40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.320,96%0,56
3.334,69%0,33
10.219,40%-0,06
02:00
Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Cumhuriyet’in dinle ilişkisini “varoluşsal bir ilişki” olarak tanımlıyor. Bu ifade tek başına iddialı: Çünkü hem laiklik tartışmasını hem de Cumhuriyet’in kuruluş ideolojisine yönelik yaygın kabulleri yeniden okumayı öneriyor. Görmez’e göre Cumhuriyet ile din arasında bir gerilim değil, kurucu bir etkileşim vardır. Bu çerçeve, Diyanet’in tarihsel rolünü de sadece bir “devlet kurumu” olmaktan çıkarıp, toplumsal bir güvence olarak konumlandırıyor.
Bu makalede Görmez’in üç ana görüşünü inceliyoruz:
Görmez, Cumhuriyet’in dinle ilişkisini sadece “tarihsel olarak yan yana durmak zorunda kalan iki olgu” olarak görmüyor. Ona göre bu ilişki, Cumhuriyet’in kendisini kurma biçiminin bir parçasıdır. Bunu temellendirirken iki noktaya yaslanıyor:
Bu vurgu, aslında şu soruyu gündeme getiriyor: Cumhuriyet’in laiklik ilkesi dine karşı bir tehdit miydi, yoksa dinin alanını siyasetçilikten koruma çabası mıydı? Görmez ikinci şıkkı savunuyor.
Dolayısıyla Görmez’e göre, Cumhuriyet’in dinle ilişkisi zorunlu mesafelenme değil, bilinçli biçimlendirme.
Görmez, Diyanet’in dini yaklaşımını tarif ederken hem dışarıdan yöneltilen modernleşme eleştirilerine hem de içeriden gelen muhafazakâr eleştirilere aynı anda cevap veriyor. Bunu yaparken şu denge cümlelerini kuruyor:
Bu üçlü ifade şunu anlatıyor:
Diyanet ne kör modernizasyonu savunuyor (“dinin hakikatini çağa uydurmak” eleştiriliyor), ne de çağdan kopuk bir din dili öneriyor (“çağın ruhunu okumak dini doğru okumanın yoludur” deniliyor). Yani pozisyon şu: Metin değişmez, ama muhatap değişir. Bu yüzden üslup, dil, yöntem güncellenmelidir.
Bu yaklaşım Türkiye bağlamında kritik, çünkü iki uç söylemle hesaplaşıyor:
Görmez’in burada altını çizdiği başka bir şey daha var: Dini metinleri “kanun metni gibi” okumak. Ona göre bu hatalıdır çünkü böyle bir okuma metni dondurur, maksadını ve gayesini koparır, hayatla bağını keser ve “çok farklı bir din anlayışı” üretir. Bu cümle aslında iki cepheye mesajdır: hem hukukileştirilmiş din dili (her şey fetva/ceza üzerinden), hem de sloganik-dogmatik siyasal İslamcılık eleştiriliyor. Yani dinin amacı ve ahlaki gayesi merkeze alındığında, metinle hayat arasında akışkan bir ilişki kurulabilir.
Bu; “metin sabit, yorum yaşayan” tezinin kurumsal ifadesidir.
Görmez’in en çarpıcı iddialarından biri şu:
Diyanet sadece hutbe okuyan bir kurum değil, aslında toplumun dini inancının özgür yaşayabilmesinin devletteki teminatıdır.
Onun anlatımına göre Cumhuriyet devleti, Diyanet’i kurarken topluma şu taahhüdü verdi:
Yani, Görmez’e göre Diyanet şöyle işlev görüyor: “Siyaset, dinin ibadet-ahlak alanına girmesin diye araya konmuş bir kalkan.”
Bu, özellikle laik eleştiri açısından ilginç. Çünkü yaygın eleştiride Diyanet “devletin dini kontrol etme mekanizması” olarak anlatılır. Görmez bunu tersine çeviriyor: Ona göre Diyanet, dinin siyasetten korunma zırhıdır. Bu okumada laiklik bir yasaklama tekniği olmaktan çıkıp, “din alanını parti çıkarlarından uzak tutma güvencesi”ne dönüşüyor.
Ancak Görmez aynı zamanda bu ideal modelin her zaman işlemediğini de kabul ediyor. Özellikle 1930–1940 arası dönemi bir kırılma olarak sunuyor:
Somut olarak şunları hatırlatıyor:
Bu anlatı, iki şeyi aynı anda yapıyor:
Burada Cumhuriyet anlatısı kesintisiz bir ilerleme değil, zikzaklı bir mücadele hattı gibi okunuyor. Cumhuriyet iyi niyetle başladı, sonra gerilimler yaşandı, sonra denge tekrar kuruldu. Yani kurumsal özerklik idealinin sürekli savunulması gereken bir şey olduğu mesajı var.
Görmez, Diyanet’in “değişmeyecek tek özelliği”nin siyaset üstü konumunun kurumsallaşması olduğunu söylüyor. Yani müdürler, başkanlar, birimler değişebilir; bu normaldir. Ama kurumun siyaset üstülüğü kalıcı hale gelmelidir.
Bunu iki gerekçeyle savunuyor:
Bu söylem, din hizmetini kamusal birlik aracı olarak kodluyor. Bu da siyaset üstüyüm iddiasını güçlendiriyor: Eğer kurum “milletin birliğini” temsil ettiğini söylüyorsa, herhangi bir partiye angaje olması meşruiyet krizine yol açar.
Görmez, Diyanet’in görev tanımının tarihsel dönüşümünü şöyle özetliyor:
Bu kronoloji aslında şu mesajı taşıyor: Diyanet statik bir yapı değil; Cumhuriyet’in geçirdiği her büyük siyasal/manevi kırılmada yeniden tanımlandı. Her yeni kırılma anında “din-devlet-toplum” üçgeninde yeni bir denge kuruldu.
Dolayısıyla Görmez’in okumasında Diyanet, Cumhuriyet’in dinle ilişkisinin canlı hafızası.
Görmez bugüne dair özellikle iki noktaya dikkat çekiyor:
Bu, klasik vaaz diliyle yetinemeyeceğimiz anlamına geliyor. Aynı zamanda bu, dijital alanı, gençliği, sekülerleşmiş gündelik dili, bireysel anlam arayışını ciddiye alma çağrısıdır.
Burada Diyanet’in sadece ibadet düzenleyen değil, toplumsal/ruhsal destek kurumu gibi konumlandığını görüyoruz.
Görmez ayrıca Diyanet’in yeniden yapılandırılmasıyla birlikte kurumsal seviyesinin “müsteşarlık düzeyine” çıkarıldığını belirtiyor. Şunu özellikle söylüyor:
Bu söylem iki hedefe birden oynuyor:
Prof. Dr. Mehmet Görmez’in çerçevesi, klasik “laiklik vs din” ikilemini reddediyor. Onun yerine şu modeli öneriyor:
Bu perspektif, hem Cumhuriyetçi hem dindar hem de kurumsalcı bir tutum üretmeye çalışıyor. Bir yandan “Cumhuriyet bizimdir” diyor, bir yandan da “Bu toplumun dinini taşıyan kurumsal hafıza biziz” diyor.
Eleştirel olarak bakarsak:
Kısaca söyleyecek olursak:
Görmez, Cumhuriyet’i din karşıtı bir kopuş olarak değil, dinin siyasal araçsallaştırılmasını sınırlayarak hem devleti hem dini korumak isteyen bir yeniden kuruluş olarak okuyor. Ve Diyanet’i de bu dengenin sigortası olarak konumluyor. Bu, Cumhuriyet tartışmasını “din mi laiklik mi?” ikiliğinden çıkarıp “din-siyaset mesafesi doğru kurulursa devlet de din de kazanır” çizgisine taşıyan bir okumadır.
1
İslam’a Göre Kıyametin Alametleri…
74274 kez okundu
2
Ara Güler vefat etti! Ara Güler’in hayatı ve fotoğrafları
28059 kez okundu
3
Eğitim arttıkça şiddetin kalitesi artıyor!.. Başdanışman’dan şok sözler.
16719 kez okundu
4
Siyaset Bilimci Edgar Şar iktidarın değişmesinin tek yolunu açıkladı
16132 kez okundu
5
Dünya 5’ten büyüktür’ şarkı oldu klip sosyal medyanın dilinde
15371 kez okundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
bursa escort görükle eskort görükle escort bayan bursa görükle escort bursa escort bursa escort bayan