DOLAR

35,5594$% 0.16

EURO

36,5618% -0.36

STERLİN

43,2938£% -0.53

GRAM ALTIN

3.080,73%-0,39

ONS

2.700,74%-0,53

BİST100

9.977,94%1,13

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a

YAHUDİ, HRİSTİYAN, MÜSLÜMAN YAN YANA BİR MEKAN…

YAHUDİ, HRİSTİYAN, MÜSLÜMAN YAN YANA BİR MEKAN…
0

BEĞENDİM

Dârülaceze’nin Kuruluşu ve Sultan II. Abdülhamid’in Rolü

Dârülaceze, dilencilikle mücadele ve kimsesizlerin korunması amacıyla Sultan II. Abdülhamid tarafından kurulmuştur. Sultan, 8 Şâban 1307 (30 Mart 1890) tarihli bir irade ile kimsesiz çocuklar, sakat erkek ve kadınların dilenme zilletinden kurtarılması ve bakım altına alınması talimatını vermiştir. Sultan Abdülhamid, doğum günü olan 16 Şâban 1307 (7 Nisan 1890) tarihinde çıkardığı ikinci bir iradede müessesenin adının “Dârü’l-Aceze” olacağını belirtmiş ve bu yapının mimarı olarak dönemin ünlü isimlerinden Vasilaki Efendi görevlendirilmiştir.

Dilencilikle mücadele, toplumda dilenciliği meslek haline getiren bireylerin bu alışkanlıklarından vazgeçirilmesi ve ihtiyaç sahiplerinin daha insani koşullarda desteklenmesi anlamına gelir.

Dârülaceze’nin kuruluş amacı da tam olarak budur: Kimsesiz, yaşlı, engelli ve ihtiyaç sahibi bireylerin sokaklarda dilenmek zorunda kalmadan, barınma, beslenme ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Sultan II. Abdülhamid, dilenciliğin bir sosyal yara olduğunu görmüş ve bu sorunun çözümü için kurumsal bir yapı olan Dârülaceze’yi hayata geçirmiştir. Böylece hem ihtiyaç sahiplerine yardım edilmiş hem de toplumdaki dilencilik sorununun köklü bir şekilde çözülmesi hedeflenmiştir.

Kuruluş Süreci ve İlk Adımlar

22 Şâban 1307 (13 Nisan 1890) tarihli resmî tebliğle, Dârülaceze’nin kurulacağı ilan edilmiş ve Şûrâ-yı Devlet Tanzimat Dairesi’nde konu karara bağlanmıştır. Çalışabilecek durumda olup dilenciliği meslek edinenlerin memleketlerine gönderileceği, sakat ve kimsesizler için ise bir Dârülaceze inşa edileceği belirtilmiştir. Din ve milliyet farkı gözetmeksizin herkesin bu kuruma kabul edileceği vurgulanmıştır.

Komisyonun Oluşturulması ve İlk Yardımlar

4 Ramazan 1307 (24 Nisan 1890) tarihli tezkire ile durum Sultan II. Abdülhamid’e bildirilmiş ve Maliye Nâzırı Agop Paşa başkanlığında altı kişilik bir komisyon kurulmuştur. Komisyon, yardımların kabul edilmesine karar vermiş ve ilk bağışı Sultan Abdülhamid yapmıştır. Sekiz parça değerli eşyanın satışından 7000 altın lira elde edilmiş, ayrıca Sultan 10.000 lira nakit bağışta bulunmuştur.

Dârülaceze’nin İnşası

Dârülaceze’nin ilk olarak Yenibahçe çayırında inşa edilmesi planlanmış, ancak Sultan II. Abdülhamid bu bölgeyi uygun görmemiştir. Bunun üzerine Kâğıthane sırtlarında bir yer seçilmiştir. İnşaat planları Seraskerlik İnşaat Dairesi tarafından hazırlanmış ve ihale Tersâne-i Âmire kalfası Vasilaki Efendi’ye verilmiştir. İnşaatın temeli 29 Teşrînievvel 1308 (10 Kasım 1892) tarihinde Dahiliye Nâzırı Halil Rifat Paşa tarafından atılmıştır.

Dârülaceze Nizamnamesi ve İşleyişi

1895 yılında Dârülaceze Nizamnamesi hazırlanmıştır. Buna göre kimsesiz ve sakat bireyler kabul edilecek, erkek ve kadınlar ayrı koğuşlarda kalacak ve eğitimlerine göre bakım alacaklardı. Ayrıca biri erkeklere, diğeri kadınlara ait olmak üzere iki hastane inşa edilecekti. Bu kurum, Müslümanların yanı sıra Hristiyan ve Yahudi dinlerinden bireylerin yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı milletlerinden ihtiyaç sahiplerine de hizmet verecek şekilde yapılandırılmıştır.

Dârülaceze’nin İbadethaneleri

Dârülaceze bünyesinde bir cami, bir kilise ve bir havra inşa edilmiştir. Bu yapılar, dönemin ünlü mimarı Vasilaki Efendi tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Her üç ibadethane de kurum sakinlerinin dini vecibelerini yerine getirebilmeleri için özenle tasarlanmış olup, aynı kompleks içerisinde yan yana konumlandırılmıştır. Cami, kilise ve havra, dini hoşgörünün ve Osmanlı toplumunun çok kültürlü yapısının somut birer örneğidir. İç mekanları sade fakat işlevsel bir mimariye sahip olup, cemaatlerin ibadet ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenlenmiştir.

Dârülaceze Camii

Cami, Müslüman sakinlerin ibadet edebileceği bir alan olarak tasarlanmıştır. Mimari yapısı sade ama işlevsel olan cami, Dârülaceze sakinlerine huzurlu bir ibadet ortamı sunmaktadır.

Dârülaceze Kilisesi

Kilise, Hristiyan sakinlerin dini vecibelerini yerine getirmeleri için özel olarak inşa edilmiştir. Katolik ve Ortodoks cemaatlerine hizmet eden bu yapı, dinsel hoşgörünün somut bir örneğidir. Kilise, 1895 yılında tamamlanmış ve ibadete açılmıştır. Yaklaşık 150 metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen yapı, dönemin ünlü mimarlarından Vasilaki Efendi (1843-1907) tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Yapının mimarisi sade fakat işlevsel olup, cemaatin ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenlenmiştir.

Dârülaceze Havrası

Dârülaceze Havrası, Yahudi sakinlerin ibadet edebilmeleri amacıyla 1895 yılında inşa edilmiştir. Yapı, Yahudi dini ritüellerinin eksiksiz yerine getirilebilmesi için gerekli tüm detaylara sahiptir. Osmanlı’nın dinî hoşgörü anlayışını yansıtan bu havra, mimari olarak sade ve işlevsel bir yapıya sahiptir. Toplamda yaklaşık 100 metrekarelik bir alanda inşa edilen havra, dönemin önde gelen mimarlarından biri olan Vasilaki Efendi’nin gözetiminde tamamlanmıştır. Yapım süreci, Dârülaceze’nin genel inşaatıyla eş zamanlı olarak yürütülmüş ve 1895 yılında ibadete açılmıştır.


Sonuç

Dârülaceze, Sultan II. Abdülhamid’in önderliğinde, dilenciliği ortadan kaldırmak ve kimsesizlerin toplumdan dışlanmalarını engellemek amacıyla kurulan önemli bir kurumdur. Hem yapısal olarak hem de sosyal anlamda büyük bir adım olarak kabul edilebilecek bu kurumu, Osmanlı İmparatorluğu’nun dini hoşgörü ve çok kültürlülük anlayışının bir yansıması olarak değerlendirmek mümkündür. Dârülaceze, sadece ihtiyaç sahiplerine barınma, sağlık ve eğitim hizmetleri sunmakla kalmamış, aynı zamanda cami, kilise ve havra gibi ibadet yerleri ile farklı dini inançlara sahip bireylerin bir arada yaşamalarına olanak tanımıştır. Bu çok yönlü yapısıyla, Dârülaceze, Osmanlı toplumunun sosyal sorumluluk anlayışını ve hoşgörüsünü simgelemiş ve günümüze kadar süren hayırlı bir miras bırakmıştır.


Kaynak: Bu çalışma yapılırken,DÂRÜLACEZE – TDV İslâm Ansiklopedisi yararlanılmıştır.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.