DOLAR

35,6878$% 0.13

EURO

37,4911% 0.7

STERLİN

44,5888£% 1.05

GRAM ALTIN

3.178,67%0,76

ONS

2.770,79%0,63

BİST100

10.104,85%-0,08

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a

En Muhkem Kale

0

BEĞENDİM

Kale, Tarih boyunca, düşman saldırılarından korunmak ya da stratejik önemi olan bölgeleri kontrol altında tutmak için inşa edilen devasa yapılardır. Bir kaleyi ele geçiren bazen devasa bir devleti bazen bir derebeyliğini ele geçirir. Yerine kendi medeniyetini kurar. Medeniyetini korumak için önce surlara yatırım yapar. Yıktığı bölümleri güçlendirir. Eksikliklerini tamamlar. Marlbork Kalesi – Polonya ( 143.591 m² ), Mehrangarh Hisarı – Hindistan ( 81.227 m² ), Prag Kalesi – Çek Cumhuriyeti ( 66.761 m² ), Windsor Kalesi – İngiltere ( 54.835 m² ) Dünyada bilinen en önemli kalelerdir. Tarih boyunca insanlarda, özellikle mana boyutuyla eksik kaldıkları dönemlerde, kale yapma yani, kendini korunaklı bir yerlerde güvene alma duygusu oluşmuştur. Devlet planında olduğu gibi, fertlere bakan yönüyle de bu böyledir.
Dinler tarihine baktım, yapılmış bir mukavemetli bir kale ile karşılaşmadım. Hazreti İbrahim(a.s.)’dan İsmail(a.s.)’a, Yusuf’unu kaybeden Yakup(a.s.)’dan, çarmıha gerilen İsa(a.s.)’a, testereyle kesilen Zekeriya(a.s)’dan Davut(a.s.)’a, denize atılan Yunus(a.s.)’dan Cenab-ı Hak’(c.c.)kın denizi yararak kurtardığı Musa’(a.s.)a, vücudundaki yaralar uğraşmaktan evinden çıkamayan Eyyüp (a.s.)’dan evinden çıkarılıp hicrete zorlanan Efendimiz(Sallallahu Aleyhi Vesellem)’e kadar kendisin bir kale yapıp koruyan veya gösterişli ve korunaklı kaleler yapıp içine kapanmayı tavsiye eden bir peygamber sanırım yoktur. Peygamber varisleri alimlerde de bu duygu olmadığı gibi, devleti idare eden sultanlarda bu kaideye uymuş ömürlerini kalelerde değil de halkın içinde sıradan vatandaşlar gibi geçirmişlerdir. Korunaklı ve gösterişli kale ihtiyacı hemen hiç hissedilmemiştir. Camiler, medreseler, külliyeler, tekkeler, zaviyeler gibi ruhu ikame edecek ve korunaklı tutacak yapılara daha çok önem verilmiştir.
İslam tarihinde yapılmış ve günümüze kadar gelmiş enderi nadirattan örnekler; 7.000 metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen Anadolu hisarı, 1395 yılında, Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmıştır. Avrupa yakasında bulunan Rumeli Hisarı ise, Fatih Sultan Mehmet tarafından, aynen bir öncekinde yapılacak yeni fetihlerin önünü açmak amacıyla inşa ettirilmiştir. Fatih; fethe mani teşkil eden Bizans’ın kalelerini ve surlarını yıkmakla kalmamış, Avrupa’da insanların tekamülüne engel olan tüm derebeylikleri ve kalelerini ancak bir müze olarak kullanabilecekleri seviyeye getirmiş, o anlayışı da hak ile yeksan edecek bir süreci başlatmıştır.
Büyüklerimiz insanı; madde ve manadan yani ruh ve bedenden oluşan bir varlıktır olarak tanımlamışlardır. Dünyanın sorunları ve sıkıntılarıyla gelip geçiciliğini ve asıl ruh dünyamızı muhafaza altına almamız gerektiğini vurgulamışlardır. Öyle ise ruh dünyamızı muhafaza adına nasıl bir kale yapmalıyız veya hangi kaleye sığınmalıyız? Çünkü, düşman ruh kalemizi yıkma adına bazen truva atı gibi gizli saklı, kimsenin fark edemediği oyunlar oynar. Bazen de Peygamberlerinde başına geldiği gibi, hastalık, fakirlik, evlat acısı, zindan, işkence, makam, saltanat, mal mülk gibi dünyevi imtihanlara takılıp kalmamız için uğraşır. Yaşadığımız sorunların bizi sıktığı, tahammül sınırlarımızı zorladığı dönemlerde, bir kale olsa da oraya sığınsak diye düşünürüz.
Asrın fikir yapıcısı kabz hali yaşadığımız dönemlerde bizleri muhafaza eden, kâinat var olduğu günden beri hiçbir saldırı karşısında, bırakın yıkılmayı, sarsılmayan, kendisine güvenenleri hiç mahcup etmeyen bir kaleye davet eder. O pencereden bakınca bu güne kadar gelmiş peygamberlerin, alimlerin, evliyaların, sultanların ve padişahların asıl gücünü bulduğu, inşirah ve rahatlığa kavuştuğu bu kaleye sığındıklarını fark ettim.
Evet; bu kale “Hasbunallahu ve nimel vekil” kalesidir. “Allah bize yeter. O, ne güzel dost ve ne güzel bir vekildir.” Bu söz, aslında mü’minin nasıl İlahi bir güvenceye sahip olduğunu ifade eder. Başımıza gelecek her türlü belâ ve musibete karşı yetersizliğimizi, Rabbimize olan şiddetli ihtiyacımızı ifade eder. Biz bu sözleri söylemekle, dünyevî-uhrevî, maddî-manevî her türlü işimizde aslında O’na ne kadar muhtaç olduğumuzu ifade eder, ona sığınarak dertlerimize deva buluruz.
Benim kadar şanslı olup yakın bir arkadaşınızdan bir tesbih hediyesi alamayabilirsiniz. Ama hepiniz bir şekilde tedarik tesbih tedarik edip, dilinizde “Hasbunallahu ve nimel vekil” yani “Allah bize yeter. O, ne güzel dost ve ne güzel bir vekildir” Ayetini terennüm edebilirsiniz. Böylece dünyevi sorunlar ve saldırılar karşısında, kalbinizi en muhkem kaleye sığınarak muhafaza edebilir ve hiç yıkılmamasını sağlayabilirsiniz.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.