DOLAR

36,0035$% 0.09

EURO

37,2355% 0.13

STERLİN

44,7347£% 0.18

GRAM ALTIN

3.354,82%1,42

ONS

2.904,88%1,56

BİST100

9.890,53%-0,61

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a

AVRUPA’DA NAMAZ…

AVRUPA’DA NAMAZ…
0

BEĞENDİM

Avrupa’daki Müslümanların Namaz Vakti Tartışması: Takvim Birliğinin Neresindeyiz?

Ramazan ve Namaz Vakti Tartışmaları

Ramazan ayı, Müslümanların hayatında derin manevi anlamlar taşıyan bir dönemdir. Ancak bu kutsal ay, Avrupa’da yaşayan Müslümanlar için uzun yıllardır süregelen bir tartışmayı da beraberinde getiriyor: Namaz vakitlerindeki farklılıklar. Özellikle yatsı ve imsak vakitleri arasında farklı takvimler arasında büyük çelişkiler bulunması, ibadetlerini doğru bir şekilde yerine getirmek isteyen pek çok kişiyi zor durumda bırakmaktadır. Bu yazıda, Avrupa’daki takvim farklılıklarının nedenlerini, tarihçesini ve bu konuda yapılan çalışmaları inceleyeceğiz.

Takvimlerdeki Namaz Vakti Farkları

Ramazan ayı boyunca, namaz vakti tartışmaları sadece vakitlerin şaşırılmasından ibaret değildir; bu farklılıklar, ramazan orucu ve teravih namazı gibi ibadetleri de doğrudan etkiler.

Güneşin Batışı ve Akşam Namazı: Akşam namazı vaktinin girişi güneşin batışıyla belirlenir ve aynı zamanda orucun açılması gereken vakti ifade eder.

İmsak ve Sabah Namazı: Sabah namazı vakti, imsaktan hemen sonra başlar. İmsak vakti ise orucun başlama zamanını ifade eder.

Yatsı ve Teravih: Yatsı namazının hemen sonrasında teravih namazı kılınır. Bu da, yatsı vakitlerindeki farklılıkların teravih ibadetine yansımasına neden olmaktadır.

Bazı takvimlerde yatsı ile imsak arasında sadece 3 dakikalık bir fark varken, bazılarında bu süre 3 saate kadar çıkabilmektedir. Bu gibi durumlar, fıkhi çıkmazlara yol açmakta ve bireylerin kafasında soru işaretleri oluşturmaktadır.

Namaz Vakitleriyle İlgili İlk Çalışmalar

Avrupa’da namaz vakitleri üzerine ilk sistematik çalışmaların, merhum Prof. Dr. Muhammed Hamidullah (1908-2002) tarafından yapıldığı bilinmektedir. Hamidullah’ın çalışmaları, Avrupa’da yaşayan Müsülmanların ibadetlerini kolaylaştırmak amacıyla bilimsel bir temele oturtulmuştur.

Hamidullah Hocanın Temel Önerileri

Avrupa’da namaz vakitleri ile ilgili olarak ilk çalışma merhum Prof. Dr. Muhammed Hamidullah tarafından yapılmıştır. 1957 yılında yazdığı (Introduction to Islam) ve Türkçeye de “İslam’a Giriş” adıyla çevrilen kitabında Hamidullah, 45. paralelin kuzeyinde olan bölgelerin yatsı ve sabah namazı vakitlerinin Mekke’deki namaz vakitlerine göre ayarlanabileceğini vurgulamıştı.

Daha sonra 1980 ve 1982 yıllarında Brüksel’de yapılan iki toplantıda yatsı vaktinin güneşin batışından sonra, imsak vaktinin de güneşin doğuşundan önce 1 saat 15 dakika şeklinde dünyanın her tarafında ve her mevsimde uygulanabileceğini dile getiren Hamidullah, aynı toplantıda bu önerisine ilave yaparak bu sürenin 1 saat 30 dakika olarak da tespit edilebileceğini dile getirmiştir.

Hamidullah, bu önerilerini Hindistan’ın Haydarabad kentinde kendisini de yetiştiren İslam âlimleri ile özel olarak görüşmesi sonucu tespit ettiğini bildirmiştir.

Hamidullah’ın bu önerilerinin, özellikle yaz aylarında yatsı namazının gece yarısından sonra kılındığı ve aradan çok az bir süre geçtikten sonra da imsak vaktinin başlatıldığı bir dönemde yapılması yepyeni bir devrim niteliğindeydi.

Hamidullah’ın önerileri büyük oranda kabul gördü ise de, bu toplantılarda önerilen uygulamalar yine de farklı bir şekilde takvimlere geçmeye devam etti. Birkaç takvim ise eski uygulamasına devam etti. Takvimlerin yayıncıları o dönemden beri kendi takvimlerinde çeşitli değişiklikler yaptı.

Burada Hamidullah hocayı rahmetle anarken, yüzyıllar boyu 45. paralelin kuzeyinde yaşayan Müslümanların geleneksel uygulamalarına dokunulmamasını tavsiye etmesi de dikkat çekicidir.

Hamidullah bu ifadesi ile Rusya’daki Müslümanların önemli bir bölümü ile, Polonya, Baltık ülkeleri ve Finlandiya Müslümanlarına işaret etmektedir. Ne var ki, bu tartışmalar artık o bölgelerdeki Müslümanları da etkiler duruma gelmiştir.

Neden Farklı Takvimler Var?

Peki takvimlerdeki ve namaz vakitlerindeki bu farklılıkların sebepleri neler? Bu sebepleri şu şekilde sıralamak mümkün:

1.  Takvimlerdeki farklılıkların temel nedeni, nasların (ayet ve hadislerin) ifade ettiği vakitlerin, saat/dakika ile belirlenmemiş olması, dolayısıyla genel ifade içeren ve “an”ı değil de vakti/süreyi belirleyen ölçülerin olması. (Güneşin batışı ile doğuşu gibi.)

2. Diğer bir neden, fıkhi terminoloji ile astronomik terminolojinin uyumsuzluğu. Buna göre her iki sahada kullanılan aynı terimler, aynı “an”ı ifade etmiyorlar. Meselâ astronomide, sahurun bittiğini ve sabah namazının başladığını bildiren Fecr-i Sâdık gibi bir terim yok. Buna rağmen kimi İslam alimleri astronominin kendi tabir ve ölçülerini şer’î ölçüler olarak kabul edebiliyor.

3. Bir diğer sorun özellikle oruç için sahurda vaktin girme ya da çıkma endişesinden dolayı uzun temkin/ihtiyat vakitlerinin konulmuş olması ve temkin vakitlerinin takvimlerde bulunmasının âdeta farz şeklinde algılanması.

4. 45. paralelin kuzeyinde kalan bölgelerde astronomik ölçümlerin sonuçlarının aşırıya kaçması ve bu durumda takdir yapılıp yapılamayacağının bilinmemesi de farklılıkların nedenleri arasında.

Bu sebepleri biraz daha artırmak mümkün olmakla birlikte, gelinen noktada bir takvim birliğinin oluşması daha uzun süreceğe benziyor.

Bütün bu ihtilaflarda en çok gözden kaçan şey ise, ibadet vakitlerindeki birlikteliğin, Müslümanların cemiyet hayatı üzerindeki etkisi.

Diyelim ki bir iftar vakti, farklı takvimlere uyan bir cemaatle karşılaştınız. Aradaki bir kaç dakika fark için beklemek ile fiilî bir birliktelik sağlansa bile, yatsı/teravih vaktinde veya imsak ve sabah namazı vaktinde bu birlikteliğin mevcut takvimlere göre sağlanması mümkün değil. Yani özellikle yatsı/teravih, sabah/imsak vakitleri arasındaki farklılıkta ciddi uçurumlar ortaya çıkıyor. Aynı dine inanan insanların, aynı dinin aynı ibadetinin vaktini belirlemedeki bu ihtilafı psikolojik bir yılgınlığı da beraberinde getiriyor. Bir cemaat diğer bir cemaate dinî konularda güvenemez, diğerinin yanlış yaptığına inanır hâle gelebiliyor. Bu da güvensizliği, daha doğrusu İslami birliği ve kardeşliği zedeliyor. İftarın ardından bir camiye gidiyorsunuz, bakıyorsunuz ki Müslümanlar namaza başlamış, siz de “öteki” takvime uyan bir Müslüman olarak, vakit olmadığı hâlde o cemaatin namaz kıldığını düşünüyorsunuz. Namaz kılan o Müslümanlar da sizi vakti olmadığı hâlde sabah namazına başlamakla itham ediyor. Bu ortamda İslam ittihadından bahsetmek nasıl mümkün olabilir?

Burada “takvimlerde ittihad mümkün mü sorusu?” gündeme gelmektedir. Şahsî kanaatimiz bunun mümkün olduğu yönündedir. Yeter ki, kendi takvimini dayatmaya değil, ittihad etmeye niyet edilsin. Ama bu gün itibari ile bunun sebepler açısından pek mümkün olmadığı gözükmektedir.

Takvim Birliğinin Önemi

Namaz vakitlerinde bir birlik sağlanması, bireysel ibadetler kadar Müslüman topluluklarının dayanışması ve birliği için de önemlidir. Farklılıkları azaltmak için daha fazla bilimsel araştırma yapılması ve bu araştırmaların sonuçlarının toplum geneline yayılması gerekmektedir.

Takvim birliği; cami cemaatinin ortak vakitlerde buluşmasını, toplu iftarların daha düzenli yapılmasını ve Müslümanların sosyal uyumunu destekleyen önemli bir unsur…


Cemaat Hayatı ve Birlikte İbadet

Birlik sağlandığında, toplu ibadetler daha düzenli şekilde gerçekleşebilir. Örneğin, teravih namazlarına katılım artabilir ve cemaat bilinci güçlenebilir. Bu aynı zamanda genç nesillerin camiye daha çok bağlanmasını sağlar.

Küresel Birlik Mesajı

Takvim birliği, sadece yerel düzeyde değil, küresel çapta Müslümanların bir arada hareket ettiğini göstermek açısından da önemlidir. Bu, İslam dünyasının birlik ve beraberlik mesajını güçlendirecek bir adım olabilir.

Birlik sağlanması uzun bir süreç gerektirse de, bilimsel, fıkhi ve sosyal yaklaşımların bir arada değerlendirilmesi, bu yolda önemli bir aşama kaydedilmesini sağlayacaktır.


Not: bu yazı hazırlanırken,https://perspektif.eu/2018/05/17/avrupadaki-muslumanlarin-namaz-vakti-tartismasi-takvim-birliginin-neresindeyiz/ yararlanılmıştır.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.