Her zaman dilimi mukaddestir, ama bazı zaman dilimleri ve mekanlar daha değerli ve daha mukaddestir. Bu zaman ve mekanların diğer zamanlara göre daha faziletli oldukları ayet-i kerime veya hadisi şeriflerle müjdelenmiştir.
Mesela Resul-i Ekrem Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem haber verdiler ki: “Allah Teâlâ Şabanın 15.gecesinde (Beraat gecesi) dünya semasına iner, Ben-i Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları bağışlar.” (İbn Mace, İkametü’s-Salat, 191)
Bir koyunun ne kadar tüyü var, binlerce koyunun ne kadar tüyü var?
Allah Teala kullarını bağışlamak, rızasına erdirmek ve cennetine koymak için, bütün ibadetleri vesile eylemiş, mübarek gün ve geceleri de büyük bir fırsat olarak takdim etmiş.
İşte ‘Beraat gecesi’ de bu kutsal gecelerden biridir. Yüce Allah binlerce fırsatı kullarına sunuyor, ama önemli olan kulların, yani bizim o fırsatları değerlendirip gerçek beraat’a liyakat kazanmamız gerekir!
Gerçek beraat, günahlardan arınıp, Allah’ın rızasını kazanma kuşağında yaşamaktır. Bunun için kulların çalışması, takva anlayışı üzere yaşamasıdır.
Rabbimizin emir ve yasaklarını tereddütsüz kabullenip yaşamaya gayret etmek; Namaz, oruç, zekat, mücahede, Kur’an okuma, dua etme ve güzel ahlak sahibi olmaya gayret etmek gibi Yüce Allah’ın emirlerini yaşamak…
İçki, kumar, faiz, gıybet, yalan, iftira gibi Allah Teala’nın yasakladığı her çeşit günahlardan uzak durmaya gayret etmek…
İşte beraat gibi mukaddes geceleri vesile ederek, yeni bir şok, yeni bir muhasebe, yeni bir hayata karar vermek ve bunun için de ciddi mücadele etmek…
Çok mukaddes günler ve geceler gelip geçiyor. O geceleri daha iyi değerlendirerek hem de daha iyi kulluk yapmaya bir dönüm noktası olarak ihya etmek gerekir.
Beraatımız günahlarımızın affına ve alemi İslam’ın kurtuluşuna vesile olması dileğiyle!