Anadolu Sağlık Sen “YAPILAN TEKLİFLER KABUL EDİLEMEZ”

0

BEĞENDİM

0

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, hükümetin toplu sözleşme görüşmelerinin dördüncü oturumunda sunduğu teklifin kamu çalışanlarını yok sayması anlamına geldiğini belirterek basın açıklaması yaptı.

Taşkın, 1 Ağustos tarihinde başlayan Toplu Sözleşme görüşmelerinin dördüncü oturumunda hükümetin kamu çalışanları ve emeklilere 2020 yılı için %3,5+3, 2021 yılı için %3+2,5 zam teklifinin kabul edilemez olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Enflasyon rakamları ortadayken çarşıya pazara çıkamayan kamu çalışanları ve emekliler için teklif edilen zam oranları çok komik. İnsanca yaşama standartlarının altın da, sadece karnını doyurabilmek için yaşamaya çalışan dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ve emekliler, elektrik, doğal gaz ve diğer temel ihtiyaç maddelerine gelen zamlardan sonra nefes alamaz hale geldi. Geçim derdi had safha da, dolayısıyla teklif edilen zam oranları, kamu çalışanları ve emeklilerini bu sıkıntılarından kurtaracak oranlar değil. Enflasyonun altında kalan bu teklif, aynı zaman da hükümetin enflasyon öngörüsünün altındadır. Nitekim 2019 yılsonu itibariyle hedeflenen enflasyon yüzde 14,6’dır. 2020 yılı için hedeflenen enflasyon rakamları da %9,8 iken, teklif edilen zam oranları toplu sözleşme görüşmelerinin ciddiyetiyle bağdaşmaz. Hükümetin, kendi enflasyon tahminlerinin altında kalan bu teklifi kamu çalışanlarını ve emeklilerini önemsemediğini göstermektedir. Hükümet, gerçek enflasyon rakamlarıyla teklifte bulunmalı ve getirdiği teklif vicdanen kabul edilebilir olmalıdır. Hükümet, TÜİK’in açıkladığı rakamları bile görmezlikten geldi. Bu teklifin kabul edilebilir bir tarafı yoktur.

İkinci teklif olarak, 2020 yılı için %.4+%4 ve 2021 yılı için %3+%3 teklif getirilmesi, kamu çalışanları ve emeklilerinin zor şartlar altındaki yaşam mücadelesinin hâlâ anlaşılmadığını göstermektedir. İkinci teklifte enflasyon tahminlerinin altındadır. Bu nedenle yetkili konfederasyon bu tekliflere boyun eğmemeli ve hem kamu çalışanlarının hem de emeklilerin haklarını sonuna kadar savunmalıdır. Yapılan tekliflerin kabul edilemez olduğunu açıklayan yetkili konfederasyon, bu sözünün arkasında durmalıdır. Her fırsatta 1 milyonun üzerinde üyesi olduğundan övünen yetkili sendikanın gücünü göstermesi gerekir. Kamu çalışanı ve emeklisinin hakları masa da bırakılmamalıdır. Bu toplu sözleşme görüşmeleri yetkili sendikalar için sınav niteliğindedir. Sefalete doğru giden kamu çalışanı ve emeklisinin hakkı mı, yoksa yetkili sendikaların makam ve mevki hırsları mı? Bu süreçte yetkili sendikaları da izleyerek göreceğiz.

Toplu Sözleşme görüşmeleri, kamu çalışanlarının sorunlarının çözüleceği, beklentilerinin karşılanacağı bir görüşmedir. Burada yapılan görüşmeler de ciddiyet beklenir. Beklentilerin karşılanması ve çalışanların huzuru, mutluluğu, refahı ve geleceğine güvenle bakabilmesi için gerekli adımların atılması beklenir. Bu doğrultu da, kamu çalışanları ve emekliler için 3600 ek göstergenin gündeme gelmemesi şaşırtıcıdır. Verilen sözler tutulmalıdır. Döner sermayenin emekliliğe yansıtılması, sağlık çalışanlarının tamamını kapsayacak şekilde yıpranma payının verilmesi, sözleşmeli çalışanların kadroya geçirilmesi, gelir vergisinin %15’de sabitlenmesi ve seyyanen zam verilmesi gibi konuların gündeme gelmemesi de, hükümetin teklifi kadar düşündürücüdür. Dolayısıyla V. Dönem Toplu Sözleşme görüşmesinin tüm kamu çalışanlarını ve emeklileri umutsuzluğa sevk ettiğini belirtmemiz gerekiyor. Zira hükümet tarafından getirilen teklif ciddiyetten uzaktır. Hayatın gerçeklerinden uzak, anlamsız ve tamamen hayal kırıklığıdır! Bu teklif, kamu çalışanları ve emeklilere yapılan en büyük haksızlıktır. Hükümetin adil olmasını bekliyoruz. Hayatın gerçeklerini değerlendirmesini istiyoruz. Bilinmelidir ki, kamu çalışanları ve emekliler ekonominin kamburu değildir. Onlar, alın terinin ve üretime sağladıkları katkının karşılığını bekliyorlar. Hükümetin de bunu sağlaması zorunluluğu vardır. Hükümet bilmelidir ki, bu teklif lütuf olmadığı gibi, aynı zaman da sosyal devlet ilkesi olmanın gereği olarak kamu çalışanlarının ve emeklilerinin insanca yaşayabileceği koşulları sağlamakla yükümlüdür. Yetkili sendikaların da bu doğrultu da hareket etmelerini bekliyoruz.”