36,6753$% 0.09
40,0531€% 0.19
47,6169£% 0.05
3.515,47%-0,04
2.984,18%-0,12
10.840,59%1,05
Tam adı Mehmed b. Mustafa el-Van olan Vankulu, Van’da doğduğu için bazı kaynaklarda hatalı olarak Vanî Mehmed Efendi olarak tanıtılmaktadır. Bu nedenle Vankulu bazı biyografi ve kataloglarda yine Vanlı bir âlim olan ve aynı dönemlerde yaşayan Vanî Mehmed Efendi (1096/1685) ile karıştırılmaktadır. Örneğin birbirine yakın dönemlerde yaşayan Vanî Mehmet Efendi ile Vankulu’nun aynı kişi olduğunu belirtmekte, ancak verdiği kaynaklarda böyle bir bilgiye rastlanmamaktadır.
**
Doğumu ve Lakabı**
Yazma ve basma eserlerinde el-Vanî nisbesi de bulunan Mehmed Efendi daha çok Vankulu lakabı ile tanınmıştır. Van’da doğduğu bilinen Mehmed b. Mustafa el-Vanl’nin doğum tarihi tam olarak belli değildir. Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde yaşadığı bilindiğinden yaklaşık olarak XVI. yüzyılın ikinci çeyreğinde (926/1520) doğduğu tahmin edilmektedir. Vankulu’nun ölümü ise 1000/1592 olarak belirtilmektedir. Şemseddin Sami onun, III. Murad devri tanınmış âlimlerinden olduğunu kaydetmektedir.
**Mehmed Efendi’nin kurduğu vakıf**
Bir vakıf kuran Mehmet Efendi, gelir temini için çeşitli araziler, değirmen ve altlı üstlü otuz oda yaptırmıştır. Buranın gelirini Çaparçık mevkiindeki caminin hatip ve müezzinine, Kimya-i Saadet tercümesinde çalışan zata, Serabad mescidi imam ve mütevellisine, cami, mescid ve mektebin tamirine, buradaki veznedarlara, kandil yağlarına ve mefruşata harcanmak üzere vakfetmiştir. Bugünkü apartman dairesinin iptidal şekli olan ve İslami mimariden uzak olduğu kabul edilen altlı üstlü odalara hüceyrati yehudiyan (yahudi odaları) denilmektedir. Odaların yıllık kira geliri 6840 akçe, Susaçan değirmenininki 150 akçedir. Vankulu ayrıca Karaköy semtinde çulha odaları yaptırmış gelirini vakfetmiştir. Burada elde edilen gelir de yıllık 1830 akçedir.
**Eğitimi**
Vankulu Mehmed Efendi’nin tahsil hayatı, hocalan, müderrisliği ve eserleri hakkında da kaynaklarda pek fazla bilgiye rastlanmamaktadır. Ancak kaleme aldığı eserlerinden, Vankulu’nun medreselerde iyi bir tahsil aldığı ve Arapça ve Farsça’yı iyi bildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca birçok yerde nüderrislik ve kadılık gibi resmi görevler almıştır. Görevlerinde pek uzun süre kalmaması dikkat çeken bir husustur ve bunun nedenleri hakkında kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamaktadır.
**
İlmi Yönü**
Vankulu Mehmet Efendi’nin fıkıh ve dil sahalannda geniş bilgiye sahip olduğunu, çeşitli okullarda yıllarca başarılı şekilde öğretmenlik yapmasından da anlaşılmaktadır. Eserleri de, lsli3ml ilimierin pek çok alanında yeterli bilgisine işaret etmektedir. Ancak onun öne çıktığı ve üstünlük gösterdiği alanlar dil, edebiyat ve fıkıhtır.
Vankulu Mehmed Efendi, 991 yılından Kütahya Kadılığı’ndan ayrılıp Medine kadılığı yaptığı 998 yılına kadar geçen yedi yıllık dönemde kendini ilmi çalışmalara yöneltmiştir. Mehmet Efendi’nin elimize ulaşan eserlerinin sayısı altıdır. Arapça’dan Türkçe’ye tercümelerinin yanı sıra, çok iyi bildiği Farsça’dan da Türkçe’ye bazı edebi eserleri çevirmiştir.
**Eserleri ve Vankulu Lügati**
İslami ilimlerin hemen hemen her dalında tanınmış bir âlim olduğunu belirtmenize rağmen, birçok kaynakta sadece altı eserinin zikredilmesi hayli şaşırtıcıdır. Ancak Aydın Talay, Süleymaniye Kütüphanesinde Vankulu Mehmet Efendi’ye ait, daha çok hukuk ve tefsir ile ilgili 18 eseri tespit ettiğini belirtmektedir.
**
Bu eserleri şunlardır:**
**1. Tercih-i Beyyinat: **Eserinde bir konuda iki delilden hangisinin seçilmesi gerektiği hususunda altı ölçü belirtmiş, bunların her biri için muteber fetva kitaplarından örnekler vermiştir.
**2. Terceme-i Kimya-i Saadet: ** İmam Gazali’nin bu eserini Farsça aslından tercüme etmiştir.
**3. Şerh-i Miftahü’n-Necâh:** el-Vesile ila Külli Hayrin ve Felah adıyla tanınan meşhur bir duanın şerhi olan 9 varaklık küçük hacimli bir eser.
**4. Haşiye-i Ferâiz-i Seyyidüş-Şerif: **Bu eser, Seyyidü’ş-Şerif Siracüddin Muhammed es-Secavendî (ö. 8ı6;ı4ı3)’nin FerEüz-i Siraciyye isimli şerhi için hazırlanan bİr haşiyedir.
**5. Ta’likatü’t-Dürer /Nakdü’d-Dürer : **Vankulu, Molla Hüsrev (ö.885/ı480)’in Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulan Dürerü’l-Hükkâm’ına ta’likat şeklinde kaleme aldığı bir eser
**6. Risâleleri:** Vankulu Mehmed Efendinin çeşitli konularda risaleleri bulunmaktadır.
**
a) **Risâle fi’r- Reddi Ahvâli’l-Mübtedifn (İstanbul ı088, M. Hafif Efendi 453/3)
**b) **Risâle fi’l-İ’tiraz ala Kavli Ebi’s-Suud fi tefseri sure-i Hud, (ı58 ypr. Raşid Efendi 24/3);
**c) **Risale fi’r-Reddi Kavli Ebi’s-Suud fi tefsiri Sure-i Yusuf (Reşid Efendi 244/2);
**d)** Risale fi’r- Reddi Ücreti’l-Müste’ar ve’l-Müste’cir ve’/Mağsub (Reşit Efendi244/5);
**e)** Risâle fi’t-Tahzir ani’l Bidei ve’l-Ehva (Reşid Ef.
** 7. Vankulu Lügati **
Mehmed el-Vani’nin en önemli ve onu meşhur eden eseri Terceme-i Sıhah-ı Cevheri adını taşıyan ancak Vankulu diye meşhur olan lügatıdır. Eser büyük dilci ve lügatçi Ebu Nasr İsmail b. Hammad ei-Cevheri (ö.393/1003)’nin son harf esasına göre düzenlenen Tacu’/-Luga ve Sıhahu’-Arabiyye adlı sözlüğünün tercümesidir. El-Cevheri’nin bu önemli sözlüğü Vankulu Mehmed Efendi’den önce de Pir Mehmed b. Yusuf Ankara tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Ancak Arapça kelimelerin tahkik ve tashihi için Mütercim Asım’ın tercüme ettiği el-Fîruzabadi’nin el-Kamûs’ul Muhît’i ile Vankulu’nun tercümesinin temel başvuru kaynağı olduğu belirtilmektedir.
**Basılan ilk Türkçe eser
**Müellifin tercümesini 997/1589 Martında tamamladığı eserin İstanbul kütüphanelerinde pek çok yazması bulunmaktadır. Talay, Süleymaniye Kütüphanesi Ayasofya 0114’de değerli bir nüshanın bulunduğunu belirtir. Eser daha sonra basılmıştır. İhsan Sungu Osmanlı Devletinde Arap Harfleriyle ilk basılan Türkçe eserin 31 Ocak 1729/1141’deyayınlanan Vankulu lügatı olduğunu belirtmektedir.
**Kitaba Rağbetin fazla olması**
İlk defa ansiklopedik boyutlarda iki cilt halinde ve bin adet olarak basılmıştır. Kitaba rağbetin umulanın üzerinde olması üzerine yeni bir baskı yapılmasına karar verilmiştir.
**Kitap fiyatının öğrenciler için indirilmesi**
Ancak ücreti yüksek olan kitabı öğrencilerin alamaması üzerine, durum saraya aksettirilmiş ve bunun üzerine Padişah fiyatın o zamanın parasıyla otuz beş kuruşa indirilmesi için fermanı İstanbul kadısına göndermiştir. Bu fermanda ilim talebesinin istifadesi amacıyla eserin ciltsiz basılması ve 35 kuruştan satılması emredilmektedir. O dönemde bir dirhem gümüş 20 akçedir ve 768 sayfadır. Eser daha sonra bir kaç defa yeniden yayınlanmıştır.
**Eserin basılması için gerekli şartlar**
Vankulu Lügati’nin 2. baskısının numaralandırılmamış ilk sayfasında eserin Sultan Muhammed Han’ın hilafeti, Sadrazam Ragıp Muhammed Paşa ve Şeyhülislam Dürrizade Mustafa Efendi zamanında tabedildiği belirtilmektedir. Sayfanın altında ise Kostantiniye de ve 1170 olarak basıldığı yer ve tarih yer almaktadır. Daha sonraki sayfada “Suret-i Emr-i Şerif-i Alişan” başlığı altında eserin basılabilmesi için gerekli olan padişah fermanı ve şeyhülislamın fetvasının bir örneği bulunmaktadır.
**Eserin kullanım hakkındaki bilgileri**
Üçüncü sayfada “Miftahu ma fi’l-Kitab” başlığında, eserin kullanım hakkında bilgiler verilmekte, sözlüğün bablar ve fasıllara ayrıldığı belirtilmektedir. Bablar sahih fiilin son harfine göre, fasıllar da ilk harfe göre düzenlenmiştir. Bu tertibe göre sözlük yirmi sekiz bab ve fasıla ayrılmıştır. Son harfi “vav” veya “ya” harfinden hemzeye dönüşen kelimeler ise “vav” ve “ya” bablarında yer almaktadır. Herhangi bir illetli fiilin değiştirilmiş şekli olmayan yumuşak elifli kelimeler ise yirmi sekiz babın dışında yirmi dokuzuncu bab olarak ele alınmıştır. Fasıllarda aynı şekilde düzenlenmiştir. İlk cildin ilk sayfasındaki mukaddime hamdale ve salvale ile başlamakta, sözlüğün hazırlanmasının gerekçeleri ve sistemi anlatılmaktadır. Sözlük kısmı dördüncü sayfadan itibaren başlamaktadır. İkinci ciltte, asıl sözlük kısmı fihristten sonra gelmektedir.
**İlk defa basılan Türkçe eser**
Vankulu lügat Arapçadan Türkçeye tercüme edilen lügatler arasında önemli bir yere sahiptir. İlk defa basılan Türkçe eser olarak da ayrı bir öneme sahip bu eser yıllarca ilim ve kültür hayatında yüksek bir mevki işgal etmiş, ilim adamlarının ve öğrencilerin ellerinde düşürmediği bir el kitabı olmuş, başvurulan bir temel sözlük haline gelmiştir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.