DOLAR

38,4292$% 0.2

EURO

43,8350% -0.02

STERLİN

51,3195£% -0.01

GRAM ALTIN

4.099,20%-0,71

ONS

3.318,98%-0,90

BİST100

9.432,55%-0,61

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul KAPALI 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
a

Nefsin Direnişi …

Nefsin Direnişi …
0

BEĞENDİM

DOKUZUNCU NÜKTE

Ramazan-ı Şerifin orucu, doğrudan doğruya nefsin mevhum rububiyetini kırmak ve aczini göstermekle ubûdiyetini bildirmek cihetindeki hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:

Nefis Rabbisini tanımak istemiyor; Firavunâne kendi rububiyet istiyor. Ne kadar azaplar çektirilse, o damar onda kalır. Fakat açlıkla o damarı kırılır. İşte, Ramazan-ı Şerifteki oruç, doğrudan doğruya nefsin Firavunluk cephesine darbe vurur, kırar. Aczini, zaafını, fakrını gösterir, abd olduğunu bildirir.

Hadisin rivayetlerinde vardır ki:

Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: “Ben neyim, sen nesin?”

Nefis demiş: “Ben benim, Sen sensin.”

Azap vermiş, Cehenneme atmış, yine sormuş. Yine demiş: “Ene ene, ente ente.” Hangi nevi azâbı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş.

Sonra açlıkla azap vermiş. Yani aç bırakmış. Yine sormuş: “Men ene? Ve mâ ente?”

Nefis demiş: اَنْتَ رَبِّى الرَّحِيمُ     وَاَنَا عَبْدُكَ الْعَاجْزُ Yani, “Sen benim Rabb-i Rahîmimsin. Ben senin âciz bir abdinim.

DOKUZUNCU NÜKTE

Giriş: Ramazan Orucunun Nefis Terbiyesindeki Yeri

Ramazan-ı Şerif’teki orucun hikmetlerinden biri de insan nefsi üzerindeki terbiyesidir. Orucun, insanın manevi hayatına kazandırdığı önemli hasletlerden biri, nefsin vehme dayanan rububiyet iddiasını kırması ve kulluk şuurunu pekiştirmesidir. Çünkü nefis, ilahî bir terbiye altına alınmazsa kendisini mutlak ve bağımsız bir varlık olarak görmek ister. Bu yüzden de hakiki Rabbinin kudretini kabul etmeye yanaşmaz. Ancak açlıkla gerçek mahiyetini anlar ve kulluk bilincine erer.


Nefsin Firavunluk Damarı ve Onun Kırılışı

Nefis, kendi kudretine ve benliğine o kadar bağlıdır ki, ona ne kadar azap verilse de bu inat damarı onda kalmaya devam eder. Firavun gibi kendi rububiyetini iddia etmeye meyillidir. İnsanoğlu doymak bilmeyen arzularıyla kendi nefsine bir paye biçer ve zaman zaman Rabbini unutmaya yönelir.

Fakat oruç, bu Firavunluk damarına doğrudan doğruya darbe indirir. Ramazan orucu sayesinde insan, açlığın verdiği acziyetle, ne kadar gücsüz ve muhtaç olduğunu anlar. Midenin açlıkla nasıl bir zayıflık içine düştüğünü görerek, kendi nefsinin hiçbir şeyin sahibi olmadığını ve ancak Rabbine dayandığını idrak eder. İşte bu yüzden Ramazan orucu, insanın nefsine en etkili bir şekilde kul olduğunu hatırlatır.


Nefsin Direnişi ve Açlıkla Terbiyesi

Hadis rivayetlerinde anlatıldığına göre, Cenâb-ı Hak nefse şöyle buyurur:

قَالَ اللَّهُ تَعَالَى لِلنَّفْسِ: مَنْ أَنَا وَمَنْ أَنْتَ؟
Nefis cevap verdi:
قَالَتْ: أَنَا أَنَا وَأَنْتَ أَنْتَ

Cenâb-ı Hak, nefsi çeşitli azaplarla imtihan eder. Onu cehennem ateşine atar, ama nefis yine aynı inatta devam eder:
قَالَتْ: أَنَا أَنَا وَأَنْتَ أَنْتَ

Her türlü azaba rağmen nefis kendi benliğini bırakmaz. Ancak Rabbimiz, nefse en büyük dersi verdiği şekilde ona açlığı tattırır. İşte bu noktada nefis, gerçeği fark eder. Cenâb-ı Hak ona tekrar sorar:

قَالَ اللَّهُ: مَنْ أَنَا وَمَنْ أَنْتَ؟
Bu defa nefis hakikati ikrar eder:

اَنْتَ رَبِّى الرَّحِيمُ وَ اَنَا عَبْدُكَ الْعَاجْزُ
“Sen benim Rabb-i Rahîmimsin. Ben senin âciz bir abdinim.”

Kaynak: Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2/132

Bu hadis, nefsin inatçı doğasını ve onun açlıkla terbiye edilmesini anlatan bir temsildir. İnsan, ilahî iradeye karşı kendi varlığını bağımsız görmek ister, ancak açlık ve ihtiyaç onu Rabbine muhtaç olduğunu anlamaya sevk eder. Oruç da bu terbiyenin en güçlü vesilelerinden biridir.


Sonuç: Orucun Nefis Üzerindeki Tesiri

Oruç, insanın yaratılış maksadını hatırlatan, benliğinin hakikatini fark ettiren bir ibadettir. Nefis, büyük bir gaflet içinde, kendi gücüyle var olduğuna inanma yanılgısına düşer. Ancak açlık, ona kendi acziyetini, fakrını ve ihtiyacını hatırlatır.

Ramazan orucu sayesinde insan, nefsinin Firavunluk iddiasını kırarak hakiki kulluğunu idrak eder ve Rabbine yakınlaşır. Bu vesileyle de kendisine bahşedilen nimetlerin farkına varır ve şükür bilincini geliştirir. Oruç, sadece bedeni değil, ruhu da terbiye eden büyük bir ibadet olup insana kulluğunu en derin şekilde hissettiren ilahî bir mekteptir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.