Dua mı yoksa Münacaat mı?

0

BEĞENDİM

0

Dua her şartta her zaman Rabbimizden istemekdir. Münacat ise daha çok muztar (darda kaldığımız) zamanlarda, zorda kaldığımız hengamede yaptığımız dualardır. Neml suresi 62. ayette Rabbimiz ‘Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz!’ buyurmaktadır.

Muztar durumda kalmış, sebepler noktasında kendisine bir fayda gelmeyeceği aşikar hale gelmiş, kalp ıstırabı içersinde, Allah’ın zatını, zatına vesile kılarak Cenab-ı Hakkın esma-ül hüsna, esma-i ilahi, sıfatlarını ismi azam makamında zikrederek yapılan dualara münacat diyoruz. Demek dua her şartta yapılabilir, münacatta bir duadır ama genel duadan ayrıldığı özel bir inceliği vardır, o da muztarların muztar kaldığı bir hengamede bütün sebepler sükut etmiş ve aleyhine dönüşmüş, öyle bir anda müsebbibül esbaba kalbin kanatlarıyla Allah’ın zat, sıfat, ismi azam ve esmasını okuyup vesile kılarak Allah’dan istemeye münacat denir. Yunus (a.s)ın durumu en güzel bir örnektir.
De ki: “(Rabbinizi) ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur. İsra suresi 110. ayette bize bu konuda ışık tutmaktadır