SUOMİ Bataklık demektir Finlandiya’nın künyesi: Evet canlar ben buradan size hep kış, kar, buz fotoğraflarını paylaşıyorum. Şimdi baharın güzelliklerini göstermek istiyorum. Soğukların tersine, bahar çok güzel görüntüler ve canlılıklar sunuyor. Aynı anda güneşin, denizin, gökyüzünün, ılık rüzgarın üfür üfür esmesini, denizin huzur verici hışıltısını ve serin nemi hissedebilirsiniz. Teknelerin deniz üzerinde sörf yapması, küçük vapurların ada turları… Bütün bunlar, Allah’ın Rahman sıfatının birer yansımasıdır. Müslüman, Hristiyan, Budist, Yahudi, ateist, deist; herkes bu nimetlerden eşit yararlanıyor. Allah nimetleri eşit dağıtıyor, bu nimetleri işleyip değerli hale getirmek ise insanların çaba ve gayretine bağlı. Bu nedenle herkes emeğinin karşılığını alıyor.

Finlandiya, kuzeyde madenleri kısıtlı bir ülke. Altı ay gece, altı ay gündüz, yedi ay kış, beş ay yaz olan bir coğrafya. Kolay kalkınabilecek bir yer değil. Uzun bir Rus sınırı var ve halk, geçmişteki Rus işgallerinden dolayı sürekli tedirgin. Bu yüzden askeri savunmaya İskandinav ülkeleri arasında en çok yatırım yapan devlettir. 5.5 milyon nüfusu olan Finlandiya’nın gayri safi milli hasılası 50 bin doların üzerinde. Mutluluk oranı ise yedi yıldır dünyada bir numara. Eğitim sistemi ABD’nin 50 yıl ilerisinde, yeni nesil en az üç dil biliyor. Adalet sistemi bağımsız, hakimlerin kararları tartışılamaz. Gazeteciler yazmakta özgür. Politikacılar ise rüşvet töhmetine bulaşmaktan çok korkuyorlar, çünkü küçük bir hata bile günlerce manşetlerde kalmalarına neden olur.

Karı koca asgari ücretle çalıştığında bile yaşam standardı zenginlerle aynı. Elbette zenginler daha yüksek bir standarda sahip, ancak trafik cezaları gelirle orantılı: Asgari ücretliye 60 Euro olan ceza, 50 bin Euro geliri olan biri için binlerce Euro olabiliyor. Müslüman değiller ama Müslümanca yaşıyorlar. Eşitlik, adalet, din ve vicdan özgürlüğüne büyük önem veriyorlar, bu konularda kısıtlama yok. Devletin varlığı, birliği, güvenliği ile vatandaşın hak ve özgürlüklerini kalın çizgilerle belirlemişler. Bu kurallar, birbirini destekliyor ve tehdit etmiyor. Devlet, insan için var ve çocuklara ana sınıfından itibaren devletin önemini ve değerlerini öğretmekte.

Bir diğer başarıları ise atıkları değerlendirmeleri. Her türlü atık için ayrıştırma sistemleri kurmuşlar. Finlandiya’da bir çöp zayi edilmiyor. Bugün bir parkta oturuyordum, bir etkinlik vardı. Bir dernek iş bitiminde bir alan belirleyerek gönüllüleri toplamış, 16-18 arası küçük çöpleri toplama görevini üstlenmişler. Dönüşüm uzmanları, gönüllülere çöplerin nasıl ayrıştırıldığını ve ekonomiye nasıl kazanç sağladığını anlatıyor. Gönüllü hizmet karşılığında çiçek ve sebze fidesi hediye ediyorlar. Devlet destekli gönüllü dernekler binlerce alanı parsellemiş. Yaz, kış bu işleri mutlaka yerine getiriyorlar. Hatta pisuvarlardaki idrarı bile boşa harcamayıp arındırarak ekonomiye kazandırıyorlar.

Beyaz Zambaklar Ülkesi kitabını okuduğunuzda, bugünün Finlandiya’sının temellerinin o dönemdeki hareketlenmeye dayandığını görürsünüz. burada geliṣmenin ilk temeli doğru atılmıṣ kalkınmaya, yükselmeye, dünyaya örnek olamak için iṣe eğitimle baṣlamıṣlar. ilk mumu eğitimle yakmılar. Bizim ülkemiz Finlandiya’dan belki yüz, belki bin kat değerlere sahip ama ne yazık ki, sahipsiz bir ülke olarak 100 senedir büyük bir gemi gibi sallanıp duruyoruz. Kaptan yok ki bizi doğru yönlendirerek bu büyük potansiyelden yararlanmayı sağlasın.

Çalışana Allah verir. Kimse kimseyi hamasetle suçlamasın, gerek yok. Maddi olarak ilerlemişler. Biz de başarılarını konuşup yazmalıyız ki bunu tüm insanlık görsün,

konuşup yazmalıyız ki bunu tüm insanlık görsün, uyansın. Herkes elindeki imkanları zenginliğe dönüştürebileceğini görsün. Tabii her şeyin başı eğitim, eğitim, eğitim.

Eğitimin önemi, Finlandiya örneğinde açıkça görülmektedir. Finlandiya, eğitime yaptığı yatırımlarla sadece ekonomik olarak değil, toplumsal olarak da büyük ilerleme kaydetmiştir. Okullarda verilen eğitim sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda sosyal ve etik değerlere de odaklanmaktadır. Çocuklar, daha küçük yaştan itibaren adalet, eşitlik ve çevre bilinci gibi konularda eğitilmekte, böylece sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmektedirler.

Demokrasi ve Özgürlüğün Eşsiz Değeri

Finlandiya’daki eğitim sistemi, öğretmenlere büyük güven ve özgürlük tanımakta, bu da öğretmenlerin daha yaratıcı ve etkili yöntemler kullanmalarına olanak sağlamaktadır. Öğrenciler, ezberden ziyade, anlayarak ve uygulayarak öğrenmeye teşvik edilmektedir. Bu sistem, öğrencilere sadece bilgi değil, aynı zamanda problem çözme yetenekleri ve eleştirel düşünme becerileri kazandırmaktadır.

Diğer yandan, bizim ülkemizde eğitimin niteliği ve yaygınlığı konusunda ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Eğitim sistemimizin, Finlandiya’daki gibi, yenilikçi ve öğrenci merkezli bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Bunun için, öğretmenlerin daha iyi eğitim almaları ve mesleki gelişimlerine önem verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, eğitim müfredatının güncellenmesi, öğrencilerin çağın gereksinimlerine uygun bilgilerle donatılması büyük önem taşımaktadır.

Eğitimde yapılacak bu reformlar, ülkemizin sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkaracak ve ülkemizi dünya sahnesinde daha güçlü bir konuma getirecektir. Eğitim, sadece bireylerin değil, toplumun da refah seviyesini yükseltecek bir araçtır. Bu nedenle, eğitim konusundaki yatırımlarımızı artırmalı ve bu alanda daha fazla çaba göstermeliyiz. Bu görev üniversitelerin odaların ve siyasetin öncü lüğünde olur yoksa 500 sene böyle devam eder. ikinciside bütün anne babalar siyasilerin degil günü kurtarma degil çocukları için hem ülkenin hem çocuklarının geleceğini düṣünerek totaliter rejimlerin partilerine sans tanımamalılar. Kalın sağlıcakla.

deneme bonusu veren yeni siteler

25 Mayıs 2024

Helsinki

M.Abdurrahman Koyuncu.