Bereket, azın çoğa yetmesidir. Az zamanda uzun zamanda yapılabilecek işlerin yapılmasıdır. Konuşmada, yemekte, seste, davette, mekanda bereket olur. Selam ve rahmetin bereketi vardır. Öyleki,namazın en başında ‘Barik’ ile Cenab-ı Hakkı sena(övgü) ile başlar ve namazın en kamil noktasında selamdan önce ‘Berakte’ ile bereket duası yaparız.

Peygamber Efendimizin 23 yıllık nübüvvet dönemi, Imamı Şibliye göre Hz. Adem (a.s) dan o güne kadar olan terakkiyata denktir. Buna göre Efendimiz(a.s)’in zamanının bereketine işarettir. Bereket Adem (a.s) ile başlamış, İbrahim (a.s) ile sembolleşmiş, Hz. Muhammed (s.a.v) ile doruk noktaya ulaşmış tır. Peygamberler için mucize, veliler için keramet, ümmet için bereket esastır. Onun için Efendimizin bir mucizesi olarak kıyamete kadar ümmetinin üzerinde bereket devam edecektir.

Bazen kazançta bereket olur. Yemekte bereket önemlidir. Yemeklerden sonra bereket duası yapar, Allah Halil İbrahim bereketi versin deriz. Efendimiz (s.a.v) in bereketi taam, yani yemeklerin bereketlenme mucizeleri vardır. Az bir yemeğin üzerine bereket duası yaptığında yüzlerce sahabiye yetmiş ve artmıştır. Az bir suya mübarek elleriyle temas ettiğinde sular çoğalmış ve pek çok sahabi ihtiyacını gidermiştir. Mucizeler ihtiyaca binaen gelir.

Bereketin daileri,yani bereketi çağıran sebebler ve bereketin dafileri,yani bereketi kaçıran sebebler vardır. Bereketin en büyük daisi,iktisattır. Zıttı yani dafisi israftır. Bereketin ikinci büyük daisi şükür, dafisi ise nankörlüktür. Birlik beraberlik vahdet ruhu bereketin daisi,ayrırlık ise dafisidir.

Dua bereketin daisi, dua etmemek ve ibadetsizlik ise bereketin dafisidir.

Almanya vize başvuru Amaçları

İbrahim nebinin duasında bereket vardır. Hacer anamızla Ismail (a.s)ı Mekkede bıraktığında dua etti, duasında ne istediyse Rabbimiz verdi.’verzuk ehlehu’ Allah’ım burasını emin belde kıl, onun sakinlerinden Allaha ve ahiret gününe inananları türlü türlü ürünlerle rızıklandır’ Allahım zürriyetimden temiz nesiller gönder dedi. Hz İshaktan Hz İsa(a.s)’a kadar, Hz. İsmailden Hz. Muhammed (a.s)’e kadar tertemiz insanlardan peygamberler geldi,duanın bereketi yani duasında herşey kabul edildi.

Kabeyi inşa etti, Mekke bereketlendi. Cenab-ı Hak çağır dedi, yarab nasıl duyarlar dedi. Sen davet et dedi, insanları hacca davet et dedi. Cenab-ı Hak sesine, davetine bereket verdi, bütün insanlar duydu yeryüzünde hatta ana karnında çocuklar bile duydu, hala onun davetiyle hacca gidiyoruz. Ses ve davette berekete bakınız. Yarabbi ne yedirir ne içiririz dedi. Kervansaraylar aşhaneler yaptı,on kişilik yemeği yüz kişi bin kişi yedi yemeklerde bereket oldu. Efendimiz (a.s)’ın bereketinde ise nisbet farkı ve taamın bitmeme farkı vardır. Parmak izleri yemekte kalıyor ve bitmiyor. Nisbet farkı derken, yemekteki kişi sayısının çokluğu, Ümmetinin çokluğu ve daha önemlisi az sayının çoğa kafi gelmesi düşünülmelidir.’ “Nice az bir topluluk, Allah’ın izniyle çok bir topluluğa gâlip gelmiştir. Ve Allah, sabredenlerle beraberdir.” [Bakara Suresi, 249]

Gününüz ve geleceğiniz bereketli olsun efendim