Bedir Haber

Ders Dolu Bir Hayat: Mehmet Tavlaşoğlu

Ders Dolu Bir Hayat: Mehmet Tavlaşoğlu
Muhammet ACAT( muhammet.acat@bedirhaber.com )
1.034 views
26 Ocak 2016 - 12:13

1938 yılında Erzurum Ovacık nahiyesi Gülücük köyünde doğar. Babası köyde çiftçilik yaparmış. O hayata çoban olarak başlar. İlkokulu köyde okur. İlk okulu okurken köyün camii imamının yanında hafızlığa başlar. Böylece hem çobanlık, hem hafızlık, hem de ilkokulu beraber götürmeye çalışır. Parlak zekasıyla hafızlığı bir yılda tamamlar.
Daha sonra Erzurum’a gelir. Erzurum’un en meşhur karilerinden Nazif Çiftçi hocadan kıraat dersleri alır. Diplomasını ve kıraat icazetini Nazif Hocaefendi’den alır. Sonrasında Arapça’ya başlar.

İlk hocası Meşhur Yunus Kaya Hocaefendi’dir.
Kısa bir süre sonra Erzurum Müftüsü Solakzâde’nin yanında derslere başlar.
Herkese nasip olmayan Müftü Solakzade’nin derslerine aralıksız sekiz yıl devam eder.
Hocaefendi Merhum Solakzade hakkında;
“Solakzade Efendimiz’e (S.A.V) aşık birisiydi. Ciddi bir maneviyatı vardı. Ders ne olursa olsun sonunda teberrüken Meşarik kitabından bir iki hadis okurdu. Her okuduğunda mutlaka ağlardı. Kitaplarda bir hadis görünce O’na sorardık. Hadise bakardı, biraz düşündürdü. Bazılarının kabul eder bazılarında da bundan Muhammed’imin(S.A.V) kokusu gelmiyor”
“Biz Solakzade gibi hocaların ilminden değil feyzinden daha çok istifade ederdik” diyerek hocasına karşı vefasını gösteriyor.

Askere gitmek zorunda kalınca Müftü Efendi ile derslere mecburen ara verir. Ama askerde hemen bir ders gurubu kurar derslerini bir gün bile aksatmaz. “Darbe döneminde asker olmasaydım bende içeri atılacaktım. Atsalar orada da ders halkası kurardım. Ben böyle yetiştim” diyor dese karşı heyecanını anlatırken.
1961’de Erzurum’da Kasım Paşa Camii’nde müezzinliğe başlar.
Artık hoca olmuştur. Müezzinliğe başlayınca ilk iş talebe okutmaya başlar. Pervizoğlu medreselerinde 12 yıl boyunca Arapça dersi verir. İlk talebeleri; Prof. Sadi Çöyanlı, Müftü Ömer Ünal, Prof. Faruk Beşer, İskender Paşa’nın meşhur hocası Ali Bayram Öztürk hocalar vardır.
Hayatını bu derslere verir. Sabah bir grup, öğle ve ikindi namazlarından sonra birer gurup ile ders yapar. Akşam namazdan sonra halk dersi yaparmış. Yavuz Tellioğlu ile beraber kaldıkları evde Yatsıdan sonrada yedi gün boyunca muhakkak ders olurmuş.

Müezzinlikten sonra Gez Camiinde imalığa başlar. Orada da ilk iş halk sohbeti başlatmak olur. 50 yılın üzerinde bil fiil vaizlik yapar. Darbe dönemlerinde bile derslere ara vermez. Risale-i nur okumayın diye teklifler gelirse de O bu tekliflere aldırış etmez.
Mehmet Tavlaşoğlu Hocaefendi hayatının bereketli olmasının yegane sebebini “en sıkıntılı dönemlerde bile ders okumaya ara vermemek” olarak açıklıyor. Sıkıntılı zamanlarda Baskınlara karşı sürekli tetikte olurlarmış. Risale-i nuru Erzurum’da ilk neşeden kişi olan Mehmet Serçil her baskında ‘hocam mevlüd’e başla’ dermiş.
Sehpalarının hemen altında ince ve sehpadan ayrı bir bölüm olduğu anlaşılmayacak çekmece varmış. Baskınlarda kitapları oraya saklarlarmış. Okunanın mevlid olduğu anlaşılınca çekip giderlermiş.
Bir gün yine baskın olur. Komiser tek gelmiştir. ‘Bir şey yapmayacağım sadece dinleyeceğim’ diyerek onları kandırıp içeri girer. İyi niyete inanan hocalar çekmecelerden kitapları çıkarıp derse devam ederler. Ders sonunda komiser çıkarken sokağın başında bekleyen ekibi gösterir. “Aslında sizi kandırıp tutuklayacaktım ama dersiniz çok hoşuma gitti her hafta gelebilir miyim” diye sorar. Kabul ederler. Birkaç hafta sonra ‘hocam benim buraya gelişim sıkıntı oluyor sizden biriniz haftalık ders için bize gelir misiniz’ diye sorar. Memnuniyetle derler ve aralarından birini her hafta onlara gönderirler. Baskın yeni bir alanda ders başlanmasına vesile olur.

Bir arkadaşı Ankara’dan bir komiserin atamasının Erzurum’a çıktığını onunla ilgilenmesini ister. Ev tutar, ilgilenirler. Kendilerini takibe gelen komiserle onlar ilgilenirler. Aylar sonra Kemal Boynukalın’ın evinde ziyafet hazırlayıp O’nu da çağırırlar. Komiser derse gelir. Ders bittikten sonra kadayıf dolmalarını yerken komisere ‘biz seninle nurculuk ayini yaptık derler. Komiser şaşırır. “Yıllardır takip ettiğimiz ayin bu muydu” der. “Bundan sonra serbestsiniz sizi bir daha araştırmayacağım” diyerek dersten ayrılır.
Müftü Solakzâde’nın yanında müftülükte bile ders alırken bize tembihte bulunurdu. Vali gelince bize “Hademe-i Hayrat’ız (o zaman din görevlilerine verilen isim) Müftülüğe imzaya geliyoruz deyin” diyerek bizi uyarırdı.
Hacı Faruk önemli bir alim idi. Evinde ders okurduk. Çok talebe yetiştirdiği için sürekli takipte idi. Ders yaparken hanımı sürekli dışarıda bahçeyi süpürürdü. Tehlike anında bahçeye bağladığı ipi çekerdi. İpin diğer ucu ders odasında idi ve küçük bir zile takılıydı. Zil çalınca bizler çıkardık, kaçamasak da en azından tedbirimizi alırdık.

İmamlık mesleğinin çok dikkat gerektirdiğini vurgulayan Hocaefendi yazın bile pardösü olmadan gezemezdik. Cemaat kızardı. Başı açık ve takkesiz bir imam sokakta dolaşamazdı diyerek hassasiyetlerin giderek zayıfladığını söylüyor.

Mehmet Tavlaşoğlu Hocaefendi, bir imamda şu üç özelliğin bulunmasını gerektiğini söylüyor. ‘Dini öncelikle kendileri yaşamaları gerekir. Bu işi ne kadar iyi yaşayıp temsil ederlerse o kadar muvaffak olurlar. İtimat edilir olmaları gerekir. Bir de kedilerini yetiştiren hocalarına karşı vefanın gereklerini yerine getirmeleri gerekir’

’50 yıldır koltuğumun altında kitaplarla geziyorum’ diyor Hocaefendi. En büyük korkum Medrese geleneğinin sona ermesidir. Zaten iyice azalan bu geleneğin devamı için beş yıldır okuttuğum öğrenciler var. İnşallah onlar devam ettirirlerde bu güzel gelenek Erzurum’da son bulmaz.
“80 yaşıma merdiven dayadım ama haftada en az 10 derse katılıyorum. Çocukluğumda hiç oyun oynamadım. Hiç türkü bilmem, fırsatım olmadı.
Erzurum’un en meşhur oyunu ‘aşık oyunu’ dur. Bir kez bile oynayamadım” diyerek hayatının özetini sunuyor.
İlim ve ders dolu hayatı bizlere ders niteliğinde yüzlerce hatıra bırakan Mehmet Tavlaşoğlu’ndan Allah razı olsun.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno