BÜTÜN PEYGAMBERLER GİBİ İSA (A.S)’DA MÜSLÜMANDI (2. BÖLÜM)

BÜTÜN PEYGAMBERLER GİBİ İSA (A.S)’DA MÜSLÜMANDI (2. BÖLÜM)

Daha önce de belirttiğimiz gibi, dinin özünü oluşturan demirbaşlara zarar gelirse, inanç tümden zarar görür. Günümüz Hristiyanlık inancında Hz. Davud, Hz. Süleyman peygamberler gibi birçok peygamber hakkında, çelişkiye düşmüş ifadeler mevcuttur. Bunlar; bir peygamber hakkında konuşulduğunda, asla meseleye getirilmeyecek ifadelerdir. Buradan anlaşılıyor ki, peygamberlik tanımlaması, İsa (a.s) zamanındaki hâlinden bir hayli değişmiştir. Öncelikle peygamber tanımı üzerinde durulmalıdır.

 

 

Peygamberler; asla tanrı olmamakla birlikte, normal bireylerin tecrübe edebileceği hatalardan da uzaktırlar. Onlar, normal insanların asla ulaşamayacağı hikmet âlemini an be an şehadet ederler. İnsanlar arasında, Rablerine karşı en derin saygıyı duyanlar onlardır. Şirk, yalan, içki, zina, faiz vb gibi günahlar bir yana, günlük hayatta önemsiz sayılabilecek durumlara karşı dahi azami bir dikkatle yaşamışlardır. Böyle bir profile sahip bir insanın, “ilahlık” iddiasında bulunması söz konusu bile olamaz.

 

Hz. İsa (a.s) yaşadığı müddetçe, hiç bir zaman ilah olduğunu kabul etmemiştir. İsa (a.s)’a yapılmış, en büyük haksızlık ona ilahlık atfetmek olur. Tek tanrılı bir dinin temsilcisi sıfatıyla insanlara tebliğ vazifesinde bulunan bir zat, nasıl olur da yaratıcı hakkında ‘baba’ ifadesini kullanır? Bunlar ancak, İsa (a.s)’ın anlaşılamamış olduğunun kanıtı sayılabilecek, fikrî hezeyanlardır. Aslında, O’nun (a.s) ardından, O’nu tam manası ile anlayamayan ve kendi görüşleri temelinde dini şekillendirmeye çalışanlar; yüzyıllardır dünyaya yayılmış bu inancın en büyük karşıtlarıdır. İsa peygamber de Allah’a teslim olmuş hakiki bir Müslüman’dı. Rabbisine ibadet eder, alnını yere koyarak secde ederdi. Kendisinden sonra gelecek “son peygamberi” müjdeledi. Allah’ın bir kulu idi.

 

Maide suresi 116’da belirtildiği üzere; İsa (a.s)’ın böyle bir iddiası olsaydı, önce Allah bunun bilgisine sahip olurdu. Ve böyle bir olayı karşılıksız bırakmazdı. Nitekim İsrâ suresinde;

“Hatta seni yerinde sağlam tutmasaydık neredeyse -biraz da olsa- onlara kayacaktın! Ama o zaman sana hayatın ve ölümün sıkıntılarını kat kat tattırırdık; sonra bize karşı kendin için hiçbir yardımcı da bulamazdın!” (İsra,74-75) ayeti ile Allah, her şeyin hesabını hemen göreceğini açıkça vurguluyor. Başka bir ayet-i kerimede olduğu üzere, Allah’ın âdeti (sünnetullah) değişmez. Buradaki uyarı, bütün inananlara olduğu gibi, İsa (a.s) için de geçerlidir.

 

Daha beşikte iken bize kendisini anlatan İsa (a.s), şöyle buyurur:

 

 

“Ben Allah’ın kuluyum; O bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı.

 

Nerede olursam olayım, o beni kutlu ve bereketli kıldı; yaşadığım sürece bana namazı, zekâtı ve anneme saygılı olmayı emretti; beni zorba ve isyankâr yapmadı.

 

Doğduğum gün, öleceğim gün ve yeniden hayata döndürüleceğim gün esenlik benimle olacaktır.” (Meryem, 30-33)

 

Sağlıcakla..

 

Dr. Hikmet Talib

Dr Hikmet Talip( drhikmettalip@bedirhaber.com )

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.