35,5435$% 0.28
36,6473€% 0.01
43,5426£% 0.17
3.100,09%0,27
2.713,92%-0,01
9.866,73%1,30
Allah’a Giden Yolda
Allah’a giden yollara düşmüş seni bekler.
Hep özlediğin yerlere güller serecekler.
Yüzyılları Kur’ân’la beraber aşalım gel,
Allah’a giden yolda beraber koşalım gel!
Büyük İnsanlar ve Vazifeleri
Büyük insanlar her biri özel bir görevle bu dünyaya gelir yahut gönderilirler. Onlar görevlerini tamamlayıp ayrıldıklarında, geldikleri dünyadan daha farklı bir dünya bırakmışlardır. Onların büyüklüğünü anlamak için, yokluklarını hayal etmek veya onların öncesine gitmek yeterlidir.
Düşünün ki Sinan (1489-1588)’sız bir dünya, Mevlânâ (1207-1273)’sız bir Mesnevi, Itrî (1640-1712)’siz bir Bayram Tekbiri, Akif (1873-1936)’siz bir Safahat yoktu. Büyük insanlar bu dünyada eksik olan bir şeyi tamamlamak için yaratılmışlar. Onlar, hem bu dünyaya ait hem de başka bir âlemin insanıdırlar.
Ali Ulvi Kurucu’nun Doğuşu
Konya’dan Doğan Bir Yıldız
Ali Ulvi Kurucu, 1922 yılında Konya’da dünyaya geldi. Doğduğu şehir, onun yetişmesinde büyük bir rol oynadı. Ancak, ilerleyen yıllarda Türkiye’deki siyasi ve sosyal baskılar nedeniyle memleketini terk etmek zorunda kaldı. Bu zorlu göç, onu Medine’ye kadar götürdü ve hayatının geri kalanını Peygamber komşuluğunda geçirmesine vesile oldu.
Ali Ulvi Kurucu, kâinatın derinliklerinden gelen bir huzurun tecellisi gibiydi. Konya’da mütevažı bir evde dünyaya geldiği zaman, bu olay, görünürde pek az kimse için bir anlam ifade ediyordu. Ancak mânâ âlemlerinde, kişilerin zaman ve mekânda işgal ettikleri yerden ziyade, kendilerini gönderenin nazarındaki anlamı önemlidir. Ali Ulvi Kurucu’nun büyük kabiliyetleri ve ona verilen hedefler, onun özel bir misyonla geldiğini ortaya koyuyordu.
Güzelliğin ve Sanatın Peşinden
Estetik ve Maneviyatın Bütünleştiği Bir Yol
İslam’ı “Çirkini güzel yapar, güzeli daha da güzelleştirir.” sözüyle özetlerdi. Ali Ulvi Kurucu, bu anlayışla büyümüş ve sanatın çeşitli dallarına ılgi duymuştu. Onun güzelliklere olan ilgisi yalnız değildi; Akif ile ruhani bir bağ kurdu. Akif’in imanına ve şiirine hayran oldu, onu model alarak şiirler yazdı.
Zamanın Akif’i
İdeallerin İzinde Bir Hayat
Ali Ulvi Kurucu, zamanın Akif’i olarak anıldı. Ancak Akif’in nasibinde olan çileden de payını aldı. Bir yandan Akif’in imanı ve beyanıyla yazarken, bir yandan da onun ıztırabını yaşıyordu.
Tâ ezelden demek uşşâka mukadder bu çile,
Gece bülbül yine bin âh ile yalvardı güle.
Peygamber Komşusu
Medine’nin Manevi Atmosferi
Ali Ulvi Kurucu, Peygamber “Habibim, mest eden bülbül” sözünü sıkça dile getirirdi. Peygamber komşuluğunda yazdığı eserleri, okuyanlara Resulullah’ın kokusunu taşırdı. Mekânıyla bütünleşti; insanlar onu “Peygamber komşusu” olarak tanıdı.
Duaları ve Eserleri
Gönüllere Ulaşan Dualar
Ali Ulvi Kurucu’nun duaları Allah katında kabul gördü. İnsanlar onun eserlerinde Peygamber sevgisini buldu. Onun dualarıyla bir nesil yetişti. Kendisi, bu nesli Allah’tan dilediği “fidanları” olarak tanımlıyordu. “Bahçıvan yetiştirdiği fidanın meyvesini yerken nasıl mutluysa, şu an ben de öyle mutluyum.” diyerek bu mutluluğunu dile getirirdi.
Bir Ali Ulvi Kurucu Geçti
Eserleri ve Hatırasıyla Yaşayan Bir Miras
Bu dünyadan bir Ali Ulvi Kurucu geçti. 1922 yılında Konya’da doğan ve 18 Şubat 2002 tarihinde Medine’de vefat eden Ali Ulvi Kurucu, Cennetü’l-Baki’ye defnedilmiştir. Arkasında eserlerini ve dualarını bıraktı. Eğer herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda bir gencin kalbinde Peygamber sevgisi uyandığını hissederseniz, bilin ki Ali Ulvi Kurucu’nun duası oraya kadar ulaşmıştır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.