Bağımsız Diyanet-Sen’den Cumhurbaşkanı’na ezan çağrısı

0

BEĞENDİM

0

Bağımsız Diyanet-Sen: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ezanın yasaklanmasına yönelik girişimleri kınıyor ve lanetliyoruz.

Yayınlanan mesajda mahkemenin aldığı ara kararla üç camide sabah ezanlarının hoparlörden okunmasının yasaklanmasının kabul edilebilir hiçbir izahının olamayacağı, bu yasağın firavunluğun ve nemrutluğun bir yansıması olduğu ifade edildi.

Bağımsız Diyanet Sen Genel Başkanı Faruk Çetin konuyla ilgili yapmış olduğu basın açıklamasında şunları yazdı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde “rahatsızlık verdiği” gerekçesiyle, sabah ezanlarının hoparlörden okunması, 3 camide mahkemenin ara kararından dolayı yasaklanmış olması kabul edilebilir bir karar değildir ve Bağımsız Diyanet Sen olarak verilen kararı kınıyoruz.

Mahkemenin aldığı ara kararla üç camide sabah ezanlarının hoparlörden okunmasının yasaklanmasının kabul edilebilir hiçbir izahı olamaz. Bu yasaklama sesten rahatsız olmaktan dolayı değildir. Bu İslam düşmanlığının bir tezahürüdür. Biz bu tür girişimleri Firavunluğun ve nemrutluğun bir yansıması olarak görmekteyiz. Nasıl ki tarihte firavunlar ve nemrutlar Allah’ın dinine savaş açtılarsa, bugün de firavun ve nemrut zihniyetinde olanlar aynı mücadelelerini sürdürmektedirler.

Günümüzde dünya üzerinde tüm dinlere özgürlük tanınmış, hiç kimsenin dininin gereklerini yerine getirmesinin kısıtlanamayacağı bütün ülkelerin kanunlarında ve uluslararası sözleşmelerde teminat altına alınmıştır. Yıllarca komünizmle yönetilen Rusya’nın Kızıl meydanında büyük bir cami açılmışken, Roma’nın merkezinde otuz dönüm üzerinde bir cami yapılmışken ve bazı bölgelerde hoparlörle ezan okunmasına müsaade edilmişken, bağımsızlığını ecdadımızın canı kanı ve fedakârlığı ile kazanmış olan yavru vatanımız dediğimiz ve Ecdadımız 1974’te “Şu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli” düşüncesiyle, canını vererek ve her karış toprağına kanını akıtarak ezan sesini, dalga dalga semalarında okunmasını sağladığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde böyle bir olayın vuku bulması bizleri ve ülkemizde yaşayan Müslümanları derinden üzmüştür. Birilerinin avukatlığını yapma adına ezanı susturmaya çalışanlar ve ezandan rahatsız olanlar unutmasınlar ki Müslümanlar Ezanın ve İslam’ın savunuculuğunu canı pahasına da olsa, her daim yapacaklardır.

İslamiyet’in ilk devirlerinden günümüze kadar Müslümanları namaza çağırmak için okunan ezan, okunduğu bölgede hem namazın çağrısı olmuş, hem de Müslümanların varlığının göstergesi olmuştur. Müslüman memleketleri Müslüman olmayan memleketlerden ayıran ezan sesi adeta Müslümanlığın alametifarikası haline gelmiştir. Bugüne kadar hiçbir güç susturamadığı gibi, bugünde teknolojinin imkânlarından faydalanarak minarelerimizden geniş mesafelere ulaşan bu hoş sedayı, beş vakit okunduğunda ruhumuzu huzura erdiren bu güzel ezanımızı bundan sonra da hiçbir güç, hiçbir zorba susturamaz.

Hz. Peygamberden rivayetle ezanın okunduğu bölge için rahmet vesilesi olduğu ifade edilen bir hadisi şerifi de zikreden Bağımsız Diyanet Sen Genel Başkanı Faruk Çetin açıklamasına şöyle devam etti:

İki Cihan Güneşi Efendimiz: “Müezzin, sesinin gittiği yer boyunca mağfiret olunur. Yaş ve kuru her şey onun lehinde şehadet eder, cemaatle namaza katılan kimseye yirmibeş kat namaz yazılır ve iki namaz arasındaki (günahları) affedilir.” (Ebu Davud, Salat 31, (515); Nesai, Ezan 14, (2, 13); İbnu Mace, Ezan 5, (724) Hadis No : 2433 Ravi: Ebu Hüreyre) buyurduğu ezanın hangi nedenle olursa olsun sesinin kısılması doğru değildir. Bu tür kararlar bu milleti derinden yaralamakta, inananların gönlünü incitmektedir.

Günümüz Şairlerinden Cemal Oğuz Öcal’ın deyimiyle;
Ne şarkıdır ne de gazel Bir ilahi nidadır o!
Okunuyor, bak ne güzel, Ruhumuza gıdadır o!
Bu ses ile sancak sancak, Dalgalanır imanımız.
Bu ses ile yavrum ancak, Temizlenir vicdanımız.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kuzey Kıbrıs’a bugüne kadar çok önemli yatırımlar yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Asrın Projesi olarak nitelendirilen ve Cumhurbaşkanımızın açılışını yaptığı Türkiye’den KKTC’ye Su Temin Projesi faaliyete geçeli bir ay bile olmamışken, İslam’a yapılan bu saldırı gönlü geniş yurdum insanının fedakârlıklarının karşılığı olmamalı. Bu davranış çok büyük bir vefasızlıktır, nankörlüktür.

Buldukları her fırsatta, bulundukları her ortamda davalarının hak davası olduğunu ifade eden Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın KKTC yetkilileri ile irtibata geçerek bu yasağın kaldırılması için gerekli girişimleri yapacaklarına inanıyor, bekliyoruz.

Tekrar ifade etmeliyim ki; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Mahkemenin ara kararı ile ezanın susturulması İslam âlemini ve inananları derinden üzmüş ve incitmiştir, verilen ara karadan ivedilikle vazgeçilmelidir” dedi