34,9739$% 0.16
36,7420€% 0.28
44,1241£% -0.32
2.974,72%-1,04
2.647,78%-1,18
10.125,46%0,66
Adamın biri Hz. Abdullah b. Mübarek ‘in (r.a.) yanına gelerek, çocuğundan şikayetçi olduğunu söyledi. Abdullah b. Mübarek (r.a.) ‘’Çocuğuna hiç beddua ettin mi ? ‘’diye sordu. Adam ‘’evet’’ cevabını verdi. Abdullah b. Mübarek ise, ‘’Çocuğun ahlakını sen bozmuşsun’’ diye cevap verdi. (Gazali)
**
Hatta hayvanlar, bitkiler için bile lanet etmeyin**
Âlemlere (bütün varlığa) rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) (Bkz. Enbiya 21/107) özellikle mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir. (Bkz. Tevbe 9/128) Dolayısıyla böyle bir peygamberden ne ümmetine ne de mahlukata karşı “lânet” sözü istisna dışında sâdır olmamıştır. Çünkü lânet, Allah’ın rahmetinden uzaklaştırmaktır. Şu hâlde lânet sözü, mü’mine yakışmadığı gibi, mü’min aleyhine hatta hayvanat ve nebatat için bile kullanılmamalıdır. Çünkü Mü’min lânet edici ve kötü sözlü olamaz. (Tirmizi, Birr, 48) Abdullah b. Ömer de (r.a) şöyle der: Allah katında en sevimsiz insan, şuna buna kötü söyleyip lânet eden kimsedir. Demek ki Müslümanların olur olmaz sebeplerle birbirleri aleyhine beddua etmeleri İslâm ahlâkıyla bağdaşmamaktadır. Hadîslerde lânete konu olan hususlar ise genellikle toplum düzenini bozan, insanlar arasındaki huzur ve güveni kaldıran, dinî ve ahlâkî çöküntüye sebep olan veya bunlara zemin hazırlayan davranışlardır. O hâlde mü’min lânete sebep olmamalı ve beddua olarak da lânet sözünü kimseye kullanmamalıdır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.