Dua ve ibadetlerin Allah’a topluca arzedildiği, gönüllerin yıkandığı, elem ve sevinçlerin paylaşıldığı kutsal mekânlarımız olan camilerimizin ve bu mekânlarda gece gündüz hizmet eden Fedakâr din görevlilerimizin 2016 Din Görevliler ve Camiler haftasını en içten dileklerimle kutluyorum.

Otuzbeşyıllık meslek hayatımda ilk defa sizden ve camiden ayrı olarak Haftanızı kutluyorum. Sizden ve camiden ayrı kalmanın ne kadar acı olduğunu şimdi daha çok anladım. Yüce Rabbim Benim bu acımı, siz Din Görevli arkadaşlarıma yaşatmasın.

Din görevlileri Camilerde, bilmediklerimizi öğreten, ilim ve irfanımızı yükselten bilgi ve irfan yuvalarımızın nurlu ışıklarıdır..

Din görevlisi, dargınları barıştıran, kan davalarını unutturan, öksüz ve yetimleri sevindiren, açları doyuran, fakirleri giydiren ve hatta hastaları tedavi ettiren iyilik, şefkat ve yardım meleği kişilerdir.
Camiler de, şifa ve huzur evlerimiz, gerçek mutluluğu bulabildiğimiz manevi sığınaklardır.

Camiler, vatan sevgisinin ve milli bütünlüğün telkin edildiği, şehitlik ve gazilik ruhunun beslendiği, çalışma azminin işlendiği, güzel ahlakın telkin edildiği dini ve milli kültür kaynaklarımızdır.

Bunun en güzel örneği, 15 Temmuz’da Camilerden yükselen Sela ve Ezan sesleri halkımızın cesaretini artırarak büyük bir darbenin önüne geçildi.

Caminin önemini, Yüce Rabbimiz ayet-i kerime’de ne güzel ifade ediyor:
“Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namaz kılan, zekat veren ve yalnız Allah’tan korkan kimseler onarır. İşte onlar doğru yolda bulunanlardan olabilirler.”

Sevgili Peygamberimiz de caminin Allah (c.c.)’ın rahmetinin yeryüzüne ulaşmasına vesile teşkil ettiğini veciz bir ifade ile ortaya koyuyor ve şöyle buyuruyor:

“Ben yeryüzü halkına azap etmeyi murat attiğimde, mescidleri inşa, tamir, tanzif ve tenvir edenleri, benim rızam için birbirini sevenleri ve seher vaktinde istiğfar edenleri görünce, onlara azap etmekten vazgeçerim.”

Sevgili din görevlisi kardeşlerim!
Öyle anlaşılıyor ki, camiler haftası münasebetiyle gerçekleştirmek istediğimiz işleri bu hadis-i şerif özetlemiş bulunuyor. Cami inşa etmek ne kadar önemli ise, inşa edilen camilerin bakım ve tamiri, iç ve dışının temizliği ve aydınlığı, çevresinin tanzimi, bahçesinin düzenlemesi ve cemaatın huzurla ibadet etmesinin sağlanması da o kadar önemlidir.

Almanya vize başvuru Amaçları

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), 622 yılında Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye hicret buyurdular.

Resulallah’ın Medine’de hemen bir mescid inşa ettirmek ihtiyacını duymuş olması ve bu mescidin yapılmasında ashabıyla birlikte bizzat çalışmış olmaları, hiç şüphesiz camiye gösterilen önemin çok açık bir delilidir. Ayrıca Peygamber Efendimizin evinin mescidle iç içe olması, camiye yakın olmanın, mescidlere gönül vermenin ve ibadet üzere bulunmanın lüzumunun işaretidir. Peygamber Efendimiz bu noktayı da şöyle açıklıyor.
“Bir kimse Yalnız Allah Rızasını umarak küçük veya büyük bir mescid inşa etse, Allah da ona Cennet’ten bir köşk ihsan buyurur.”

İslam’ın camiye bakışı, hiç şüphesiz onu sadece namaz kılınan yer olarak görmek şeklinde değildir.
Camilerin ihya edilmesinin ve cemaatla süslenmesinin önemi aşağıdaki hadis-i Kutsî’de şöyle vurgulanıyor; “Benim yeryüzündeki evlerim mescidlerdir. Orada beni ziyaret edenler, o mescidleri ihya edenlerdir.”
Bu sene CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFASININ ana temasını Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın bu seneki konusunun “Cami ve Kitap” olduğunu duyuran Sayın Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez, camisiz kitap, kitapsız da cami olamayacağını ilan etmekle, camilerin ihyasını ve aşağıdaki hizmetlerin bu vesile ile gerçekleştirilmesini hedeflemiştir.

Camileri kitapla buluşturmayı, uygun camilere kütüphaneler açmayı, yazar günleri düzenlemeyi de kapsayan etkinlikler çerçevesinde kültür ve medeniyetimizin en büyük taşıyıcısı kitap ve kitap okumanın önemi “Camiler ve Din Görevlileri Haftası vesilesi ile bir kez daha vurgulanacak.

Yüce Allah’ın evi olan camilerimizin kitaplarla doldurulması bu mekânlarda gençlerimize çocuklarımıza ders yapma kitap okuma imkanları verilmesi camiyi de asıl işlevine sosyal hayatın merkezine yerleştirecektir. Camilerimiz yalnızca ibadethane değil aynı zamanda sosyal hayatın içinde yer alan eğitim ve kültürel hayatın çok canlı bir şekilde yaşandığı mekânlardır. Dinimizin öğretildiği, yardıma muhtaçların yardımına koşulduğu camilerimiz aynı zamanda milli birlik ve bütünlüğümüzün de teminatıdır. Milletimizin manevi kahramanları din görevlilerimize ve Yüce milletimize vatanımıza, bayrağımıza, milli irademize, hukukumuza ve geleceğimize sahip çıktıkları için tekrar teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu vesile ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın insanımız ve toplumumuz, din hizmeti veren din görevlileri için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

Cami hizmetleri denilince ilk akla gelen husus: Camilerin bakım ve onarımı, tarihi camilerin sanatsal özellikleriyle muhafazası, çevre ve bahçesinin düzenlenmesi, cemaatın huşu ile ibadetini sağlayacak tarzda temiz ve tertipli tutulmasıdır. Bu konuda devlet ve millet işbirliğine, cami görevlisi ve cemaat dayanışmasına büyük ihtiyaç vardır. Aksi takdirde her biri aziz vatanımızın tapu senetleri mesabasinde olan camileri, tarihi mabedleri temizlemek mümkün olmaz. Camilerin hiç olmazsa yılda bir defa da olsa halısına, kilimine, şadırvanına, minaresine ve ampulüne varıncaya kadar gözden geçirilmesi gerekir. Şu ayet-i kerimenin bize çok şeyi düşündürmesi gerekir “Ey Adem Oğulları! Mescide her gidişinizde güzel ve temiz elbiselerinizi giyin.”
Güzel ve temiz elbiselerle gidilmesi istenilen camilerin nasıl olması gerektiğini düşünmek zor olmasa gerek.
Camiler Haftasının hayırlı, uğurlu olmasını dilerken, hafta içinde camilerin bakım, onarım ve temizliği için kurulan gönüllü komitelerde görev alanlara teşekkür ediyor ve mabedlerimizin yapılması ve ayakta kalmasında katkısı olanları bu hafta vesilesiyle minnet ve şükranla anıyorum.

Milletimizin manevi önderleri olan din görevlilerimiz, Milli iradeyi, demokrasimizi, milletimizin hukukunu korumak için üzerlerine düşeni en güzel şekilde yerine getirmişlerdir. Özgürlüğümüzün sembolü olan minarelerden salalarla darbe kalkışmasına meydan okumuşlar, Milletimizin manevi kahramanları din görevlilerimize ve Yüce milletimize vatanımıza, bayrağımıza, milli irademize, hukukumuza ve geleceğimize sahip çıktıkları için tekrar teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu vesile ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın insanımız ve toplumumuz, din hizmeti veren din görevlileri için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz.