendirilirler?

Öncelikle hünsa kavramını açıklayalım; **hünsa erkeklik ve dişilik organı birlikte olan kişiye denir**. Bu kişi idrarını hangi kanaldan yapıyorsa ona göre muamele edilir erkeklik organıyla yapıyorsa erkek, diğer türlü olursa kadın denmektedir.(el Hidaye-Merğinani).

Bu konuda çok fazla görüş ayrılığı yoktur asıl zor olan ise hünsayı müşküldür. Peki, o ne demektir; hünsayı müşkül İmam-ı Azam’a göre idrarını her iki organından yapana denmektedir. Ergenlik çağına gelmiş olupta erkek mi kadın mı olduğuna hükmedilmeyen kişidir hünsayı müşkül.(Hidaye el Merğinani)

Bu durumda olanların ergenliği beklenir ve kadın mı erkek mi olduğuna hükmedildikten sonra nikâhları kıyılır. Ayrıca hünsayı müşkülün şahitliği geçerli değildir, dinen dönerse öldürülmez ve ergenliğe adım atmadan ölürse erkekte kadında yıkayabilir.

### REÇETEMİZ:

Dinimiz çift cinsiyeti olan kişilere özürlü nazarıyla bakmakta ve bazı dini sorumluluklardan onları mesul tutmamıştır. Ayrıca onları yaratılıştan dolayı hangi cinsiyette iseler o cinsiyete geçmelerini haram kılmamış.

Misal olarak verecek olursak 6 parmaklılara benzetmekte sakınca yoktur. Nasıl fazla parmağı ameliyat ederek alınıyorsa bu kişilerde tespit edilen cinsiyete geçmelerinde bir sakınca yoktur, tamamen meşrudur. Yani idrar organına göre erkek veya kadın olması yaratılışa müdahale değildir.

### ERKEK İKEN KADIN OLAN VEYA KADIN İKEN ERKEK OLANLAR

Rabbimiz Kitabı keriminde Rum suresinin 30. ayetinde: “Allah’ın yarattığını değiştirmeyin.” Buyurarak bizlere bu bedenin, cismin birer emanet olduğu hatırlatıp bu gibi emanete zarar verilmemesi gerektiğin vurgulamaktadır. Bu emanetlere zarar verenler lanetlenmiştir.

### AYNI CİNSE ARZU DUYMAK

Bu konudaki en bariz örneklerden birisi Kuranda anlatılan Lut(as) kavminde olan livata hadisesidir. Yani aynı cinsin birbirinden hoşlanması meselesidir. Bu hadise Kitabımızda; Neml suresinin 54.ve 55. ayetlerinde şöyle anlatılmaktadır: “Lût’u da halkına resul olarak gönderdik.O da onlara dedi ki: Siz göz göre göre pek çirkin ve hayâsız bir iş yapıyorsunuz! Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Siz gerçekten ne cahil bir güruhsunuz öyle!”

Almanya vize başvuru Amaçları

Şuara suresinin 165.ve 166.ayetlerinde de şöyle anlatılmaktadır: “Neden siz bütün insanlardan sadece erkeklere şehvetle varıyorsunuz? Neden Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıp da bu işi yapıyorsunuz? Siz hakikaten iyice azmış bir toplumsunuz!”

Bu ayetlerde bahsedilen husus aynı cinsin birbirinden hoşlanmasıdır. Müfessirler bunun oğlancılık yani eşcinsellik olduğunu söylemiştir. Aynı cinsin birbirinden hoşlanması demişlerdir. Rabbimiz bunu kesinlikle yasaklamıştır. Bu günahtan uzak durulmasını istemiştir.

Şehvet duygusu bunlar bize imtihan için verilmiştir. Yani kiminin imtihanı kadına karşı olur, kiminin imtihanı böyle olur. Benim zaafım var deyip günaha girmek işin kolayına kaçmak olur. Bize düşen şey ise bu günahlara karşı nefsimizi ve neslimizi korumamız gerektiğidir.

**Peki, bu tür rahatsızlığı olanlara neler tavsiye edebiliriz işte REÇETEMİZ:**

1-Kur’an okuması ve mealinede müracaat etmesi gerekir öncelikle.

2-Oruç tutabilir hem ramazan da hem de ramazan harici günlerde pazartesi ve perşembe oruçlarını tutarak nefsin ve hevasının arzularını gemleyebilir. Çünkü nefsin isteklerini kıran en önemli şey oruçtur. Peygamberimiz zina etmek istiyorum diyen sahabiden bir gence oruç tutmasını tavsiye etmiş, nefsin arzularını orucun gemlediğini öğütlemiştir.

3-Bol bol Allah zikriyle ve hatırlanmasıyla meşgul olmalıdır bu rahatsız olan kişi. Çünkü kalbimiz ve bedenimiz onun hatırlanmasıyla mutluluğa ve huzura ermektedir.

4-Ölümü hatırlamalı ve bu dünyanın imtihan dünyası olduğunu unutmaz ise bu günaha ve bu duruma karşı kendini korumuş olmaktadır.

5-Bu tür rahatsızlıkların toplumsal bir gerçek olduğunun farkında olmalı. Gerektiği yerde bu işin uzmanı doktorlardan ve psikiyatrdan yardım istemelidir.

6-Bu rahatsızlığı olanları yadırmak ve toplumdan uzaklaştırmak yerine onlara saygı duyarak onları içimizde barındırmaya çalışmalı onların tedavi süreçlerine yardım etmeliyiz.

7-Çocuk yaşlardan itibaren oğlumuz veya kızımız varsa onları var oldukları fıtrat üzerine yetiştirmeliyiz ki karakterleri otursun. Yani kız ise kız elbiseleri giymeli erkekse erkek gibi giyinmeli unutmayalım bu durum sadece erkeklerde değil kadınlar arasında da yaygın bir durumdur.

**SONUÇ;**
Bu yazımızı Peygamberimizin altın tavsiyesiyle bitirmek istiyorum 1 kişi Şeytandandır 2 kişi de Şeytandandır 3 kişi Rahmandandır. Bizler de toplum hayatında bu konuya dikkat etmeliyiz. Bulunduğumuz yerde onlarla yalnız kalmamaya özen göstermeliyiz. Şeytan bu konuda her birimizi kandırabilir. Dikkatli olmalıyız. Sadece kendimiz değil evlatlarımızın da bu konulardaki durumuna dikkat etmeli onları korumaya çalışmalıyız. Olur ki böyle bir rahatsızlığı varsa onu hemen kısa yoldan -kızıp öfkelenmek yerine- tedavisine yardımcı olmalıyız. Daha da önemlisi onları çocuk yaştan itibaren fıtratlarına uygun yetiştirmeli ve böyle arkadaşlarından uzak tutmaya çalışmalıyız.

Unutmalıyım ki günahta tatlılık vardır. Fakat bu tat zehirli bala benzer yerken sorun olmaz gibi gözükse de midemize gittikten sonra bizi ZEHİRLEYEBİLİR.