Bedir Haber

Anahatlarıyla Erken Dönem İslam Toplumunda Eğitim-Öğretim

Anahatlarıyla Erken Dönem İslam Toplumunda Eğitim-Öğretim
Alperen GÜVEN( alperen.guven@bedirhaber.com )
828 views
14 Kasım 2015 - 16:00

Eğitiminin tarihsel gelişimine baktığımız zaman geçmişten günümüze kadar süregelen bir süreç olduğunu ifade edebiliriz. Nihayetinde dinin kaynağı nedir sorusunu şu şekilde değerlendirebiliriz Dinin kaynağı Allah’tır; çünkü Kuran-ı Kerim esas olarak bize eğitimden bahseder ; eğitim üzerinde durur. Bunun en bariz göstergelerinden bir tanesi Kuran-ı Kerim’de ilk olarak gelen emrin oku olması ve okumak ekseninde hayatı tamamen bir eğitim süreci içerisinde geçirerek davranışsal düzeyde bir değişikliğe ulaşma çabasıdır şekilde ifade edebiliriz. Buradan da anlaşılacağı üzere Allah (cc) sadece peygamberine bir vazife olarak emretmemiş aynı zamanda kullarına bu doğrultuda hareket etmelerini iyiliği emreden kötülükten nehyeden bir topluluk olmalarını salık vermiştir. Tabii buradaki amaç insanların kendilerini iyi bir şekilde eğiterek, iyi ve doğruyu öğrenmeleri ve iyi ve doğruyu öğrendikten sonra da öğrendikleri bu iyi ve doğruyu diğer insanlarla paylaşarak iyi insan olma ekseninde hareket etmelerini kapsadığını ifade edebiliriz. Burada dikkat çeken ifadelerden bir tanesi Tövbe Suresi 122. ayetde Allah (cc) “İnananlar toptan savaşa çıkmamalıdır her topluluktan bir taifenin dini iyi öğrenmek ve milletlerini geri döndüklerinde uyarmak üzere geri kalmaları gerekli olmaz mı? Ki böylece belki yanlış hareketlerden çekinirler. ” şeklinde bizi uyardığı ayeti kelimedir. Şimdi Çanakkale Savaşı’na baktığımız zaman esas itibariyle tarihimizde Çanakkale savaşının bir zafer olduğu ifade edilir, ama derinlemesine bir incelemede bulunduğumuz zaman Çanakkale Zaferinin bizim üzerimizde ciddi yıkımları olduğunu söyleyebiliriz. Ki bu yıkımlardan en bariz olanı netice itibariyle bütün eğitilmiş insanlarımızın gerek doktor gerek avukat gerekse de eğitimci farklı meslek gruplarından insanların Çanakkale Savaşı’nda şehit olmaları üzerine toplumu doğru yönlendirecek,toplumu iyi bir noktaya getirebilecek insanların toplumda olmamasının sıkıntısını yüz yıllık süreç içersinde ülkemiz acı bir şekilde tecrübe etmiştir. Tabii burada insanı diğer varlıklardan üstün kılan şey nedir diye baktığımız zaman işte bu davranışsal eğitim süreci ve bunun sonucunda ulaştığı noktadır diyebiliriz.
İnsan niçin yaratıldığını nasıl bir hayat ortaya koyması gerektiğini ne türlü bir davranış içerisinde bulunması gerektiğini kaynak olarak Allahtan öğreniyor; çünkü yaratıcı olan Allah (cc) insanın nasıl bir varlık olduğunu net bir şekilde bildiğinden insana insan olmanın, hakiki manada, kamil manada insan olmanın yolunu Kuran-ı Kerim’de peygamberi vasıtasıyla öğretmiştir.

İslam Öncesi Arap Toplumunda Eğitim

İslam öncesi arap toplumuna baktığımız zaman insanların tamamen eğitimsiz tamamen bilgiden mahrum bir hayat yaşadıklarını söyleyemeyiz. Netice itibariyle her toplumda olduğu gibi arap toplumunda da farklı yapılarda insanlar mevcuttu. Okuma yazma bilmeyenlerin yanında okuma yazmayı bilenler ve bununla beraber çok ileri düzeyde şiir edebiyat vs ilim dallarında kendilerini geliştirmiş insanların varlığından söz edebiliriz. Bunun en bariz göstergelerinden bir tanesi Muallakat-ı Seba diye isimlendirilen o dönem itibariyle en iyi şairlerin en iyi edebiyatçıların eserlerinin kaleme alınıp Kabe’nin duvarına asıldığı meşhur şiirler ve edebi eserlerin varlığı bize net bir şekilde o dönemde de edebiyattan, şiirden anlayan insanların varlığının göstergesidir. O dönem itibariyle baktığımız zaman yazılı kaynaklardan ziyade daha çok şifahi bir eğitim şifahi bir edebiyat olduğunu yine söyleyebiliriz. Tabii cahiliye dönemi olarak adlandırılmasının sebebi ki Kuran’ı Kerim’de : O, ümmilere içlerinden kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderendir.” (Cuma 62:2) ayeti o dönem itibariyle insanların maddi ve manevi anlamda ciddi manada bir cahiliye durumunda olduklarını bize göstermektedir. Tabii ‘Küttab’ diye isimlendirilen çocukları eğiten eğitim kurumları da o dönemde mevcuttu; ama sayıları azdı. O döneme cahiliye dönemi denmesinin sebeplerinden bir tanesi de insanların bildikleri halde, gördükleri halde, değerlendirdikleri halde buna rağmen inanmamaları,Allah’ın varlığını kabul etmemeleri O’na (cc) ortak Koşmaları, peygamberin peygamberliğini kabul etmemeleri yani bile bile inkar etmeleri durumudur. Esas itibariyle bu durumu Ziya Paşa mük’ap cahil diye isimlendirir , yani cahillik içersinde bir cahillik, bile bile bir cehalet durumunun olduğunu ifade etmiştir ki bu durumu güzel bir şekilde özetlediğini söyleyebiliriz. Bunun örnekleri de vardır nitekim: Ebu Cehil denen Hazreti Peygamber’in (Sallallahüaleyhivesellem) en büyük düşmanı O’nun peygamber olduğunu bildiğini; fakat buna rağmen O’na(Sallallahu aleyhi ve sellem ) inanmadığını ifade etmiştir. Sikaye ve Rifade yani mekkedeki hac döneminde yapılan vazifelerin Haşimoğullarına ait olduğunu bununla beraber bir de peygamber bizden çıktı derlerse bunu asla kabul edemeyeceğini ifade ederek, peygamberin varlığını inkar etmiş böylece mük’ap bir cahillik içerisine düşmüştür.

HZ Peygamber Döneminde Eğitim

Hazreti peygamber döneminde temel amaç vahyin insanlara ulaştırılması olmuştur. Bunu iki döneme ayırmak gerekir Mekke dönemi ve Medine dönemi. Mekke dönemi sıkıntılarla geçtiği için Tebliğ ve irşad faaliyetleri rahat bir ortamda güzel bir şekilde gerçekleştirilememiştir; dolayısıyla Hazreti peygamber (Sallallahüaleyhivesellem) Tebliğ ve irşad faaliyetlerinin rahat bir şekilde yerine getirilmesi için arkadaşlarını yani sahabi efendilerimizi Medine’ye göndermiş, Musab b.Umeyr gibi büyük sahabeler böyle bir ortamda yetişmişlerdir. Hicret sonrası temel eğitim faaliyetleri şuralarda gerçekleştirilmiştir:

Mescid-i Nebevi

Hazreti peygamber döneminde Mescid-i Nebevi eğitim faaliyetlerinin temel noktasını oluşturmaktadır. O dönemde mescit çok farklı fonksiyonlarda kullanılan genel bir eğitim merkezi gibiydi. İnsanlar karşılaştıkları problemleri sıkıntıları Hazreti Peygambere sorar veya karşılaşılan bir durum karşısında Hazreti peygamber bir şeyler anlatır insanlarda bu şekilde eğitim öğretim faaliyeti içersinde yer alırlardı. Baktığımız zaman bu dönemki eğitim faaliyetlerine daha çok yaygın bir eğitim faaliyetinden ziyade daha çok yaygın eğitim yöntemi kullanılmıştır. Kadınlar da bu faaliyetler içerisinde yer almışlardır; hatta Hazreti Peygamber’in (Sallallahüaleyhivesellem) onlar için özel bir gün ayırdığı ifade edilmektedir ; daha sonraki dönemlerde kadınların eğitim hayatında çok faal olmadıkları gözükmektedir. Bu durum İslamın istediği bir şey değildir. İslam, kadın erkek herkesin eğitim faaliyeti içersinde olmasını İstemektedir. Buna rağmen ilerleyen dönemlerde kadının eğitiminin aksadığı görülmektedir ki bunun temel sebebi geleneksel anlayış, zaman içerisinde oluşan farklı düşünce yapıları ve kalıplardır.

Suffa

Hazreti peygamber (Sallallahüaleyhivesellem) döneminde eğitim yapılan yerlerden bir tanesi de Suffa denilen yerdir. Suffa, Mescid-i Nebevi’nin kuzey tarafında bulunan, dışardan gelen insanların barındığı aynı zamanda eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yapıldığı, fakirlerin kaldığı bir yer olarak bilinmektedir. Burada okuma yazma öğretimi gerçekleştirilir aynı zamanda Muallimler nezaretinde orada kalan insanların eğitimleri ele alınırdı. Muksirun dediğimiz en çok hadis rivayet edenler arasında bulunan Ebu Hureyre de Ashab-ı Suffa da yetişmiş ilerleyen dönemlerinde hadis ilminde ön plana çıkarak İslam eğitim öğretiminde önemli bir yer edinmiştir.

Küttab

Haz Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) döneminde a sayıda da olsa varlığını koruyan Küttablık ilerleyen süreçte özellikle İslam Devleti’ni sistemleştiren HZ Ömer döneminde sayıları artmıştır. HZ Ömer döneminde temel olarak yapılan eğitimler Kuran ve hadis öğretimiyle beraber binicilik, yüzme v.s spor müsabakalarının da öğretildiği dikkat çeker.
Zamanla bu kurumlar mektep, sıbyan mektebi v.s isimlerle daha çok mescit dışında fonksiyonlarını eda etmeye devam etmişlerdir.

Anahatlarıyla değerlendirirsek eğitim öğretim faaliyetlerinin temeli bu şekilde oluşturulmuştur.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
หนัง JAV UNCENSOREDหนังAV JAV JAPANXXX หนังโป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนังหนังav ดูหนังโป๊ญี่ปุ่น หนังxญี่ปุ่นหนังAV JAV หนังโป๊ญี่ปุ่น หนัง JAV CENSOREDtürk ifşatürk pornoหนังavหนัง JAV CENSOREDหนัAV JAV JAPANXXX หนังป๊ญี่ปุ่น หนังXXX หนัง Rate R HD

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

maltepe evden eve nakliyat

ensest porno