34,8017$% 0.33
36,8561€% 0.11
44,4521£% 0.2
2.937,63%0,12
2.634,18%0,11
10.074,72%1,40
**GENÇLİK DÖNEMİNDE GÖRÜLEN AHLAKİ SORUNLAR KARŞISINDA DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİNİN YERİ**
Gençlik döneminde birey, biyolojik gelişimine paralel olarak psiko-sosyal açıdan hızlı bir gelişim sürecine girerken fiziksel ve duygusal gelişimine bağlı olarak da bazı sorunlar yaşamaktadır.
Ergen, bu durum karşısında duyduğu öfke ve kızgınlığı çeşitli şekillerde gösterdiği tepkilerle dışarıya vurmaktadır ki, bu bazen sözel veya fiziksel şiddete de dönüşebilmektedir. Bunun yanında yaşanan duygusal çalkantılar, bireyde yaşamın anlam ve amacının sorgulanmasını beraberinde getirmektedir. Bütün bu arayışlar ve sorgulamalar neticesinde sağlıklı bir sonuca ulaşamayan bireylerde psikolojik sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
Günümüz modern dünyasında, küreselleşme süreci ile birlikte her alanda popüler bir kavram olarak kullanılan özgürlük, ergenler için adeta istedikleri her şey yapmak anlamına gelen bir slogana dönüşmüştür. Küreselleşme ile birlikte her alanda dilediği gibi yaşama arzusunda olan bireyler karşısında eğitimin ve din eğitiminin yeniden konumlandırılması kaçınılmazdır. Zira dinin insanın yaşamına sadece bilişsel düzeyde bir birikim kazandırmanın ötesinde duygu dünyasında da bazı etkilerinin olması gerekmektedir. Çünkü bilmek tek başına bireyi kötü veya zararlı davranışlardan alıkoymaya yetmemektedir. Bunun yanında onun duyuşsal olarak da davranışlarının farkına varması ve **olumsuz tutum ve davranışlardan uzak durmayı istemesi gerekmektedir. İşte bu noktada DKAB dersinin, gençlerde görülen ahlaki sorunların ortadan kaldırılması noktasındaki katkısı tartışılmalıdır.**
Yapılan incelemeden görülmektedir ki, gençlerde görülen ahlaki sorunlara karşı DKAB derslerinde doğrudan ya da dolaylı olarak bazı kazanımlara yer verilmekle birlikte bunların çok büyük bir kısmının bilişsel düzeyde işlendiği, duyuşsal olarak yer verilen kazanımların oranının toplam müfredat içindeki yerinin sadece % 3 gibi küçük bir oranda kaldığı görülmektedir. Dolayısıyla birey, yaptığı davranışın hatalı veya yanlış olduğunu bilse bile, bilmek tek başına yeterli olmamaktadır. Bunun yanı sıra bu tür davranışlara yönelmesini önleyecek bir otokontrol mekanizmasına ihtiyaç bulunmaktadır. O halde ortaöğretim DKAB dersinin içeriğinde yer alan özellikle “Ahlak ve Değerler” öğrenme alanında duygu boyutuna daha fazla yer verilmesi gerekmektedir. İlgili dersin adından da anlaşılacağı üzere burada ahlakın sadece bilgi boyutuna ağırlık verilmekte, bu da sorunların çözümü konusunda DKAB müfredatının şu haliyle yeterli olmadığı kanaatini uyandırmaktadır.
Gençlik döneminde görülen ahlaki sorunların çözümüne katkı sağlamak üzere yapılması gerekenlerin başında belki de DKAB programında yer alan **“Ahlak ve Değerler” öğrenme alanının içerik ve kazanımlar açısından güncellenmesi gelmektedir. **Ancak DKAB dersinin program yükü ve kazandırılmak isten hedef davranışların yoğunluğu dikkate alındığında, dersin mevcut sorunların çözümüne katkı sağlayabilecek şekilde revize edilmesinin ne kadar gerçekçi bir çözüm önerisi olabileceği tartışmalıdır. Bu nedenle seçmeli din derslerinde yer verilen konular dikkate alınarak DKAB müfredatında yeni bir düzenleme yapılarak, programdaki “Ahlak ve Değerler” öğrenme alanına daha fazla yer verilebilir.
Bunun yanında din ve değerlerin içselleştirilmesini amaçlayan, duygu boyutunun öne çıkarıldığı seçmeli bir “Ahlak Eğitimi” dersi belki problemlerinçözümüne katkı sağlayacak bir adım olabilir. Anılan bu ders seçmeli dersler arasında yer almakla birlikte, içeriğinde** hoşgörü eğitimi, kanaat eğitimi, barış eğitimi** gibi konulara yer verilerek, gençlik dönemi problemlerinin çözümüne doğrudan katkı sağlayacak bir niteliğe kavuşturulabilir. Ancak bu eğitimin verilmesi sırasında dikkat edilmesi gereken temel husus, konunun sadece bilgi boyutunun değil aynı zamanda duygu-davranış boyutunu ön planda tutan kazanımların yer aldığı bir programın hazırlanmasıdır. Bunun için de **ders içi etkinlik örneklerinin iyi hazırlanmış olması ve yaşanan hayatın içinden örnekleri barındırması önemlidir.**
Alıntıdır.
Yrd. Doç. Dr. İbrahimTuran Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.
Makalenin tamamını Atatük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 40 ● Erzurum 2013 bulabirsiniz.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.