Dinden çıkmayı (irtidadı) gerektiren söz ve davranışlar, özellikle ağız alışkanlığıyla veya bilinçli olarak söylenen ifadeler olarak iki ana başlıkta incelenebilir. Bu durumun, kişinin nikâhına etkisi de mezhepler arası farklılıklar gösterir.
1. Sırf Ağız Alışkanlığıyla Söylenen İfadeler
- Amacın dinî değerlere hakaret veya alay olmaması hâlinde, ağız alışkanlığıyla söylenen sözler dinden çıkmaya sebep olmaz.
- Bu tür ifadeler genellikle nikâhı bozmaz, ancak kişinin tövbe etmesi ve bir daha bu tür hatalardan kaçınması gereklidir.
- Sonuç olarak, kasıt olmadan yapılan bu hatalar, ciddi bir iman kaybına yol açmaz, ancak kişi bir an önce tövbe etmelidir.
2. Bilinçli Dinî Değerlere Hakaret veya İnkâr
- Kasdı olarak, Allah’a, Peygamber’e veya diğer mukaddes değerlere küfretmek veya hakaret etmek, dinden çıkmaya (irtidat) neden olur.
- Örneğin namaz, oruç gibi farz ibadetleri inkâr etmek veya dini öğretileri alaya almak gibi hareketler irtidat anlamına gelir ve nikâhı doğrudan etkiler.
- Bu gibi durumlarda, nikâh sona erer ve kişi tövbe etmeli, yeniden İslam’a dönmelidir.
3. Mezheplere Göre Eşlerden Birinin Dinden Çıkması ve Nikâhın Durumu
- Hanefî Mezhebi: Eşlerden birinin dinden çıkmasıyla evlilik otomatik olarak sona erer. Dinden dönen kişi, eski nikâhı geçerli kılmak için yeni bir nikâh yapmalıdır.
- Şâfiî Mezhebi: Eşlerden biri dinden çıkarsa, iddet süresi içinde tövbe eder ve İslam’a dönerse, eski nikâh geçerli sayılır. İddet süresi sonrasında dönüş yapılmazsa, evlilik sona erer.
“Nikâhı doğrudan etkiler” ifadesi, kişinin İslam’dan çıkması durumunda evlilik bağının geçerliliğinin kaybolabileceğini ifade eder.
İslam hukukuna göre, evlilik sözleşmesi (nikâh), eşlerin her ikisinin de Müslüman veya Ehl-i Kitap (Yahudi veya Hristiyan) olması şartına dayanır. Eğer eşlerden biri İslam’ı terk ederse (irtidat), bu durum, mezheplere göre farklılık gösterse de, evliliğin otomatik olarak sona ermesine veya belirli bir süre içerisinde tövbe edilmezse sona ermesine yol açabilir.
Bu bağlamda, dinî değerlere hakaret veya inkâr gibi dinden çıkmaya neden olan ifadeler, nikâhın feshedilmesine neden olabileceği için oldukça ciddiye alınır.
4. Sonuç olarak şunu diyebiliriz:
- Kasdı olmadan yapılan dinî hatalar genellikle dinden çıkma anlamına gelmez ve nikâhı bozmaz. Ancak, tövbe edilmesi, hatadan ders alınması gerekir.
- Bilinçli olarak hakaret veya inkâr, dinden çıkmaya neden olur ve bu durumda nikâh sona erer.
- Hanefî mezhebi dinden çıkma hâlinde nikâhı bozar, Şâfiî mezhebi ise iddet süresi içinde dönüş yapılırsa nikâhın geçerli olduğuna hükmeder.
Kaynaklar
- Şâfiî, el-Ümm, 1/297.
- Şeyhizâde, Mecme‘u’l-Enhür, 1/546.
- Din İşleri Yüksek Kurulu 27.01.2021 – No: 4
- Diğer fıkıh kaynakları ve mezheplerin içtihatları.