İnsanlar kutuplara ayrılmış. Bu ayrılıktan kazanan var kaybedenler var. Binler sokaklara inince belli birileri bir şeyler kazanıyor ama binlerce insanda ölüyor, sakat kalıyor ve kaybediyor. İnsan öldükten sonra bu dünya hayatı bitince artık dünya hayatı adına bir anlamınız kalmıyor. Geride kalan saltanatların, maddi varlıkların ölene kattığı bir değer olamıyor.

Toplumların ayrışması, aynı dili konuşan insanların ortak değerlerde anlaşamaması kadar üzücü bir sosyal sıkıntı olamaz. Normal akıl aynı dili konuşanların anlaşabileceğini, beraber aynı değerlere doğru hareket edebileceğini söylüyor ama hayat öyle cereyan etmiyor. En ufak toplum parçası olan ailede karı koca, yeri geliyor iki kardeş veya ebeveynler çocukları ile ayrışıp anlaşamayıp ayrılabiliyor.

Aynı masanın etrafında oturup büyüyen, bir çatının altında hayata tutunan insanlar zaman geliyor birbirine düşman oluyor. Aynı toprakları savunan asker, aynı fikirleri savunan yandaş, arkadaş ve aynı değerlerden beslenen davadaşlar zaman geliyor birbirine ihanet ediyor, savunduğu değerleri bir kenara koyup başka bir boyutta hayata devam etmeye çalışabiliyor.

Toplumlar, asırlarca beraber yaşamış yapılar, yıllarca beraber aynı çileyi çekmiş insanlar ayrışıyor. Arkadaşlıklar, davalar, fikirler de birer eşya gibi eskiyor, matlaşıyor ve bozuluyor. Doğruyu görüp dostuna, toplumuna o doğruyu taşıyamıyor insanlar. Sonuçta ya savaş ya kavga ve kaçınılmaz son ayrılıklar, göçler ve ölümler.

Almanya vize başvuru Amaçları

İnsan yalanla, hile ile uzun süre hayatı realize edemiyor. Bir gün güneş batıyor, ay doğmuyor ve etraf karanlıkta kalıyor. Hayatı karartmanın anlamı yok. Bir ikram ve ihsan olan hayatı, ona yakışır hayat olarak yaşamak lazım. İnsanlara, toplumlara sadece mutlu olun demek yetmiyor, mutluluğu hayat haline getirip yaşatmak gerekiyor. Ayrışmak, kopmak, soğumak çaresiz bir dert. Ve işte insan deyip geçilemiyor. Travmalar insanlarda ve toplumlarda bazan yıllar bazan asırlar alıyor. Kolay değil eskiyi, fikirde de olsa, terk etmek. Aklı olan varlıklar takılıyor kalıyor.

Hayata, davalara ihanet etmemek, sabır ve sevgiyle toplumsal hastalıkları tedaviye çalışmak, insanlığın ortak dertlerini çözmeye ve değerlerini ortaklaştırmaya çalışmak lazım. İnsanları ortak değerler etrafında toparlayıp sükûnete erdirme yolları bulmalıyız. Yeni bir dünya savaşı milyonlarca insanın ölümü ve ülkelerin yok olması demektir. Kısa dünya hayatı için bu kadar acıya gerek yok, değmez.