35,9976$% 0.22
37,2320€% -0.56
44,6905£% -0.07
3.307,64%0,36
2.860,40%0,15
9.951,65%1,11
Aslında matematik denklemi gibiydi durum. Son maça kalan Fransaya kalma şansımız için iki hatta üç ihtimal vardı. Play-off-Direk bilet almak-Gidememek!
İşte tüm bu ince hesaplardan sonuncusunu çıkarırsak ilk bizim elimizdeydi. Diğeri yani direk gitmek ise Kazakistan’ın deplasmanda Letonya karşısında galip gelmesi gerekiyordu.
Bu seçenek için kendimizi hiç hazırlamadık ama aklımızın ucundaydı. Ancak önce en iyi 3. seçeneğinden önce play-offu garantilemek en akıllıca olanıydı. İşte Fatih Hoca bunu yaptı ve sahaya orta saha ve defansif bir takım kurgusuyla başladı. Forvetler ise kenardaydı.
Sahada olanlar tabi ki gole yakın isimlerdi. Arda daha çok ceza alanı içinde etkiliyken, Oğuzhan ve Selçuk gibi ayaklarda uzaktan şut atabilen futbolcularımızdı.
Maçı kontrollü oynayınca ve tempoyu rakip İzlanda karşısında istediğimiz gibi yükseltmeyince kısır bir maç izledik. Temposu düşük, pozisyonu az olan futbol maçları da zevksiz oluyor haliyle.
Hollanda’nın mağlubiyetle maçı geçirmesi bizi rahatlatırken diğer taraftan Kazakistan’ın maçının berabere gitmesi de rehavete sürükledi. Ta ki Kazakistan’ın attığı gol sahaya yansıncaya kadar!
Kenardan gelen haberle futbolcularımız biraz olsun tempoyu artırdı. Rakip İzlanda hem fizik olarak iyidi hemde teknik anlamda neden ülkemize lider geldiklerini gösterir gibiydi. Ceza alanına giremediğimiz takıma son dakikalarda gol atmakta kolay olmayacaktı elbette.
Her haber olumlu giderken Gökhan Töre’nin rakibine sert müdahelesi ile gördüğü kırmızı kart ile bari maçı berabere bitirsek düşüncesine girmiştik. Ancak futbolun cilvesi olan gol son dakikalarda duran toptan geldi.
Serbest atışta topun başına usta ayak Selçuk İnan geldi ve o da müthiş vuruşla topu ağalara gönderdi. Böylelikle galibiyet golünü atarak kabus gibi başladığımız bir eleme grubunu büyük bir sürprizle bitirmeyi başardık.
Milli Takım, Fransa’ya direk gitmeyi başardı. Play-off stresini yaşamaya gerek kalmadı. En önemlisi de son iki maçta grubun ilk ikisini dize getirmenin de ayrı bir mutluluğunu yaşadık. Çünkü onlardan iyi bir takıma sahiptik ama ilk maçlarda gerekli motivasyonu sağlayamayınca işimizi zora sokmuştuk.
Tüm bunlarında da telafini yaptı Milli Takım. İlk ikiden rahat gidebilecekken yine hüsrana uğrayacağımız grup maçlarını Hollanda gibi bir Dünya devini de geride bıraktık.
Öyle veya böyle belki kimileri burun kıvırabilir ama unutulmamalı ki futbol sonuç odaklı bir oyundur. Sonuçta hedefe varılmışsa sıralamanın önemi yoktur. Bundan sonra ki hedef Avrupa Şampiyonasında en iyini yapmak olacaktır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.