İnsanlar arasındaki ilişkiler sevgi, saygı ve güvene dayanır. Doğruluk ve doğru söylemek toplumu kaynaştırırken, doğru ve dürüstlüğün tersi olan yalan ve yalancılık ise insanlar arasındaki saygı ve güveni , dostluk ve arkadaşlığı ortadan kaldırır, hakların kaybolmasına, adaletin yerini zulmün almasına sebep olur.
Kurani kelime olarak kizb, yalan ve yalancılık demektir. Dilimizde kizb kelimesi tekzip etmek manasında kullanılır. Tekzip etmek, yalanlamak demektir. Yalan sıdkın, doğruluğun zıddıdır. Kizb, değişik türevleriyle Kur ’an da üç yüzden fazla ayette geçmektedir. Allah Teala, Yalan sözden sakınınız . (Hac 22/30) Ey iman edenler! Allahtan korkun ve doğru söz söyleyin. (Ahzap 33/70) buyurmaktadır.
İbn Mesud ’tan bize ulaşan bir rivayette Resul-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur.
“Doğru sözlü olunuz. Çünkü doğruluk insanı iyiliğe götürür. İyilik ise cennete ulaştırır. Bir adam doğruluktan ayrılmaz ve doğruluğu ararsa Allah katında doğrulardan yazılır.”
Bir başka hadisi şerifte Resulallah (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurmuştur;
“Siz bana altı meselede söz verin. Ben de size cennette kefil olayım; Konuşurken dosdoğru konuşun! Vaat ettiğinizi yerine getirin! Size verilen emaneti hakkıyla gözetin! Namusunuzu koruyun! Gözerinizi harama karşı kapayın! Ellerinizi haramdan çekin!
Sözlerin en doğrusu Allah’ın kelamıdır. Körlüğün en kötüsü kalp körlüğüdür. Azıkların en hayırlısı takvadır. Kazancın en kötüsü faizden elde edilendir. En büyük hata yalancı bir dilden çıkan hatadır.
Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Yrd. Doç. Dr. Hasan Yenibaş, doğruluğun zirvede olduğu Asr-ı Saadet döneminde aldatmanın en küçüğüne bile prim verilmezken bugün hayatın her alanı bu virüsler tarafından kuşatılmış durumda. Örneğin birilerini güldürmek için şaka maksatlı sözler sarf ediyoruz. Bunun yalan olmadığını iddia ediyoruz. Lakin Efendimiz “Yazıklar olsun o kimseye ki, insanları güldürmek için konuşur ve yalan söylerler! Yazık ona yazık ona” diyor.
Özetle;
1) Doğruluk en büyük sermayemiz olmalıdır. Bir yalan insanı haline gelmeden, temrinat (alıştıra alıştıra) yapa yapa doğru söylemeye kendimizi şartlandırmalı ve asla hilaf-ı vaki (gerçeğe zıt) beyanda bulunmamalısınız.
2) Söylediğiniz her cümlenin gerçekte gönlünüzün sesi olup olmadığına özen göstermeli ve mutlaka kesin bildiğiniz şeyleri tam doğru olduğuna inandığınız şekilde söylemelisiniz.
3) Günlük konuşmalarınızdaki sıradan gördüğünüz cümlelerinizde bile hep doğruluk aramalı ve yalanın öldürücü bir virüs olarak kalbinize musallat olmasına asla meydan vermemelisiniz.
Ey Rabbimiz Bizi her zaman koruyup kollamanı ve sıyanet etmeni dileniyoruz. Ey sevdiği kullarını hiç yalnız bırakmayan Mevlamız! Sen bizim için Lütufkar namına layık yegane zatsın. Biz muhtaç kullarını Riayet ve inayetinle insi ve cinni şeytanların asla ulaşamayacağı sıyanet kalene al. Etrafımızı muhafaza surlarınla kuşat. Düşmanlıkla oturup kalkan kötü niyetli kimselerin şerrinden bizi muhafaza buyur.