Cinler evde insanların ”MAHREMİNİ” görebilir mi?

0

BEĞENDİM

0

Evde Edeple Giyim: Ahlak ve Maneviyatın Önemi

İslam’da mahremiyet ve tesettür, sadece dışarıda değil, ev ortamında da büyük önem taşır. Cinler ve diğer ruhani varlıkların bizlere görünmemesi, aramızda bir mahremiyet sorunu oluşturmasa da, bu durum kişisel edep ve ahlaka olan sorumluluğumuzu değiştirmez. İnsan, evde de edebe uygun davranmalı, giyim kuşamına dikkat etmeli ve gayri ciddi tavırlardan kaçınmalıdır.

Ev, rahatlama ve huzur bulma mekânıdır; ancak bu, aile içindeki davranışlarda bir gevşeklik ve saygıdan ödün vermek anlamına gelmez. Özellikle anne ve babalar, evdeki davranışlarıyla çocuklarına güzel örnek olmalı ve onların eğitimi için sorumluluklarını yerine getirmelidirler.

Evde de bir ölçü olmalıdır; rahatlık içinde olunabilir, ancak şeriatın belirlediği ahlaki sınırların dışına çıkılmamalıdır. İnsan, kendisine bir standart koymalı ve bu standardı her şartta muhafaza etmelidir.

Peygamber efendimiz haya ve edeple alakalı ümmetini şöyle ikaz etmiş: Peygamberimiz geniş bir alanda çıplak olarak yıkanan bir adamı gördü. Bunun üzerine minbere çıkarak Allah’a hamd etti ve şöyle buyurdu:: إن اللهَ عزَّ وجلَّ حليمٌ حييٌّ ، سِتِّيرٌ ، يُحِبُّ الحياءَ ، والسِتْرَ ، فإذا اغتسَلَ أحدُكم فلْيَسْتَتِرْ

“Ya’la (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) bir adamın açık alanda çıplak olarak yıkandığını gördü. Bunun üzerine minbere çıkarak Allah’a hamd ve senada bulundu ve şöyle buyurdu: ‘Şüphesiz Allah Azze ve Celle halîmdir, hayâ sahibidir, örtendir; hayâyı ve örtünmeyi sever. Sizden biri yıkandığında örtünsün.'”

Bu hadis, Allah Teâlâ’nın “el-Hayy” ve “es-Settar” isimlerine işaret eder. O, hayâ sahibidir ve örtendir; hayâyı ve örtünmeyi sever. Bu nedenle, bir Müslüman yıkanırken avret yerlerini başkalarının göremeyeceği şekilde örtmelidir. Allah’ın hayâsı, yaratılmışların hayâsı gibi değildir; O’nun hayâsı, rahmetinin genişliği, cömertliğinin ve affediciliğinin mükemmelliğiyle uyumlu bir sıfattır.( Ebû Dâvûd, Hammâm,1.)

Bu hadis, Allah’ın hayâ ve örtünmeyi sevdiğine vurgu yapmaktadır. Bu ilke, sadece dışarıda değil, evde de geçerlidir. Edeple giyinmek, açık saçık olmamak, hem bireysel maneviyatımız hem de aile içindeki ilişkilerimizin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için büyük önem taşır. Cinler bizim gibi cisim sahibi olmadıkları için her yere girip çıkmaları mümkündür. Fakat farklı âlemden varlıklar oldukları için onlarla aramızda mahremiyet ve tesettür konuları söz konusu olmaz. Yani evde cinler ve sair ruhani varlıklar var diye insanın dışarıdaki gibi tesettüre riayet etmesi gerekmez; kendi evinde daha rahat şekilde bulunabilir.

Beden Mahremiyeti ve Tesettürün Önemi

İslam dini, insan bedenini Yüce Allah’ın bir emaneti olarak kabul eder ve onun korunmasını emreder. Bu koruma, bedenin örtülmesi ve mahremiyetin gözetilmesiyle sağlanır. Kur’an-ı Kerim’de bu husus şöyle ifade edilir:

“يَا بَنِي آدَمَ قَدْ أَنْزَلْنَا عَلَيْكُمْ لِبَاسًا يُوَارِي سَوْآتِكُمْ وَرِيشًا ۖ وَلِبَاسُ التَّقْوَىٰ ذَٰلِكَ خَيْرٌ ۚ ذَٰلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ”

“Ey Âdemoğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise yarattık. Takvâ elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın âyetlerindendir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar.” (A’râf, 7/26)

Bu ayet, insanın fiziksel örtünmesinin yanı sıra, takvâ elbisesi olarak nitelendirilen içsel bir korunmanın da önemine vurgu yapar. Takvâ elbisesi, kişinin Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmesini ve ahlâkî değerleri gözetmesini ifade eder.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de hayâ ve örtünmenin önemine dikkat çekerek şöyle buyurmuştur:

“إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ حَلِيمٌ حَيِيٌّ سِتِّيرٌ يُحِبُّ الْحَيَاءَ وَالسَّتْرَ…”

“Allah halîmdir, hayâ sahibidir, kusurları örtendir. Hayâyı ve örtünmeyi sever…” (Nesâî, Gusül, 7)

Bu hadis, Allah Teâlâ’nın hayâ ve örtünmeyi sevdiğini, dolayısıyla müminlerin de bu değerlere önem vermesi gerektiğini belirtir. Bedenin örtülmesi, sadece fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda kişinin kendisine ve çevresine duyduğu saygının bir göstergesidir.

Müminler, kendi bedenlerine duydukları saygıyı başkalarına da göstermelidir. Bu, hem kendi mahremiyetlerini korumayı hem de başkalarının mahremiyetine saygı göstermeyi içerir. Yüce Allah, mümin erkeklere ve kadınlara gözlerini haramdan sakınmalarını ve iffetlerini korumalarını emreder:

“قُلْ لِلْمُؤْمِنِينَ يَغُضُّوا مِنْ أَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ…”

“Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar…” (Nûr, 24/30)

“وَقُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ…”

“Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar…” (Nûr, 24/31)

Bu ayetler, müminlerin hem bedenlerini hem de bakışlarını kontrol etmeleri gerektiğini vurgular. Örtünme ve mahremiyete riayet, sadece dış görünüşle sınırlı olmayıp, kalbin ve aklın da her türlü kötülükten korunmasını içerir.

Şu kadar var ki, insan evinde de giyimine kuşamına dikkat etmeli, çok açık, çıplak, yarı çıplak denecek şekilde bulunmamaya çalışmalıdır. Tek başına kaldığında bile buna göre hareket etmeli, hele ev sakinlerinin yanında daha da dikkatli olmalıdır. Bu hem bizim maneviyatımız hem diğer ev sakinlerinin maneviyatı, özellikle de çocukların eğitimi ve ahlakı açısından çok önemlidir.

Sadece giyim kuşam değil, oturuş kalkışımız ve sair davranışlarımız da belli bir edep, belli bir ciddiyet sınırının altına düşmemelidir. Bu, tabii ki evde insanın resmi durması, aile bireyleriyle arasına duvarlar örmesi manasına gelmez. Evimiz, bizim rahatladığımız mekânlardır. Her şeyin bir ölçüsü vardır. Buradaki ölçümüz, evdeyiz diye tamamen sere serpe olmama, çok gayri ciddi tavırlar içerisinde bulunmamadır.

Unutulmamalıdır ki aile bireylerinin arasındaki sevgi ve saygı çok önemlidir ve bir evi yuva yapan budur. Özellikle çocuklara güzel örnek olma, bir rol model olma, onları davranışlarıyla da eğitme, anne-babanın sorumlulukları arasındadır. İnsan bunlara riayet ederek kendine bir standart koymalı ve o standardın altına düşmemeye gayret etmelidir.

Sonuç olarak, İslam’da tesettür ve mahremiyet, kişinin hem Allah’a karşı sorumluluğunu yerine getirmesi hem de toplumsal huzurun sağlanması, ailede ki bereketin ve evde göremediğimiz canlıların da rahatsız olmaması açısından büyük önem taşır. Bu bilinçle hareket eden müminler, hem kendi onurlarını korur hem de erdemli bir toplumun inşasına katkı sağlarlar.