Bedir Haber

DÜNYANIN ŞEHVETİ İÇİN AHİRETİ FEDA ETMEYE DEĞER Mİ

DÜNYANIN ŞEHVETİ İÇİN AHİRETİ FEDA ETMEYE DEĞER Mİ
Abdurrahman koyuncu( abdurrahmankoyuncu@bedirhaber.com )
382 views
04 Aralık 2019 - 10:31

Değer mi dünya hayatı ve menfaati karşılığında eşrefi mahlukat olan insanın kalbini kırmaya? Hem cinsin olan insan, dili bir olan insan, dini bir olanlarla bir olmayanlar insan, ırkı bir olan da olmayan da insan, kültürü bir olan da olmayan da insan, milleti devleti bir olan da olmayan da insan!
Ve insan yaratılmış en güzel varlık iken senin insanlığın arasına fitne ateşini saçarak ayrıştırmana değer mi?
Millete; hizmet adına aday olduğun oluşumda, partide, cemaatte, tarikatte diğerlerini kötüleyerek hizmet ettiğini mi zannediyorsun?
Hayır! Hiç hizmet etmedin, ne dinine ne dünyana ne milletine ne devletine ne camiana ne cemaatine ne tarikatine ne kasabana ne köyüne ne mezrana ne de ailene, hiç kimseye hizmet etmedin.
Neye sebep oldun ah bir bilsen! Komşuyu komşu yüzüne gülümsemeyen ve birbirine acı acı bakan insanlar haline getirdin. Köyüne fitne sokarak, komşu komşunun yüzüne bakamaz hale geldi ve birbirini (jurnalleyerek) fişlemeye çalışan insanlar haline getirdin. Yönlendirmelerinle toplumu birbirine karşı muhbir hale çevirdin, aileleri parçaladın. Değer mi! Yıllarca aynı sırayı aynı sınıfı aynı okulu paylaşan arkadaşların arasına saçtığın fitne ateşi ile okul arkadaşlarını birbirine düşürdün! Aynı okulda kardeşane çalışan öğretmenleri birbirinin hasımı haline getirdin! Öğretmenler öğrencilerin ikinci baba ve anneleri iken, onları müdür odalarında ailelerin hangi grupta hangi partide hangi cemaatte olduklarını sorgular hale getirdin. Bir milleti bir devleti muhbir insanlar haline çevirdin ey makam mevki menfaat dünya şehvetine aldanan insan!

Beraber derse katılan, teneffüslere birlikte çıkan, okul sahasında beraber futbol maçları yapan, beraber çeşitli etkinliklere katılan, birlikte yürüdükleri zamanları, beraber güldükleri anları, beraber terledikleri zamanlar olan bunca birlikteliklere bir fitne ateşi saçarak gençlerin geleceğe umutla bakan ümitlerini söndürdün. Birbirlerinden güç alarak milletin geleceklerini inşa etmeleri gerekirken, arkadaşları ile birbirine güvenmeyen muhbir hale getirdin, ey gafil ve zalim olan insan! Onlar için o anların hiç hatırı kalmadı, kalplerine şüpheler soktun, herkesi birinin adamı olmaya zorladın, bunların hiç birini görmeyerek kulaklarını kapattın, gözlerini başka yöne çevirdin.. Ben ben ben, benim koltuğum deyip ümmeti parçaladın! Ümmeti birbirine şüpheyle bakan bireyler haline getirdin, bir toplumu topyekün zan altında bıraktın, herkes herkesi zan etmeye koyuldu. Değer mi bu yaptığın ey menfaatına tapan insan!

Karşılığında ne aldın? Kocaman bir hiç! Makamın geçici, ömrün sayılı, ahirete götürecek bagajın saydıklarımızla dolu. Değdi mi şimdi üç gün bile olmayan bir dünya makamı için, bir köye muhtar olmak için, bir şehre vali olmak için, belediye başkanı olmak için, bir cemaata lider olmak için, bir tarikate şeyh olmak için, bir partide bakan olmak için vekil olup ömür boyu yüksek maaş almak için yaptıkların, değdi mi? Vallahi de değmedi billahi de değmedi! Heyhat, sen de aldandın fani zevklerin şehvetine, baki elmasları cam parçalarına feda ettin, kendine de milletine de kasabana da köyüne de yazık ettin yazık ettin!

NEDEN DEĞMEZ, GERİYE DÖNÜP BAKALIM

Evet canlar, fani dünyadan eskiden bedenler gidiyordu hiçbir şey kalmıyordu arkalarında.
Zamanla gidenlerin resimleri kalır oldu ve kalanlar onlarla yetinirdi. Daha sonra sesleri yani ses kayıtları kalır oldu, kalanlar dinlemekle yetinir ve hüzünlenirlerdi, şimdilerde artık görüntüleri kalır oldu çokça anıları ile birlikte. Geçmişi ve gidenleri yad edebilmek bizlere nasip oldu bu görüntülerle. Pozitif ve negatif tesirleri ile birlikte; çokça acılarımızı beraberinde tazeliyor, ve insan, ne kadar aciz bir varlık olduğunu, ömür sermayesinin az ömür günlerinin sayılı olduğunu bunun karşısında da yapacağı hiçbir şeyin olmadığını aklı ile gözü ile kulağı ile görüyor ve hep yaşıyor! Sırası da gelince herkes gibi, elveda benim misafirliğim bitti, kesilen tren biletimin günü geldi, gitmem gerekiyor hiçbir güç bu gidişimi ve biletimi erteleyemez deyip kapıları kalanların yüzüne kapatıyor. Kapılar sürgülüdür der gibi bir daha ses sedasını kimse işitemez oluyor..
Hey gidi fani dünya, handar olduğun kadar da çok çetin bir hansın! Aşık Veysel der ki; hey dünya iki kapılı bir hansın birinden girdim diğerinden çıktım, bitti ömür sermayem kalmadı elde avuçta hiçbir şeyim. Evet, günü geldiğinde herkesi hanın dışına hiç acımadan kapı dışarı ediyorsun.

İşte bu yüzden canlar, sevelim sevilelim.
Yunus der;
Dünya kimseye kalmaz.!
Hak cihana doludur,
Kimseler Hakkı bilmez
O’nu sen senden iste,
O senden ayrı olmaz

Dünyaya inanırsın,
Rızka benimdir dersin,
Niçin yalan söylersin,
Hiç, senin dediğin olmaz

Dünyaya gelen geçer,
Bir bir şerbetin içer
Bu bir köprüdür geçer,
Cahiller onu bilmez

Gelin tanış olalım,
İşin kolayın kılalım
Sevelim sevilelim,
Dünya kimseye kalmaz

Yunus sözün anlar isen,
Mani’sini dinler isen
Sana iyi dirlik gerek,
Bunda kimseler kalmaz…!

Sözün özü Yunus’da biter, vesselam!

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno