ASRIMIZIN EN SİNSİ ARKADAŞI OLAN SOSYAL MEDYA

ASRIMIZIN EN SİNSİ ARKADAŞI OLAN SOSYAL MEDYA

Bu asırda bütün bunlalımların, yoldan çıkmaların, doyumsuzluğun sebebi sosyal medyadır.

Neden mi? Çünkü sosyal medya yüzünden insan çevresine bakmayı unutuyor, çevresi ile vakit geçirmeyi ihmal ediyor. Evde herkes ayrı bir köşede birbirleriyle iki kelam bile edemez hale gelebiliyor. Bunun tek sebebi ellerimizdeki telefonlardan başka bir şey değildir. Sağlığı için düzenli yürüyüşler yapamıyor ama telefonla geçirdiği vakti günde birkaç saatin altına düşürmüyor. İyi dost ve arkadaşlarını, akrabalarını bırakıyor; asrın en büyük hastalığı olan sosyal medya ile günde satlerce vakit geçirme hastalığına maruz kalıyor.. Maalesef bu hastalığa genç, yaşlı, çocuk olarak hepimiz bağımlı hale gelmişiz. Bu durumun maddi olarak bir kazancı var mı? Hayır, elimizde kalan koca bir sıfırdan başka bir şey değil. Manevi olarak insanı ümitsizliğe, yanlızlığa, gelecek endişesine, korkuya, paniğe ve ruhsal baskıya maruz bırakıyor. Yanlızlığa itiyor. Devamında bohemliğe, günah işleme potansiyelini artırıyor. İşte onun için bu alana nefsi emmareyi besleyecek her şey yerleştirilmiştir. Bu felaket hem bize hem çocuklarımıza oyun vasıtası ile musallat edilmiştir. Çocukların gençlerin, manevi ölümüne buradan yavaş yavaş sebep oluyorlar. Çok çeşitli, alternatifli sosyal medya ile ceplerimize kadar indiler. “Buna da bak, şuna da bak senin de bir zaman geçirme hakkın var. Gayri meşru bir şeyin yok hem..” fetvalarıyla bunu başarmaktadır nefsi emmaremiz.

 

Sağlıklı baktığımızda bunlar şeytanın ve nefsin sinsi zehirli oklarında ve planlarından başka bir şey değildir. Bunlar gibi haram ve helal yollar Hz. Adem’den beri insanlığın yolunda serilidir. Sebebi de kazanma ve kaybetme sınavıdır. Doğru bakışla baktığımızda bunu görebileceğiz. Yani her insan için ergenlik çağından ölüm anına kadar açılmış bir sınavdır..Bu sınav ölüm anıyla son buluyor. Her asırda farklı versiyonları sergilenmektedir. Her geçtiğimiz yolun ūzerinde şeytan ve taraftarları oturmaktadırlar. Bunu bize Allah söylüyor, “dikkatli olun” diyor. Işte her insanın imtihanı budur. Şeytan ve avanelerinin görevleri insanoğlunu sırat-ı müstakim yolundan saptırmaktır. Hiç nefes vermeden gece gündüz her an fırsat kollamaktadırlar. İnsanoğlunun bundan korunmasının en büyük reçetesi namazdır, duadır ve manevi kaynaklarımızdan başta Kurân, hadis-i şerif ve diğer manevi tefsirlerimizdir. Elimizde başka hiç bir panzehirimiz yoktur. Bunlardan beslendiğimiz sürece bu tehlikeleri bertaraf edebilme imkanımız oluşur yoksa diğer uğraşlarımızın hepsi nafiledir. Başka hevesler, başka hayaller, başka duygular, başka tutkular bizleri yollarda kalakala yanlız bırakırlar..Ölüm anında “bizden bu kadar” deyip “kalın yek başınıza” diyerek, bizi unuturlar.. Başka partnerlerini aramaya,kovalamaya başlarlar. İşte o sinsi arkadaşlar bu asırda sosyal medyada taht kurmuşlar. Işıltılı görüntülerle herkesi cezbediyorlar.

 

Allah bizi,neslimizi, insanlığı bu sefahat, şehevât ve felâketten muhafaza etsin..Zamanımızı yiyen ölüm makinesinden korusun inşallah diyelim.

 

Selam ve dua

Abdurrahman koyuncu( abdurrahmankoyuncu@bedirhaber.com )

YORUM ALANI

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.