Biraz Sağduyuya Kulak Verelim

Herkes susmalı artık vicdanlar konuşmalı. Geri dönüşü olmayan bir yola doğru gidiyoruz. Sanki Suriye, Irak, Mısır yanı başımızda değilmiş, orada olan bitenden hiç haberimiz yokmuş gibi sorumsuzca davranıyoruz. Hiç ders çıkarmamışçasına bir kardeş kavgası da kendi ülkemizde çıkarmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Bin yıldır birlikte yaşamış bir halkı ayrıştırmaya, düşman etmeye, kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışıyoruz. Son bir haftadır içimizi ürperten olaylar yaşadık. Provokatörler sahnede ve onlara vagon olup alkışlayan bir gurupta arkasında ateşe benzin döküyorlar. Her taraf yangın yeri öyle bir hal aldı ki her dakika alt yazı geçiyor haber bültenlerinde bir gurup şurayı bastı, şu binayı ateşe verdi veya aracı yaktı diye. Terör ve teröristin amacına hizmet etmekten başka hiçbir faydası olmayan bu tarz eylemler vicdanlarda kapanmayacak yaralar açıyor.
Aynı sokağı paylaştığımız, kız alıp verdiğimiz, düğünde birlikte halaya durduğumuz, acıyı sevinci birlikte yaşadığımız komşumuzu, sırf farklı bir kökenden geliyor diye darp etmek yaşam hakkına gasp etmek iman ettiğimiz dinin neresinde var. Dağlıca ’da, Tunceli’de, Iğdır’da şehit düşen kardeşlerimizin intikamını Manisa’da, Çanakkale’de, Antalya’da, Mersin’de veya Hakkâri’de, Şırnak’ta, Tunceli’de yaşayan sivil Kürt’ten almak hangi aklın ve mantığın ürünüdür. Bu akıldan uzak intikam hırsının faydası kime, bu iyi araştırılmalı. Provokatörlerin kime hizmet ettiği ve neyi amaçladığı gün gibi aşikâr.
Olağan üstü bir zamandan geçiyoruz. Satranç tahtasına çevrilen ülkemizde büyük oyunlar oynanıyor. Zaman ayrışma çatışma zamanı değil. Zaman kardeşlik zamanı. Zaman el ele verip terörün ve teröristin oyununu bozma zamanı. Unutulmamalı şehit cenazelerinde sadece Türkçe ağıtlar yakılmıyor bazen yürek dağlayan feryatlar Arapça, Kürtçe yükseliyor. Omuz omuza teröre karşı savaşıp şehit düşüp cenazeler farklı yönlere gidince değerinden bir şey kaybetmiyor ve ikisi de aynı amaç uğruna şehit düşüyor; doğuya veya batıya gitmesi bir şey değiştirmiyor.
Piyasada o kadar tacir türemiş ki sayılarını bilmek neredeyse imkânsız. Bu tacirler en çok siyaset arenasında oy devşirmek için çalışıyor. Bu tacirler için şehit cenazeleri en iyi ticaret merkezleri. Sözde sivil toplum kuruluşu olan bu kuruluşlar ne yazık ki halkı sükûnete davet etmesi gerekirken fitnenin başını çekiyor. Bakıyorsunuz araçları yakıyorlar binaları ateşe veriyorlar sözde vatanı kurtarıyorlar. Sonra öğreniyoruz ki çoğu askerlik bile yapmamış.
Sağduyuya çok ihtiyacımız var vicdanımızı dinlemeye çok ihtiyacımız var. Oy tacirlerine prim vermemeli sokaktan uzak durmalı. Şehide yakışana yapmalı, oturup acısını yaşamalı, duasını hatmini yapmalı.
Aynı harflerle yazılan farklı iki milletiz acımız bir sevincimiz bir şehidimiz bir. Şimdi birlik kardeşlik zamanı…