Fecr vakti, gündüzün ilk ışıkları, geceden sonra gelecek gündüzün ilk habercisi. Tıpkı suya, toprağa, havaya düşen cemrelerin kıştan sonra gelecek olan baharın habercisi oldukları gibi. Horozların ötüşü, kuşların cıvıltısı, meltemsi esinti, toprak kokusu ve Ezan-ı Muhammedi’nin yankılanması semada. “Es-Salatü hayrunmine’n-nevm” namaz uykudan daha hayırlıdır, nasihatiyle davet edilişimiz yarı ölüm olan uykumuzdan uyanmaya. Rabbimiz ki geceyi bizim için örtü uykuyu dinlenme kıldı, gecenin bittiğinin habercisi Ezan-ı Muhammedi. Bütün varlıklar vazife başında, bir uyanış var diriliş var kainatta. Uyanabilsem keşke, saatleri kurmak yerine kalbimi kurabilsem sabaha, kalkabilsem, heyecanla dirilebilsem yeniden, icabet edebilsem bu kutlu davete, felaha ulaşabilsem, kurtuluşa erebilsem. Edeple, şükürle, huzurla, saygıyla yönelebilsem Rabbim’e.

Rabbim nasip eyledi o kutlu davete icabeti, kabul eyledi huzuruna ve yeni bir gün daha bahşeyledi bana. O’nu anabileceğim, O’nu anlatabileceğim, O’nu sevebileceğim, Onun sevgisini gönüllere duyurma adına gayret edebileceğim, O’nunla insanlar arasındaki engellerikaldırmaya çalışabileceğim bir gün daha. Kâinat ki bir saray ve içindeki her varlık ayrı birer sanat eseri. Bir gün daha verdin bana sanatını inceleyebileceğim, sırlarına vakıf olmaya çalışacağım. Ve her anında sanatına hayran olacağım bir gün daha.

Kul demek hata yapan demekti, günah işleyen demekti. Öyle buyurmuyor mu Kainatın İftihar Tablosu (s.a.s); “Bütün Ademoğulları günahkardır. Günahkârların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir.” ( İbnMacce, Zühd, 30). Mükemmel olamadığım için kendime kızmadığım, kendimi mükemmel olmaya zorlamadığım, tek mükemmelin Rabbim olduğunu kabul ettiğim, kul olmanın muhteşem huzurunu hissedebileceğim bir gün daha.Hatalarımla günahlarımla yüzleşebileceğim, kendime merhamet edebileceğim günahlarımdan arınmak için tövbe edebileceğim bir gün daha vermiştin bana ey Rabbim, affedilme umudu taşıyabileceğim bir gün daha.

Beni kötülüğe sürükleyenin özümdeki mekanizma, fıtratım değil nefsim olduğunu anlayabileceğim, özümün Rabbim tarafından tertemiz yaratıldığını bilebileceğim bir gün daha. Her çocuk İslam fıtratı üzerine doğmuyor muydu, özümüzde iman kodları saklı değil miydi Rabbimize? Beni Rabbimden uzaklaştıranın özümü unutturanın başta içimdeki düşmanım nefsim, sonra şeytan ve diğer dış etkenler olduğunu farkedebileceğim bir gün daha.‘‘Hz Yusuf(a.s) gibi kabullenebilsem nefsimi sığınabilsem Rabbimin rahmetine. ’’Ben nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis kötülüğü emreder.AncakRabbimin rahmetiyle yarlığaladığı müstesna. Muhakkak ki Rabbim bağışlayıcı ve merhametlidir.’’(Yusuf/ 53) niyazını pelesenk yapıp dilime rahmetinle yarlığaladıklarından olabilme adına çabalayabileceğim bir gün daha. Bir fırsat daha…

“Hakiki mücahit nefsine karşı cihad açan kimsedir.(Tirmizi, Cihad,2)’’ fermanına mazhar olabileceğim bir gün daha… Nefsimin isteklerinin aksine hareket etmem gerektiğini, onun arzu ve isteklerinin beni esir almaması adına cephede nöbet bekleyen asker misali her an tetikte olmam gerektiğini hatırlayacağım bir gün daha.
Abdest almaya yöneldiğim anda baktığım aynanın sağlıklısın nidasına binaen şükredebileceğim bir gün daha. Aynada güzel gözüken çehrem, ağrımayan bedenim, herhangi bir alarm vermeyen organlarım, bunları delil göstererek kulağıma değen sağlıklısın sesi?İşte bu ses nefsimin fısıltısı.Sağlıklı değildim oysa. Manaya kapalı gözlerim göremiyordu kalbimin yaralarını, duyamıyordu kulaklarım ruhumun feryadını. Oysa içim dışıma bir çevrilse baktığım aynayine bana aynı şeyleri söyleyebilecek miydi, yada benim aynaya bakmaya cesaretim olabilecek miydi? Hz. Eyyüb(a.s)’dan daha hastalıklı olmayacakmıydı bedenim, sevdiklerim uzaklaşmayacak mıydı benden? Ah yolumun kesiştiği Rabbimin binlerce hikmete binaen denk getirdiği maddi hastalıklarla imtihan olan kardeşlerim, hayatları bu hastalıklardan dolayı kısıtlandığı için üzüldüklerim. Keşke size acıyan gözlerle bakmak yerine kendime dönebilseydim. Kendimin sizden daha acınacak bir halde olduğumu bilebilseydim. Size üzülmek yerine sabırla geçen her bir dakikanızın bakileştiğini ve ibadet sevabı hükmüne geçtiğini, cennet kapılarının sizler için sonuna kadar açıldığını öğrenip bakışımı gıptaya döndürebilseydim.

Almanya vize başvuru Amaçları

Kaybedenin siz değil ben olduğumu anlayabilseydim. Benim hastalıklarım ki kalbimi öldürüyor, ebedi hayatımı tehdit ediyor ve beni cehenneme sürüklüyordu. Ah manadan bihaber maddeye müptela gözlerim. Zahire takılı kalıp batını okuyamayışım. En hastalıklı benken, tedaviye muhtaçken kendimi sağlıklı sanışım, aldanışım. Ah beni sürekli kötülüğe sevkeden terbiye olmamış nefsim. Ah bardağın hep boş tarafına odaklanışım, dolu tarafı göremeyişim. Eksikliklere takılışım, nimetleri fark edemeyişim. Fark ettiklerimi de az, yetersiz görüşüm beğenmeyişim. Ah nankörlüğüm, nankör nefsim.

Haydi yönel Rabbine. “Sabah namazının iki rekât sünneti dünya ve dünya üzerindeki her şeyden daha hayırlıdır.” (Müslim, Musafirin 96) buyuran Şefkat Peygamberi’nin (s.a.s) kulak ver sesine, icabet et sünnetine. Bırak bütün masivayı geride, lahuti alemlerin sırlı caddelerine taşısın seni itaatin, teslimiyetin. Gözüne nur olsun namazın, “Zira gözler kör olmaz, fakat göğüslerdeki kalpler kör olur.” (Hac/46) fermanınca kalbin nurlansın önce, nurlanan kalbinle bakışın nurlansın, hayatın nurlansın. Gününün bereketi, ömrünün bereketi olsun namazın.

İşte sana Rabbinin lütuf ve kereminden bir gün daha. Farketmen için, pişman olman için, tövbe etmen için, gözlerinin Rabbinin korkusundan ağlayan bir çift göz olabilmesi için,gözyaşlarının ceyhun olup günahlarına akabilmesi için, kalbindeki günah kirlerinden gözyaşlarınla arınabilmen için, terbiye edebilmen için nefsini, mutmain olmuş bir nefisle Rabbin’e yürüyebilmen için, kurtulabilmen için manevi hastalıklarından, şifaya mazhar olabilmen için, bu yolda en güzel ilaç olan Kur’an-ı Kerim’e sarılabilmen için yeniden, sımsıkı. “Hasbünallahu ve ni’mel vekil” duasıyla yalvarabilmen için. “Ben ki kulum, acizim fakirim. Sen ki Rabbimsin, ben kendimi kurtaramam sen kurtar beni benden,vekilim ol.” diyebilmen için, teslim olman, kendine En Emin’e (c.c)’e emanet edebilmen için bir gün daha. “Rableri onlardan razı, onlarda Rablerinden razı olmuşlardır…” nidasına mazhar olabilmek için, ızdırarla Rabbinin kapısına yönelmen için,ve o kapıdan son nefesine kadar hiç ayrılmaman, sabırla, umutla, duayla beklemen için bir fırsat daha…