DOLAR

38,5032$% 0.04

EURO

43,9694% 0.04

STERLİN

51,5413£% -0.33

GRAM ALTIN

4.096,33%-0,21

ONS

3.306,83%-0,30

BİST100

9.224,84%-0,88

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI BULUTLU 12°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a
Zafer AYDIN

Zafer AYDIN

22 June 2016 Wednesday

Milli Takıma Çek Morali!

0

BEĞENDİM

Eleme grup maçlarında da rakibimiz olan Çek takımını yenmememiz için bir neden yoktu. Ama şartlar eşit değildi. Onlar bize göre daha disiplinliydiler. Yetenekleri bize göre azdı ama grubumuzda lider olarak şampiyonaya gelmişlerdi.

Diğer taraftan takım içinde yaşananların basına yansıması sonrası gerçekten yüreğimiz sızladı. Paranın değil! Umudun, tutkunun, inancın ve milli şuurun öne çıkmasını isterdik.

Kötü oynanan Hırvatistan ve İspanya maçı sonrasında bu maçta birçoğumuzun umudu yoktu. Ancak futbolun güzelliği de burada devreye giriyor. Her zaman bir geri dönüş imkanınız var.

Bir Arda’nız bir Burak’ınız varsa henüz ümidinizi koruyorsunuz. Tabi ki genç Emre Mor’u da unutmamak gerekiyor.

İşte bu üçlünün geliştirdiği atak ile golü erkenden bulduk. Öne geçmenin verdiği moral ile daha dikkatli ve daha mücadeleci oynamaya başladık. Özgüvenimiz geri geldi ve sahada kalmanın görüntülerini yaşadık maç boyunca.

Ancak rakip belli zamanlar organizeli belli zamanlarda şuursuzca maç boyunca bizi rahatsız etmeyi başardı. Bu anlarda kalede Volkan devreye girdi ve birçok kritik kurtarış yaptı.

Maçın kırılma anı ise ülkemizde uzun yıllardır top koşturan tanıdık isim Sivok’tan geldi. Onun kafa vuruşunun direkten dönmesi bizim adımıza şans anıydı.

Yine kalemizde tehlikeli oldular. Özellikle uzaktan şutları ve kenardan yaptıkları ortalarla gole yaklaştılar.

Bizim kontra ataklarımız da yaptığımız final pasları daha etkili olsaydı farkı çok daha fazla açabilirdik. Elbette tek farklı galibiyet yetmiyordu. Bunun içinde hem defans güvenliğini sağlayıp gol yememek hemde mutlaka ikinci golü bulamamız gerekiyordu.

Bu durumda topu ileriye taşımamız ve mutlaka gol bulamamız bir üst tura geçmek için önemli olacaktı. İkinci yarıda yine tartışılan bir başka isim Ozan ile golü bulduk.

Farkı ikiye çıkardık ancak rakipte boş durmuyordu. Şuursuz geldikleri için daha telaşlı olan taraftı Çek’ler. Böyle olunca skoru korumakta bizim için kolay oldu.

Oyunda göz kamaştıran isim Burak oldu. Genç Emre yetenekli ama oyunu daha iyi okumalı. Hızını ve yaptığı koşuları daha çok takıma katkı için olmalı. Eğer bir iki pozisyonda tercihini şut yerine pastan yana kullanmış olsaydı skoru daha da artırabilirdik.

Öncelikle sıfır çekmediğimiz için mutluyuz. Düşünsenize 1-0 yenildiğimizi! Tam bir kaos! Gol yok puan yok! Bu şoku atlatmamız uzun sürecekti. Şükür ki galip galip gelmesini bildi futbolcularımız ve kendilerini büyük bir ayıptan kurtarmış oldular.

Elbette bu galibiyet kendi başına yetmiyor. Arnavutluk takımını geride bıraktık. Şimdi oynanacak diğer maçlarda ki skorlara kilitlendik. Kalan maçları incelediğimizde bir üst tur uzak değil.

Bundan sonrasını kestirmek güç. Çünkü ben yine Milli Takım’ın bu galibiyete rağmen hayal kırıklığını koruyanlardanım. Yani daha ileriye gitmemiz için Arda’nın, Oğuzhan’ın, Ozan’ın oyunda daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Hakan Çalhanoğlu da yine umut bağladığımız isimlerin başında geliyor ama bir Gökhan Töre bu takımda niye yok halen anlamış değilim.

Çek maçında ki gibi şanslı olmayız. Direkten dönen top, kalecinin kurtardığı şutlar! Bunlar ekstradır bir maç için. Bunun için oyun anlayışını daha sistematik hale getirmemiz gerekir. Coşkuyla, kuru mücadele ile bir yere kadar gidersiniz.

Herşeye rağmen dilerim bir üst tura geçeriz. Gerisi Allah Kerim!

Devamını Oku

Şampiyon Beşiktaş!

0

BEĞENDİM

Geçen hafta Aslantepe de oynanan Galatasaray maçından sonra şampiyonluğa bir adım kaldığını yazmıştım. Çünkü önemli bir maçı kazanmasını bilmişti. Yine Fenerbahçe’nin Başakşehir maçında puan kaybetme durumunun olabileceğini belirtmiştim.

İşte o ihtimal gerçek oldu ve Osmanlıspor maçı Beşiktaş için şampiyonluğu garantileme maçı haline geldii. Ayağına gelen bu fırsatı elbette ki elinden kaçırması çok zayıf bir ihtimaldi.

Aynı saatte iki maçı başlatılmasına dahi çokta gerek yoktu bana kalırsa. Kupanın stat da olduğu bir maçı eliden kaçırması ancak küçük ihtimallere kalabilirdi.

Şenol Güneş ilk defa resmi olarak Şampiyonluk yaşamış oldu. Statlarından uzun süre uzak kalmalarına rağmen bunu başardılar. Birçok maçlarını neredeyse deplasmanda oynadılar. Bu şampiyonluk bu açıdan da ayrıca bir önemi olacak ve daha çok hatırlanacaktır.

Şenol Güneş’in, pozitif oyun anlayışı, futbolcularına karşı inanılmaz yetiştirme özelliği takıma ayrı bir özellik kazandırdı. Uzun yıllar aradan sonra bir kez daha şampiyonluk yaşamış oldu Beşiktaş.

Maça aslında durgun başladı. Çünkü rakip Osmanlıspor ilginç özellikleri olan ve kontra atak futbolunu hızlı oyuncalarıyla birlikte iyi yapabilen bir ekip. Bunun için tedirgin başlamaları normaldi. Çünkü daha daha geçen hafta Bursaspor karşısında 3-0 dan gelip maçı 3-3 bitirmeyi başarmışlardı.

Bunun için Beşiktaş’ın daha ofansif ve daha çok topa sahip olması gerekiyordu. Bunu yaptığı dakikalarda oyun üstünlüğünü de sağladı. Kazanılan korner sonrasında Marcelo ile bulduğu kafa golüyle birlikte öne geçti.

Gol sonrasında da üst üste ataklarını sıklaştırdı. Bunun semeresini de almayı başardı. Oğuzhan’ın korner sonrası şutunda dönen topu önünde bulan Marcelo, Beşiktaş’ı 2 farklı üstünlüğe taşımayı başardı.

Marcelo böylesi kritik bir maça hem damgasını vurmuş hemde takımda ki ilk gollerini atmış oldu. İki golden sonrada ataklarını sıklaştıran taraf oldu Beşiktaş. Durmamalıydı çünkü rakip durduğunuz anda ceza kesebilecek bir ekipti.

Önce Sosa’nın topu direkten döndü, sonrada günün en başarılı ve iştiyaklı adamı Q7 sahne aldı. Artistik bir vuruşla kalesinden çıkmış olan Ahmet’in üzerinden topu aşırttı ama top üst direkten auta gitti.

Osmanlıspor ise Rusescu ile mutlak golden oluyordu. Daha doğrusu Tolga başarılı bir hamle golü önledi. Farkı 1’e indirme şansını yakalamıştı ama böylesi müsait poziyonu iyi değerlendirememiş oldular.

İkinci yarıya da fırtına gibi başlayan bir Beşiktaş vardı. Q7’nin harika hamleleriyle Gomez’e asisti ve onunda güzel vuruşuyla fark 3’e çıkmış oldu. Oyunun kontrolünü tamamen ele alan takım Beşiktaş oldu.

Fark üçe çıkınca oyunu tamamen kontrolünde tutan Beşiktaş, maçın son bölümden biraz bocaladı. Bu anlarda kaleci Tolga iki uzaktan şutu kornere çevirmesini bildi. Kenarda Şenol Güneş dahi oldukça sinirlendi bu verilen pozisyonlara.

Sonrasında da Webo ile golü buldu Osmanlıspor. Ancak daha sonrasında da yine kontrolü eline alan Beşiktaş maçı da bu şekilde tamamladı ve kendi saha ve seyircisi önünde şampiyonluğunu ilan etmiş oldu.

Gün içinde olağan kongreside vardı Beşiktaş’ın. Fikret Orman tek listeyle yine Başkan seçildi.

Artık ligde şampiyon belli oldu. Fenerbahçe ligde favori başladı. Aslında liste anlamında da oldukça iddialıydı. Kaliteli futbolcularından oluşan bir topluluğu vardı. Lakin bunu kimi zaman iyi kullanamadı Fenerbahçe.

Beşiktaş, hak ettiği bir şampiyonluğu elde etti. Hem oyun anlamında hemde mücadele anlamında. Bunu kimse gölgelememeli ve bir yere çekmemeli. Alnının teriyle bu şampiyonluğu kazandı.

Şenol Hoca’nın şampiyon olmasını hemşehrileri de çok istedi. Hangi Trabzonlu ile konuşsam bu isteklerini yineliyorlardı. Kendileri için belki çok iyi geçmeyen bir sezonda Şenol Hoca ve Tolga ile mutlu olacaklardı.

Neden olmasın ki daha evvel iki kez kıl payı kaçırdıkları şampiyonluk vardı Şenol Hoca ile. Şenol Hoca ilk kez şampiyon oldu böylelikle Süper Ligde. Bunu daha evvel hak etmişti ama nasip Beşiktaş ile oldu.

Bende hem Beşiktaş’ı hemde Şenol Güneş’i canı gönülden kutluyorum.

Devamını Oku

Beşiktaş Aslantepe’de Şampi..!

0

BEĞENDİM

Bir tarafta ligin lideri ve şampiyonlukta büyük bir avantajı olan ama bu maçıda alması gereken Beşiktaş. Diğer tarafta ligde prestij arayan ve tüm sataşmalara kulaklarını tıkayan Galatasaray.

55 bin kişilik stadın yarısı ancak dolması derbiyi olan ilginin azlığını gözler önüne seriyordu. Galatasaray, ligdeki sıralamasıyla herkesi şaşırtmış olsada gerçekler ne yazık ki acıydı ve sıralamada ki yerlerini taraftarlarının ne denli yadırgadığının da göstergesiydi.

Hatta Türkiye Kupasında final oynayacak olması dahi taraftarını memnun etmemiş gibiydi. Nasıl olsun ki geçen yılı 3 kupa ile bitirmiş bir takımın bu yıl ligde orta sıralarda olmasına taraftar tepkiliydi. Diğer taraftan yönetimin etkisininde büyük olduğunu düşünüyor taraftarlar.

Maça her iki takımda hızlı başladı. Galatasaray kolay lokma olmayacağını gösterircesine pozisyon ile başladı maça. İlk dakikalarda Sosa ile müsait pozisyonda golü kaçıran Beşiktaş’a, Yasin’den cevap gecikmedi.

Orta alanda büyük bir mücadele vardı ilk yarı boyunca. Her iki takımda gol yememek için geriyi sağlam tuttu. Bunun neticesinde aslında Beşiktaş, daha çok ofansif görünmesine ve gole yakın oynamasına rağmen istediği golü bulamadı.

Maçın başında stresli başlayan oyuncuların zaman zaman gerginlikleride dikkatlerden kaçmadı. Özellikle Tosic ve Emre gerginliği, sonrasında Tosic-Sabri gerginliğine döndü. Her iki oyuncu da boğaz boğaza girmesine rağmen araya girenler tarafından ayrıldı.

İlk yarıda Sabri’nin bir forvet gibi sürekli kaleye yakın görünmesi ve gole yakın oynamasıda ayrıca dikkatleri çekti. Hatta gole yaklaştığı anlar oldu ama gol atmaya muvaffak olamadı.

Beşiktaş, özellikle sakin oynamasıyla kale arkasına attığı toplarla Gomez ve Sosa ile gole yaklaştı. Bu anlarda son vuruşları kötü olunca öne geçme şanslarını değerlendiremedi. Galatasaray ise Podolski ile uzaktan gole yaklaştığı pozisyonda Tolga topu kornere çeldi.

İkinci yarıya iki takımda fırtına gibi başladı. İlk pozisyonda Galatasaray Sneijder gole yaklaştı. Onun aşırtması az farkla auta çıktı. Hemen sonrasında Sosa mutlak golü değerlendiremedi.

Beşiktaş bu dakikalarda vitesi artırdı. En iyi yaptığı iş olan son bölgede topu iyi kullanmaya başladı. Üst üste bulduğu pozisyonlarla gole yakın olan taraf oldu. Bu anlarda Galatasaray kaptığı toplarla birlikte kontra ataktan gol bulmaya çalıştı.

Dakikalar ilerledikçe Beşiktaş, daha da tempoyu artırdı. Orta alanlarda bu aralar rahat geçildi. Sosa mutlak golü değerlendiremedi. Kale önünden topu auta attı. Müsait pozisyondaydı oysa ama duran topların ustası bu topu gole çevirmekte başarılı olamadı. Kısacası zor olanı başardı.

Beşiktaş yoğun baskısını artırdı. Atiba ile yine Sosa ile gole yaklaştı anlar oldu. Tosic uzaktan şunu Muslera kornere çeldi. Buna rağmen istediği golü bulamayan Beşiktaş da Şenol Hoca hamlesini yaptı ve Gökhan ve Cenk’i oyuna aldı.

Oyunun bir anlamda şeklide değişmiş oldu. Emre ile gole yaklaşan Galatasaray bundan birkaç dakika sonra kalesinde de golü gördü.

Beşiktaş’ın, geliştirdiği organize atak sonrası Gomez ile golü buldu. Bu atağın gelişmesinde Oğuzhan’ın enfes pasını Cenk iyi değerlendirdi ve boştaki Gomez’e ‘alda at’ diyerek golde büyük katkıları oldu.

Gol esnasında bir taraftarın sahaya girmeside gerçekten enterasan bir durum oluşturdu. Beşiktaş, attığı bu golü iyi değerlendirdi ve kalesinde pozisyon dahi vermeden büyük bir başarıya imza atmış oldu.

Şenol Hoca, sahaya mavi takım elbise ve borda kravat ile çıkarak ayrıca dikkatimizi çekti. Oyuna yaptığı hamle ile ne denli büyük bir hoca olduğunu göstermiş oldu. Cenk ve Gökhan hamlesi yerini bulmuş oldu.

Hatırlayanlar olabilir ilk yazımda Beşiktaş’ın en büyük transferi Şenol Güneş olduğunu yazmıştım. Bu fikrimi hiçte abartılı olmadığı gelinen bu noktada görülmüş oldu.

Beşiktaş bu galibiyet ile bence büyük bir avantaj sağlamış oldu. Önceki yazılarda belirttiğim gibi Beşiktaş, bu derbiyi ve Osmanlı’yı aşması zor maçlarıydı. İlkini aştı. Bundan sonrası artık iplerin kendi ellerinde olduğu bu durumu iyi değerlendireceklerdir.

Oyunun genelini Beşiktaş, daha iyi oynadı. Daha ofansif görüntüsü vardı. Bulduğu pozisyonları cömertte harcamamış olsaydı farkı artırabilirdi. Ancak herşeye rağmen tek farkla da olsa galip gelmesi şampiyonluk anlamında önemliydi.

Artık gözler Başakşehir-Fenerbahçe maçına çevrildi. Bu maç sonrası zannediyorum Fenerbahçeli futbolcuların morali bir hayli bozulmuştur. Bunun maça yansımasını hep beraber göreceğiz.

Futbol bu ama Osmanlıspor maçıyla Beşiktaş belkide şampiyonluğu kutlayabilir. Bekleyip göreceğiz.

Devamını Oku

Beşiktaş Evinde Mutlu!

0

BEĞENDİM

Ligde kalma mücadelesi veren Kayserispor karşısında şampiyonluğa oynayan ev sahibi takım Beşiktaş elbette ki favori olarak sahaya çıktı.

Tıklım tıklım stadı dolduran taraftarları önünde herhangi bir sürprize geçit vermek istemiyordu Beşiktaş. Nitekim geçen hafta alabileceği maçı son dakikada beraberlikle zor bitirmişti.

Fenerbahçe’nin olaylı maç sonrası Trabzonspor’u yenmesiyle aradaki puan farkını 3’e indirmişti. Artık kalan 3 maça bakacak Beşiktaş. Kayserispor ise düşme hattında ki 6 puanlık fark, Eskişehirspor’un sahasında Trabzonspor’u yenmeyi başarmasıyla puan farkı 3’e inmiş oldu.

Beşiktaş ligde ki toplam 1903.maçıydı Kayserispor maçı. Maça da hızlı ve istekli başladı ev sahibi takım. Q7’nin çalışkanlığı göz kamaştırdığı bir maç oldu. İlk dakikadan itibaren golü bulmak için rakip alana oyunu yığdılar.

Beşiktaş, bu esnada geri alanda boşluklar verebileceği sinyalinide verdi aslında. Bunun ilk göstergesini Kayserisporlu oyuncular değerlendiremedi. Görüntüleri şuydu maç boyunca, “Arı yapmayan bal!”

Bir Rodallega gibi oyuncuları yok. Bunun sorununu da yaşadılar ve sahada boşuna koşular yapıyor görüntüleri vardı. Nitekim böyle olunca güçlü rakiplerine karşıda boyun eğmekten başka çareleri kalmadı.

Zaten Beşiktaş sağlı sollu atakları sıklaştırınca Q7’nin atağı başlatması ve Sosa’nın harika ortasına Gomez vuruşuyla öne geçen taraf oldu Beşiktaş.

Golden sonra oyuna tüm yönüyle ağırlığını koyan taraftı ev sahibi. Tek kale maç görüntüsünde yazacak çok bir şey kalmıyor. Tam saha pres ile birlikte güzel organize ataklara dur diyebilen bir defans olmayınca kaleci Ali Ahamada daha ne yapsın?

Gomez’in harika asistiyle Oğuzhan’ın şık vuruşuyla fak 2’ye çıkıyor ve Beşiktaş artık daha fazla rahatlıyordu. Bu gol maça bir hayli stresli ve her pozisyonda tepkili başlayan Zeki’yi de sakinleştiriyordu.

Oyunun tüm yönüyle hakimi olan Beşiktaş, kontra yesede bunu hızlıca savuşturmayı başarıyordu. Sürekli kanat değiştiren Q7 ve Olcay, rakibini daha rahat çözmelerine yaradı. Bunun verimini de almayı başardı.

Olcay’ın uzun pasıyla buluşan Quarasma harika hareketlerle kaleye yöneldi ve attığı golle başarısını taçlandırmış oldu. Farkın 3’e çıkmasıyla Kayserispor için 1 puan dahi hayal oldu. Zaten zor bir maçtı ama oyuncu tercihleride bunda etki ettiğini düşünenlerdenim.

Hakan Kutlu, genç, dinamik, koşan bir takım ile yola devam etmek istemiş olacak ki Mabiala, Biseswar ve takımın golcüsü Derley yedekte başladı. Bu tercihler kendisinin bu maçta da çok umutlu olmadığını göstermiş oldu.

İkinci yarıda da tam saha pres ve tamamen oyun üstünlüğü Beşiktaş takımındaydı. Bir tek Derley’in müsait pozisyonda topu auta atması dışında rakip alanda görülmedi Kayserispor.

Beşiktaş, Gomez ile penaltıdan yararlanamadı. Enterasandır böylesine bir golcü bu sezon 3.penaltıyı kaçırmış oldu. Vuruş öncesi stresli olduğunu da yazmadan geçemeyiz.

Oyuna sonradan girmesiyle birlikte Beşiktaş’ın 4.golüne imza atan Cenk skoru tayin ediyordu. Bu arada kaleci Ali Ahamada’nın bu yarıda da farkın açılmasını önlediğini belirtmek gerekir.

Kayserispor, önümüzdeki maçlarda alacağı puan veya puanlar ligdeki durumunu belirleyecek. Ancak kalan 3 maçına baktığımızda Akhisar, Sivas ve Galatasaray maçları hiçte kolay olmayacak onlar için.

Haftaya oynanacak Gaziantepspor-Eskişehirspor maçı her üç takım açısından son derece önemli ve kilit bir maç. Bu 3 ihtimalli maç ne olur kestirmek güç. Ancak Sergen ile ligde kalmak isteyecek olan Gaziantepspor’un da işinin kolay olmadığı bir gerçek.

Şampiyonluk yolunda 3 puanlık avantajını koruyan ve kalan 3 haftaya da bu umutla giren Beşiktaş’ı zorlu rakipler bekliyor. Ensesinde ki Fenerbahçe’nin tekrardan umutlanmış olması kendilerini bir hayli rahatsız ediyordur.

Nitekim ikili averaj üstünlüğü de Fenerbahçe de olduğunu düşünürsek ortaya bir anda istemedikleri bir durumu görmelerine neden olabilir. Bunun için öncelikle Galatasaray engelini kayıpsız geçmeleri gerekiyor. Diğer taraftanda Fenerbahçe’nin puan kaybını bekleyecekler.

Haftalar daraldı. Aşağıda ve yukarıda biraz olsun heyecan devam ediyor. Mersin İY. İlk düşen takım oldu Süper Ligden. Diğer taraftan Adanaspor da PTT 1. Liginden gelen ilk takım oldu. Mersin İY’na geçmiş olsun derken Adanaspor’u da tebrik ediyorum.

Devamını Oku

Beşiktaş 3 Rodallega 3!

0

BEĞENDİM

Şampiyonluk için 5 puanlık avantajını devam ettirmek için gittiği Akhisar deplasmanında belkide korktuğu başına geldi Beşiktaş’ın. Akhisar ise ligde artık prestij maçlarını oynayan rahat takımlardan.

Rahat ama etkili ve ters bir takım büyükler için. Özellikle kendini bu maçlarda test eden futbolcular için iyi bir seçim oluyor. Bunun göstergesiydi aslında bu maçta.

Şampiyonluğa oynayan bir ekibin özellikle defansta daha dikkatli olması gerekiyor. Helede rakip takımda golcü ve fizik gücü iyi olan oyuncular varsa. Belki de ilk golü atmaları ve rakibin rahat tavırları yanılttı Beşiktaşlı futbolcuları.

Deplasmanda olmalarına rağmen taraftar üstünlüğünüde arkasına alan Beşiktaş rakip alana oyunu yığmayı başardı. İleride Rodallega’yı bırakıp tek forvet ile oynayan Akhisar, gol pozisyonuna girmekten dahi erinen bir görüntüsü vardı.

Beşiktaş çok geçmeden Gomez ile golü buldu. Golde İsmail’in hakkını vermek gerekir. Tolga’dan topu kapıp Oğuzhan’a verdikten sonra tekrar alıp hızla ceza alanına girdikten sonra verdiği pasla Gomez takımını öne geçirdi.

Golden sonra da görüntü Beşiktaş lehineydi. Hani Akhisar gol atar diyen olursa herhalde onunla dalga geçilirdi. Orta alanda rakibe basan, pres yapan, topun geneline hakim olan ve tempoyu istediği gibi ayarlayan bir Beşiktaş vardı sahada.

İşte böyle durumlarda farkı artırmak ve muhtemel bir kaza golüne engel olup rakibi uyandırmamak gerekiyordu. Beşiktaş, rakibe oyununu kabul ettirdiği zamanlarda bunu yapamadı. Q7’nin ortasında arka direkte ki Atiba’ya gelmeden önce Orhan topu kornere çelmemiş olsa belki başka bir yazı yazacaktık.

İlk yarının sonlarında kullanılan serbest atış sonrası, Beşiktaş defansının bir türlü uzaklaştıramadığı top, Merter’in kafa vuruşu ile Alexis’in açık olan kollarına çarpıyor ve Cüneyt Hoca penaltıyı veriyordu.

Topun başında geceye damga vuran Rodallega ilk vuruşunda Tolga başarılı olsada dönen topu ağlara göndermeyi başarıyor ve ilk yarının sonunda takımının beraberliğini yakalanmasını sağlıyordu.

İkinci yarı bambaşka bir Akhisar ve Beşiktaş vardı. İlk yarının aksine daha çok tempoyu artıran Beşiktaş ve kontrayı daha iyi yapan Akhisar vardı. İkinci yarının hemen başında Sosa’nın vuruşunu kaleci çevirmesine rağmen Olcay tamamladı ve takımını tekrar öne geçirmeyi başardı.

Ancak Akhisar maçı bırakmaya niyetli değildi ve onlara yardım eden bir Beşiktaş vardı sahada. Bu sefer Oğuzhan’dan, Custodio topu kapıyor ve pasını Samir’e veriyor, onun asisti ile Rodallega yine takımının beraberlik golüne imzayı atıyordu.

Artık tüm hatlarıyla Beşiktaş rakip alana topu yığmaya başladı. Kale önünü bir hayli kalabalık defansla koruyan Akhisar kontra ataklardan gol aramaya devam etti. Şenol Hoca da Q7 yerine Gökhan’ı, Serdar yerine de Cenk’i oyuna alarak takıma taze kan olarak sürdü.

Tüm hatlarıyla Beşiktaş artık rakip alana topu yığmışken gelen pres üzerine İsmail, uzun bir geri pas düşündü onun yavaş giden topa Alexis ve Tolga berber giderken bir isim daha vardı onları rahatsız eden Rodallega! İşte onun presi sonuç verdi ve top bir anda önünde kaldı ve boş kaleye topu göndermekte zorlanmadı ve Akhisar’ı öne geçirdi.

Serdar Kurtuluş’un göz yaşları herşeyi özetliyordu aslında! Bu senede mi son maçlar kabusuyla şampiyonluk gidecekti. Herşey tam güzel güzel giderken kazanılabilecek bir maçta yenik duruma düşmek şampiyonluğa giden takım için dramatiktir.

Bu pozisyonda Alexis ve Tolga kadar bence orta alana yakın bir yerden böylesi uzun pas atan günün başarılı ismi İsmail de hatalıydı.

Artık can havliyle doldur boşaltlar başlıyor haliyle. Sinirleri gergin taraftarlar Akhisar kalecisi Fatih’in sırtına sert bir cisim atarak Beşiktaş’a yakışmayan bir taraftarlık sergiliyorlar.

Maçın son dakikalarına girilirken gecenin en suskun ve maçta çokta fazla görülmeyen Oğuzhan sahne alıyor ve onun ortasını Gomez asiste çeviriyor ve Cenk beraberliği getiren golü atıyordu.

Maç 3-3 bitti. Beşiktaş için geçen hafta bu deplasmanın zor olacağını belirtmiştim. Bunu yazarken öyle rastlantı olsun diye değil, tamamen Akhisar’ın gerçekten ligin en hangi sonucu alacağı belli olmayan takımlardan olacağı içindi.

Belki giden 3 puana yanarken 1 puanda kazanç olabilir. Ancak geride kalan haftalarda ikili averaj sıkıntısını da hatırlatırsak, kaybının artık tahammül edilemez durumlara geldiğini hatırlatmak isterim.

Beşiktaş, artık pür dikkat Trabzonspor-Fenerbahçe maçını izleyecek. Oradan en azından puan farkının korunması adına beraberlik bekleyecek. Belki eski takım arkadaşı Tolga ve Şenol Hoca için puan alır diye düşünülse de eğer Fenerbahçe gerçek oyununu sahaya yansıtırsa maçı kazanmaları hiçte zor değil.

Artık kısalan ligde şampiyonluğun son haftalar kalması da özellike heyecan dozunun düşmemesi bakımından önemli. Beşiktaş bu stresi kaldırabilirse şampiyon olur yoksa son maçlarda bırakırsa yazık olur.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.