Bedir Haber

Çağları Aşan Ses

Çağları Aşan Ses
İzzet ÖZCANOĞLU( izzet.ozcanoglu@bedirhaber.com )
454 views
07 Nisan 2015 - 14:22

Milli Eğitim Bakanlığı Hizmetiçi Eğitim Müdürlüğünün edebiyat branşıyla ilgili 2009’un yazında Yalova Esenköy’de organize ettiği seminerde; Türk edebiyatının özellikle de divan edebiyatının günümüzdeki en büyük otoritelerinden İskender Pala Hoca’yı dinleme şansına sahip oldum. İskender Hoca, Divan şairi Baki’nin bir gazelini enfes bir şekilde şerh ettikten sonra programın soru-cevap bölümünde seminere katılanların sorularını cevapladı. Sorulan bir soruyu cevaplarken Yunus Emre ile ilgili şunları söyledi: “Dünyanın herhangi bir yerinde yapılacak bir etkinlik için her ülkeden iki şair ismi istense ülkemizden gidecek isimlerden biri Yunus Emre diğeri Mevlana olur.” İskender Pala bu isimleri söylerken özellikle 20. yüzyılın çok popüler şairlerini sayarak(Herhangi bir tartışmaya sebebiyet vermemek için bu isimleri burada zikretmiyorum.)bu şairlerin şiirlerinde işlediği konuların evrensellik ölçeğinde değerlendirildiğinde Yunus Emre’nin Mevlana’nın gerisinde kaldığını belirtti.

Tarihin derinliklerinde kaybolmayan, sesi kıyamete kadar kulaklarımızda çınlayacak olan büyük şairlerimizdendir, Yunus Emre. Pek çoğumuz şair olarak ilk onun adını duyduk. İlahileri asırlarca dilimizden düşmedi. Öğretilerinden sadece Anadolu insanı değil bütün dünya halkları istifade etti. İnsanımız öylesine sevdi ki Yunus’u, yurdun dört bir köşesini türbeleriyle donattı. Onun şiirleriyle bir başka sevdi bu halk Rabbini, bir başka bağlandı Efendiler Efendisine. Yaratılan ne varsa hoş gördü yaratandan ötürü, hoşgörünün en güzel çiçekleri bu coğrafyada açtı. “Ana karnından çıktık pazara/Bir kefen alıp döneceğiz mezara” dizeleriyle şu fani dünyanın faniliğini iliklerimize kadar hissettik. Şiirleri ayetlerin, hadislerin açıklanmasıydı sanki

“Mal sahibi mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi
Mal da yalan mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan” dizeleri dünyevi olan her şeyin değersizliğini mıh gibi çaktı beynimize.

“Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil” dizeleriyle ise yılandan çıyandan korkar gibi korktuk gönül yıkmaktan. Ve daha neler…

Hani bazen büyük şairler için söylenen “O sadece falan şiiri yazsaydı, filan mısraları söyleseydi yine çok büyük şair olurdu.”gibi sözler var ya. Senin her şiirin için bu sözleri söylemek mümkün. İlla ki bir örnek ver diyorsanız şu dizeleri söylerdim:

“İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Ya nice okumaktır“

Senin gibi şairlerin sesine soluğuna şimdilerde her zamankinden ziyade muhtacız. Ruhlarımızın ve hissiyatımızın açlığına ancak bu ve bunun gibi sesler soluklar çare olabilir. Ve ancak şiirlerinden sızan o billur damlalar giderebilir susuzluğumuzu.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno