Değerli kardeşlerim! Günümüzün ahir zaman olduğunda kimsenin şüphesi yok. Sıkıntılı bir zamanın çocuklarıyız. Ama bir çok avantajlarınında olduğunu bilmemiz lazım. **Peygamber**imiz (sav) bir **hadis**lerinde şöyle buyuruyor.’En hayırlı amel en zor olanıdır.’ Günümüzde **İslam**ı yaşamak çok zor. Zor şeylere talip olmakta sevabı ve mükafatı arttırdıkça arttırıyor. Gece saat bire kadar televizyon izleyip sabah namazına kalk. İşlerin en yoğun zamanında dükkanı bırak camiye git. Etli sütlü akşam yemeğinden sonra nefis müsaade ederse yatsıya git. Borçlar kemeri sıkarken hayır yapmaya çalış. Canavarlaşmış insanlıktan nasibi olmayan insanlara güleryüz göstermeye çalış. Daha çok örnek var amma arife tarif yeter hesabıyla kısa kesiyorum. Anlayacağınız işimiz hayli zor ama Allah cc.rızası bize yeter. Az amelle çok şey kazanma dönemindeyiz,bunu iyi değerlendirelim.

Adam 40 yaşına kadar namaz niyaz bilmeden yaşamış. İşlediği günahların haddi hesabı yok. Ama tövbe etmiş. Bir mürşidi kamile bağlanmış. Mürşidi ona üç ay boyunca günlük beş bin ‘la ilahe illalllah’zikrini ders olarak vermiş. Adam 3üç ay sonra gece uyurken milleti ayağa kaldırıyor. Nasıl mı? Çok garip bir şekilde. Uyuduğu odadan yüksek sesle **Allah **(c.c.) sesi geliyor. Bizi rahatsız etme hafi zikir çek demek için odasına giriyorlar ki ne görsünler. Adam uyuyor ve horluyor. Fakat kalbinden küt küt diye **Allah **(c.c.) sesi geliyor. İşte ahir zamanda az bir amelle çok mükkafata güzel bir örnek daha yeni olmuş bir olay. Yakın tanıdığım bir arkadaşım vardı. Çok göze batan bir amelide yoktu fakat çoğu zaman kalbimden geçeni okur bana o mevzuda öğüt verirdi. Bende korkardım o arkadaşımın yanında yanlış bir şey kalbimden geçerde fırçayı yersem diye.

İşte sevgili arkadaşlar menkıbe kitaplarında okuduğumuz veli zatlardan günümüzde belki daha çok. Bir kısmı veli olduğunu bilmiyor. Bir kısmı biliyor belli etmiyor. Karşınıza çıkan dinini yaşama gayreti içinde olan herhangi bir insan veli olabilir. Beklide siz velisiniz bilmiyorsunuz.

Menkıbede anlatılır. Hızır (a.s.) Cuma vaazını dinlerken yanındaki zat uyuklamaya başlar. Hızır elinle dürter uyandırır. Adam tekrar uyuklamaya başlar tekrar dürter adam hızırın elini yakalar. Beni kızdırma senin Hızır olduğunu söylerim camiden çıkamazsın der. Hızır (a.s.) şaşırır. **Allah**’ım ben senin bütün veli kullarını biliyorum. Bu kulunu niye bilmiyorum diye sorunca **Allah **(c.c.) derki:sen bizi sevenleri biliyorsun. Bizim sevdiklerimizi ise sen bilemezsin ancak ben bilirim buyuruyor.

Erbaş: Allah’ın mescitlerindeki huzur ve güveni başka hangi mekân sağlayabilir?

Hülasa-i kelam ‘**Allah**’ın veli kullarına korku yoktur, onlar üzülmezlerde’ **ayeti **sırrınca veli kul olmaya niyetlenip dünya ahreti kolay kazanmaya bakmak lazım. Bu devirde zor değil inşallah.