Hepimiz 2. Abdülhamit hanı siyasi dehasıyla tanırız. Yıkılmış olan bir imparatorluğu nasıl 30 yıl bir arada tuttuğunu, bunu yaparken de siyasi zekasını nasıl kullandığını çok duymuşuzdur. İngiliz başbakanı Curchıll onunla alakalı derki: Dünyadaki liderlerin zekasını 100 varsayarsak. Bunun 90’ı 2. Abdülhamit’tedir. 5’i bende, geri kalan 5’i de diğer dünya liderlerine dağılır diye Abdülhamit hanın siyasi dehasını itiraf eder. Fakat Abdülhamit hanın çok bilinmeyen bir yönü daha var. O’da **Allah**’ın veli bir kulu olduğu hatta 7 evliya kuvvetinde olduğudur.
Abdülhamit han Yahudilere Filistin’i parayla satmadığı için büyük bir karalama kampanyasına maruz kalır. O zamanki neşriyat Yahudilerin elinde olduğu için her türlü iftirayı atmışlar, onu yıpratmaya çalışmışlar hatta halk arasında kimi cahilleri de kandırıp onu ‘kızıl sultan’ diye lakap takmışlar. İşte o günlerde berbere giren bir cahil kızıl sultan aşağı kızıl sultan yukarı esip gürlüyormuş. Berber: arkadaş Allah’ın veli kuluna iftira atıyorsun dikkat et diye seslenmiş. Adam sormuş nerden biliyorsun?Bana savunma o zalimi deyince berber şimdi anlatacaklarımı iyi dinle kararı kendin ver demiş. Başlamış anlatmaya; benim bir oğlum vardı, Ömer. 8 yaşına geldiği halde konuşamıyordu. Çok doktora götürdüm psikolojik dediler. Götürmediğim hoca kalmadı. En son veli bir zata götürdüm okudu fakat düzelme olmadı. Dedi ki: bizim nefes yetmiyor bunun tek çaresi padişaha okutman o 7 evliya kuvvetindedir, tek çare bu. Bende cuma selamlığında padişahın arabasını beklerim.Arabayı durdurur duasını alırım diye düşündüm ve gittim. Ama o kadar kalabalıktı ki insanlar 7 sıra kenetlenmişler en ön sıraya geçmenin imkanı yok. Tam ümitsizliğe düşmüştüm.artık başka bir sefere kaldı derken olmayacak bir şey oldu. Tam karşımızda padişahın faytonu durdu. Padişah arabadan indi iki eliyle halka açılın talimatı verdi. Ben ve oğlum açığa çıktık tam karşısındaydık. Oğlumu çağırdı başını okşadı yavrum adın ne dedi. Ömer efendim cevabını alınca.aferin hadi git babana dedi. İşte Abdülhamit han böyle bir insandı deyince anlatılanların tesiriyle kızıl sultan diyen adam pişman oldu ve bu fikrinden vazgeçti.
Abdülhamit Han’a sorarlar: “Efendim hakaret ordusu birkaç yüz askerle sizi tahttan indirmeye geldiği zaman sizin binlerce saray askeriniz vardı. Karşı koysaydınız onları engellerdiniz niye bunu yapmadınız? Der ki: onların önünde yürüyen Hızır (as)’ı görünce takdiri ilahinin bu yönde olduğu kanaati geldi ve benim devrimin bittiğini,değişik bir dönemin geldiğini hissettim. Kaderi ilahiye karşı gelip kan dökmek istemedim. Diye cevap vermiştir.
Bir gece yaverini çağırır git şu adreste kapıyı çal. Çıkan kişinin boynunu vur gel. Yaver gider kapıyı çalar bir genç çıkar.boynunu vurur geri döner. Ama yaver merak eder işin aslını öğrenmek için gündüz gider kapıyı çalar bir kadın çıkar. Gece olanları sorar.derki kadın oğlum sarhoş geldi bana tecavüz etmek istedi. Bende **Allah** (cc.)’den yardım istedim. Hiç olmayacak zamanda biri kapıyı çaldı. Oğlumun boynunu vurdu. Beni kurtardı. O domuz oğlumda cezasını buldu.
İşte bizler böyle değerli zeki, veli zatların torunlarıyız. Allah (cc.) onların şefaatine bizleri nail eylesin. Başımızdan onun gibi değerli yöneticileri eksik etmesin.